26.

1.6K 150 73
                                    

Gökay'dan

Dün Dinçer'in alçısı çıkmıştı ve kolu da tamamen iyileşmişti. O yüzden bugün birlikte masal bahçesi denen bir yere gidecektik.

Orda her türlü masala ait olan prenseslerin, saraylar ve bütün karakterlerin heykelleri duruyordu. Sarayın içine girip gezebilme şansımız da vardı.

Dinçer bizim için mutfakta bir kaç atıştırmalık şey hazırlarken ben Arini ve Teddy beyi giyidiriyordum.

"Heyecanlı mısın bebişim?"

"Ev."

"Bende, aşkım. Bak Teddy de hazır."

Teddy yine aktivitelerimize uygun giyinmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Teddy yine aktivitelerimize uygun giyinmişti. Hepimiz hazır olduğumuzda ben Arini kucağıma alarak onunla birlikte aşağıya indim.

"Yinşey baba?"

"Yinşey babası nerdesin?!"

Mutfağa doğru bağırmam saçmaydı çünkü Dinçer birden arkamda belirmişti.

"Burdayım, yavrum. Eşyaları arabaya götürdüm, bebek arabasını da."

Eşime kucağımdaki oğlum ile yaklaşarak elimi sakallı yanağına koydum ve okşadım. Dudaklarına eğilip öpecekken Arin Teddysini dudaklarıma bastırmıştı.

Gülerek Teddyi öptüm ve geri çekildim. Dinçer ise Arinin tatlılığından dişlerini sıkıyordu. Sonra dayanamamış olucak ki eğilerek Arinin şortundan dolayı çıplak kalın baldırını ısırdı.

"Baba!"

Bebeğimin babasına kızması ile Dinçer onu kucağına alarak dışarıya doğru adımladı. Elime sırt çantamı alarak bende arkalarından yürüdüm.

"Dinçer, ben süreyim bugün."

"Tamam, yavrum."

Şoför koltuğuna geçip oturmam ile Dinçer bebeğimizi arkadaki koltuğuna oturttu ve kemerlerini taktı. Ardından kendisi de yanıma bindi.

"Navigasyonu açayım hemen."

"Bebişim, sen rahat mısın?"

"Yökay baba!"

Sanırım bu 'evet' demekti. Gülerek kafamı salladım ve arabayı çalıştırdım.

Navigasyon kırk dakika gösteriyordu ve yollar da boş görünüyordu. Arin arka koltukta boncuk gözleri ile camdan dışarıyı izlerken şortundan dolayı çıplak olan bacaklarını sallıyordu.

"Neler hazırladın bize?"

"Meyve, sebze, kraker, sandviç, kahve ve su."

"Ellerine sağlık, aşkım."

Dinçer direksiyonda duran sağ elimi elinin içine aldı ve avuç içimi öperek elimi tuttu.

"Biliyor musun, biz ortaokulda oraya gitmiştik bir keresinde."

TEDDY BEARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin