TEDDY BEAR

29.

Gökay'dan

Bugün Dinçer ile Arin'in doğum günü için oturup internetten hediye seçimine başlamıştık. Yavrumuz yarın 21 yaşına girecekti.

"Teddy için bir kaç parça kıyafet daha alalım."

Gülerek kafamı salladım. Yakında Teddy'e de bir tane dolap alacaktık.

"Başka ne alabiliriz ki? Her şeyi var."

"Ona soralım çaktırmadan, uyanır birazdan."

Kafamı olumlu anlamda sallayarak eşimi onayladım. Bugün hava gerçekten çok sıcaktı o yüzden bebeğimiz uyandığında onunla havuzumuza girmek istiyorduk.

"Canım limonata istedi, yapalım mı?"

İsteğim ile Dinçer anında kabul ederek ayaklandı ve dolaptan iki limon çıkardı.

Anında isteğimi onaylaması çok tatlı gelmişti gözüme. Gülümseyerek yanına geçerek eşime yardım emeye başkadım.

Bir sürahi dolusu limonatamız hazır olduğunda Arin'in sesi gelmişti. Kıkırdayarak bebek telsizine doğru "Yinşey baba, Yökay baba" demişti.

Dinşer dişlerini sıkarak bebeğimizin odasına hızlı adımlar ile giderken bende sırıtarak peşinden gidiyordum.

Odaya girdiğimde bebeğimin babası tarafından bezli poposuna hafif şaplaklar yediğini görmüştüm.

"Dinçer! Oğlumu neden dövüyorsun?"

"Oğlun bu kadar tatlı olmasaydı, bana ne."

"Yana ne ye ki?"

"Beni ilgilendirmez anlamında, bebişim."

Ufak açıklamamdan sonra Arini bez değiştirme masasına yatırmıştı, Dinçer babası.

"Havuza girelim mi beraber, şeker bebeğim?"

"Havus."

Dudağını büzerek babasının söylediği kelimeyi tekrarladıktan sonra kafasını olumlu anlamda salladı.

Dinçer bebeğimize yüzme bezini ve şortunu giydirirken bende eşimin seçtiği kıyafeti Teddy'e giydiriyordum.

"Aşkım, Teddy havuza girmek istemiyormuş. Bizi havuzun kenarından güneşlenirken izleyecekmiş."

"Hıhm."

Arin bey de mavi şortunu giydikten sonra beraber aşağıya indik. Dinçer zaten şortunu giymişti o ikisi direk bahçeye çıkarken ben ilk önce odamıza giderek üzerimi değiştirdim.

Ardından mutfaktan limonatayı, iki bardak ve bir biberon alarak en değerlilerimin yanına gittim.

Havuza yaklaştığımda gördüğüm manzara ile kahkaha atmaya başladım.