Dinçer'den
Eve vardığımızda üçümüz de koltuklara yayılmıştık. Gökay belime sıkı sıkı sarılmış, kafası göğsüme yaslıyken yaşadığı şeyleri anlatıyordu.
"İşte son gün de konsere gittik, şimdi de burdayım. Seni çok özledim."
"Bende seni çok özledim, güzelim."
"Televizyon izleyebilir miyim?"
Arin hevesle bize döndüğünde Gökay ona gülümseyerek kafa sallamıştı. Çok seviyordu çizgi film izlemeyi.
"Siz neler yaptınız?"
"Fısıldamana gerek yok. Arin öyle bir dalıyor ki televizyona. Meteor düşse haberi olmaz. İşte dün geldik, internetten gerekli olan her şeyi aldık. Misafir odasının çarşaflarını değiştirdim."
"Sonra onunla konuşmak istiyorum, yalnız."
"Tamam, bebeğim."
Biraz daha beraber oturduktan sonra Gökay duş almak için yanımızdan ayrıldı. Bende valizini alarak odamıza çıkmıştım. Valizini boşaltırken uzun zamandır aradığım siyah tişörtümü bulmuştum. Hırsız sevgilim benden çalmışa benziyordu.
"Dinçer, çocuk aşağıda yalnız oturmasın sevgilim. Yanında otur."
"Tamam, valizini boşaltıyordum bitti şimdi."
Kollarımı bornozuyla duran Gökayın etrafına sardım ve kafamı mis kokulu boynuna gömdüm.
"Çok güzel kokuyorsun."
Odadan çıkmadan önce dudaklarına sert bir öpücük bıraktım.
"Bende giyinip geliyorum."
"Tamam."
Merdivenlere doğru ilerlerken misafir odasının yanından geçiyordum ki duyduğum sesler olduğum yerde kalmamı sağlamıştı.
Kafamı çevirip aralık kapıdan içeriye bakmıştım. Arin yatağa yüz üstü yatmış, yastığına sarılarak ağlıyordu.
Onu yalnız bırakmak ve yanına gidip sakinleştirmek arasında kalırken ikinci fikir daha çok hoşuma gitmişti.
Odaya girmeden önce kapıyı tıklamıştım.
"G-Gel."
Arinden aldığım onay ile kapıyı açarak yavaş adımlar ile yanına vardım. O dizlerini kendine çekerek ağlarken ben yatağın ucuna oturdum ve arkamda duran ayıcığı elime aldım.
"Arin, sorun ne?"
"Dün aklıma gelmemişti ama şimdi geldi. A-Abim."
Ellerini yüzüne bastırarak ağlamaya devam ederken onu neşelendirmek için elimde tuttuğum ayıcığı ona doğru salladım.
"Arin! Üzülme sakın Dinçer bana sır verdi. Dedi ki abin cezasını şuan çekiyormuş."
"Ayıcık! Adı üstünde sırdı bu."
Elimde tuttuğum ayıcığı kendime çevirdim ve konuşturmaya devam ettim.
"Arin üzülmezsin diye söyledim."
Ayıcığı hızlı bir şekilde Arine çevirdim.
"Üzülüyor musun hala?"
Arin kıkırdayarak kafasını olumsuz anlamda salladı ve elleri ile yüzünden akan yaşları sildi. Elini ayıcığa uzatınca onu bekletmeyerek eline verdim.
"Onun bir adı var, biliyor musun?"
"Öyle mi? Neymiş bakalım adı."
"Teddy!"
"Vaov çok güzel bir isimmiş!"
"Bende çok beğendim!"
Odada yankılanan Gökayın sesi ile bakışlarımız ona kaymıştı. Saçlarını kurutmuş ve üzerini giyinmişti sevgilim.
"Gökay! Sen Teddy ile tanıştın mı?"
"Tanışmadım daha nasıl olur?! Tanışalım hemen."
Elimdeki ayıcığı Gökaya doğru çevirdim. Elini tutup sıkması ve konuşması ile Arin ellerini çırparak güldü.
"Merhaba, Teddy. Ben Gökay, çok memnun oldum."
"Bende memnun oldum, Gökay. Gözlerin çok güzelmiş."
Sesimi kalınlaştırarak ayıcığı konuşturdum son kez. Gökay Arine elini uzatarak tutmasını bekledi. Arin utangaç bir şekilde elini tuttu ve yatağından kalktı.
"Hadi birlikte pizza yapalım!"
"Göka-"
"Hayır Dinçer canım çekti."
"Peki, güzelim. Peki."
Gökayın en sevdiği yemeği olan Pizzayı minimum ayda üç kere yiyorduk. En çok da birlikte yaptığımız pizzaları seviyordu.
"Arin sen sever misin?"
"Severim ama bol peynirli yapalım. Olur mu?"
"Sen harikasın!"
Gökaya benzediği şimdiden belli olmuştu. O da her zaman bol peynir koyardı pizzamıza. Kaşar peyniri ve mozzerella peyniri.
Üçümüz de mutfağa geçince iş dağıtımı yaptık. Gökay hamuru hazırlarken ben Arin ile malzemeleri doğruyordum.
"Dikkat et, ufaklık. Elini kesme."
"Kesmem ki. Bende çok güzel yemek yaparım. Evde hep ben yapıyordum."
"Arin, geçmişini anlatmak ister misin?"
Arin sucukları doğrarken kafasını belli belirsiz salladı ve yaptığı işe devam ederken konuşmaya başladı.
"Annem ve babam boşandıktan sonra babam başka birisiyle evlendi. Annem bunu kaldıramayarak i-intihar etti. Ben böylece abim ile yalnız kaldım. Onun da beni sevdiği pek söylenemez."
Arin'in elinden bıçağı aldım ve Gökay ile onu ortamıza alıp sıkıca sarıldık. Arin aramızda kalınca gülmeye başladı.
"Işıkları kim kapattı?"
Gülerek bedenlerimizi ayırdık. Hepimiz işimize dönerken hazır olan hamura domates sosumuzu sürdü, Arin.
Ardından biz Gökay ile işine karışmadan pizzaya malzemeleri koydu ve tepsiyi fırına verdi.
"Çok güzel oldu, bakın!"
"Ellerine sağlık, ufaklık. Birazdan Gökayın tadım testinden geçerse, en iyi pizza ustası olduğun anlama gelir bu."
Arin kendinden emin bir şekilde bakıyordu ikimizede.
"Dinçer, evde içecek var mı?"
"Yok, güzelim."
"Arin beraber hemen karşıdaki markete gidelim mi?"
"Olur, gidelim!"
-
-
-
-
-
-
Bugün çok yorucu bir gündü benim için. Bir oy verin de şu yazarın yüzü gülsün.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEDDY BEAR
Ficción General{TAMAMLANDI} ❁ Eşcinselliğin ve Ageplay'in normal karşılandığı bir evrende. ❁ Ageplay kitabıdır. ❁ BxBxb içerir. ❁ Babalar ve bebek arasında aşk yoktur! ❁ Cinsellik bulunmamaktadır. ❁ Homofobikler uzak dursun!