04

75 12 0
                                    

Anırmam ile hepsi baktığım yere bakmıştı, tek bakmayan Felixdi. O etrafımıza bakıyordu.

"Fenerlerin şarjı biterse varya ağlarım..."

"Abi şurada birşey koşmuş, Jeongin bir şarj için ağlıyor! Kameranın fenerini kullanırız hiç birşey olmaz."

Seungmin ile resmen bütünleşmiş gibi yapışmış yan yana yürüyorduk.

"Onu bunu boşverinde Jisung hikayeyi anlatacak mısın?"

Beomgyu'nun dediği şey ile seungminden ayrılıp sokak lambasını işaret ettim.

"Bence bize ışık vururken daha sakin bir şekilde anlatabilirim."

Hepsi onaylayınca sokak lambasının altına gitmiş ve Soobin'in dikkatini kendime çekmiştim.

Fenerlerin şarjı bitmesin diyede kapatmıştık.

"Nerden başlayacağımı bilemesemde başlayayım, eski günlerde 1980-1990 yıllar arası bu köyde gecenin bir yarısı ormanlık alanlarda çığlık sesleri geliyor. Köylüler korkarak polisi arıy-"

Sokak lambasının kapanması ile çığlık atmıştık.

"Fenerleri açın!"

Kai'nin uyarısı ile hemen fenerlerimizi açtık, biraz rahatladıktan sonra ise konuşmaya devam ettim.

"Köylüler korkarak polisi arıyor... Polisler bir kaç köylüyü sorguya çektikten sonra büyük bir ekip ile ormanlık alanı araştırmaya başlıyorla-"

Direğin ışığı tekrar yanınca ürkerek susmuş ve etrafıma bakmıştım.

"Ormanlık alanını araştırırken aradan 1 hafta geçmiş, bir köylünün çocuğu polislerden haber gelmediği için ormanlık alana girmiş ve etrafı incelemeye başlamış..."

Kai etrafa fener tutuyor Felix ve Jeongin birbirine sarılmış beni dinliyordu. Seungmin ise elimi tutmuştu. Beomgyu ise soobin'in yanına gitmiş kaydı izliyordu.

"Çocuk o zamanlar 7-8 yaşındaymış, tabi o zamanlarda gece yarısıymış yani çocuk resmen evden kaçmış. Ondan sonra gece o çocuk herkesi ayaklandırmış."

Susmuştum çünkü izleniyor hissi bedenimi kaplamıştı.

"Bence bu videoyu çekmemeliydik, hemen buradan gidelim."

Hayır, gitmeyeceksiniz.

Hislerimi dinleyerek tekrar Felix'i engelledim.

"Olmaz, sonuçta o kadar hazırlık yaptık. Geri dönemeyiz."

Seungmin oflayarak elimi sıkmıştı.

"Neyse biraz ilerleyip bir yerleri inceleyelim öyle anlatmaya devam edeceğim."

Hepsi beni onayladığında elimle doğu tarafını işaret ettim.

"Şurada bir yerde kilise var, oraya en son gidicez."

"Bencede... En son gidelim oraya."

Beomgyu'nun onayı üzerine gülümsemiş ve bize yakın olan bir evi işaret etmiştim.

"Bence o eve gidelim."

Hepsiden onayı alınca eve doğru ilerlemeye başlamıştık, evin önüne geldiğimizde beomgyu şimdiden isyanlara başlamıştı.

"Ben editörüm amına koyayım ya! Niye sizle geldim ki!?"

"Kameraman ile kuzen olduğun için olabilir mi?"

"Lanet olsun Soobinle kuzen olduğum güne!"

"Sussana ulan, gelmeseydin sana zorla gel diyen yoktu ki."

"Soobin tehdit etti beni, yoksa bok gelirdim."

Biz küçük bir atışma yaşarken Felix ve Jeongin önden gitmişlerdi, bir anda çığlık sesi duyduğumuzda hızla içeri girdik. Felix Jeongin'e sarılarak ağlıyor Jeongin ise tepkisizce cama bakıyordu.

"Ne oldu!?"

Kai hemen silahını çıkarıp etrafa doğrultmuştu.

"B-birisi vardı!"

Felix zar zor konuştuğunda bembeyaz kesilen Jeongin'in önüne geçip saçlarını okşamaya başladım.

"İyisin değil mi?"

Tepki vermeden karşıya bakıyordu, Seungmin ve Beomgyu Felix'i Jeonginden ayırmış onu teselli ediyordu.

Kai silah doğrultmayı bırakarak yanıma gelmişti.

"Az çekilsene."

Yanından biraz çekilmiş ona yer vermiştim, hepimiz Jeongin'in önünde duruyorduk.

Kai hiç beklenmedik birşey yaparak Jeongin'e tokat atmıştı.

Jeongin yere düşeceği zaman onu tutmuştum, kendine gelmiş gibi derin nefesler almaya başlamıştı.

"Sikeyim... Sikeyim... Buraya gelmemeliydik..."

Nefeslenerek zar zor konuşmuştu, içimdeki his gitmemizi söylemiyordu.

"İsterseniz siz ekiplerin yanına gidin, birşeyler yiyip için kendinize gelin."

Başıyla beni onayladığında Kai ve Beomgyu'ya döndüm.

"Siz ikiniz Felix ve Jeongini bırakın biz sizi bu evin kapısının önünde bekliyoruz."

Beni onaylayarak ikisininde koluna girmişler ve götürmeye başlamışlardı, bizde yere oturmuş onları bekliyorduk.

"Jeongin'in aniden şoka girmesi sizcede anormal değil mi?"

"Bencede öyle... Soobin sen ne düşünüyorsun?"

"Jisung, bence onlar haklı... Buradan gitmeliyiz."

Hiçbir yere gitmeyeceksiniz.

"Hayır, hem Yeonjun'u bulmak istemiyor muydun sen?"

"İstiyorum ama... Burası... Biraz korkutucu?"

"Sadece bir kaç eve birde kiliseye bakıp gideceğiz, biraz sabredin lütfen."

İkiside ofladıktan sonra küçük bir sessizlik olmuştu, on dakika önce Soobin kamerayı kapatmıştı.

Soobin bir süre sonra Kai ve Beomgyu'yu görünce kamerayı açmıştı.

Kai arkadan Beomgyu önden geliyordu, bizde hemen ayaklanıp yanlarına ilerlemeye başladık.

Soobin ile ikimiz hızlı adımlarla gidiyor olmalıydık ki Seungmin arkamızda kalmıştı.

Bir anda Seungminin çığlığını duyunca Kai koşarak gelmiş bizde hemen Seungminin yanına gitmiştik.

Devam edecek...

Gizemli Köy [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin