"Kan mı!?"
Jeongin hemen ayaklanarak saçlarımı yukarıda toplamış kusmamı bekliyordu.
Kan gördüğümde sorun yoktu ama ben onu şuan içmiştim!?
Seungmin sırtımı ovalarken Minho'nun kana dikkatlice baktığını fark ettim.
"Felix! Poşet getir!"
Seungmin Felix'e seslenince Felix hemen odadan çıkmıştı.
Chan hyung bizi fark edince hemen yanımıza gelip Minho'yu göndermişti, Felix geldiğinde ise direkt bütün miğdemi poşete çıkarmıştım.
Bittiğine emin olduktan sonra biraz nefeslenerek doğrulmuştum, kan kusmamı umursamamıştım.
Poşeti yere bırakarak lavaboya doğru ilerlemiştim, işlerimi hallettikten sonra ise aynada kendime bakmıştım.
Bir anda ayna siyahlaşıp gözlerimi kırmızı bir şekilde gördüğümde çığlık atarak lavabodan çıktım.
Bir kaç kez olmuştu, hastanede kimseye fark ettirmesemde şimdi Minho beni yakalamıştı.
"Jisung? Birşey mi oldu?"
Derin nefesler alarak kapının açık kalan kısmından aynaya bakıyordum.
"A-ayna... Kırmızı gözler..."
Minho hemen kapıdan içeri girmişti, şimdi ise aynada birşey yoktu.
"Burada birşey yok Jisung, acaba hayal mi gördün?"
"Hayır y-yemin ederim görmedim! A-ayna siyahlaştı ve gözlerim kırmızılaştı"
"Şuan iyi değilsin Jisung, dinlenmen gerekiyor."
Minho koluma girmiş ve beni odadaki herhangi bir koltuğa uzandırarak dolaptan çıkardığı çarşafı üzerime örtmüştü.
Lee Minhodan...
Jisungun üzerini örtdükten sonra hızlı adımlar ile Chanın yanına giderek kulağına fısıldadım.
"Evde konuşacak önemli konularımız var."
Başıyla onayladıktan sonra koku almış olacakki hemen burnumu baş ve işaret parmağı ile sıkmıştı.
"Kirli kan kokusu alıyorum... Ah şu kızlar..!"
Dediği şey ile ne olduğunu anlamıştım.
"Bence erkenden çıkıp eve gidelim."
Sesimin ince çıkması ile kıkırdayıp burnumu bırakmıştı, aldığım kirli kan kokusu ile yüzümü ekşiltmiştim.
"Ben eve gidiyorum, sende diğerlerini çağır gel hyung. Daha fazla bu kokuya katlanmayın."
Beni onaylayarak uzaklaşmıştı, bende direkt olarak ofisten çıkmış ve gelmelerini beklemiştim.
Bir süre sonra geldiklerinde eve geçmiştik, Yeonjun televizyon izleyerek kan içiyordu.
"Erken gelmişsiniz."
Bizi fark ettiğinde hemen yanına gittim.
"Acil birşey konuşmalıyız o yüzden biraz erken geldik."
Hepsi merakla koltuğa oturduğunda Changbin atılmıştı.
"Evet ne konuşacaksın?"
"Ben daha önce deneyimlemediğim için size sormak istedim, bu yüzden anlatıyorum."
Hepsi dikkati bana verdiğinde konuşmaya devam ettim.
"Biliyorsunuz ki... O 7li köye gelmiş bende aralarından bir tanesinin kanını içmiştim..."
"Evet, noldu ki?"
Yeonjun endişeyle sorduğunda ensemi kaşıyıp sahte bir şekilde gülümsedim.
"Galiba yanlışlıkla Jisunga zarar verdim..."
"Ne!?"
"Tamam ama daha bitirmedim ki! Beni bir dinle."
Kaşları çatılmış bir şekilde beni onaylayınca anlatmaya devam ettim.
"Bugün o videodaki kan olayından sonra Jisungun lavaboya gittiğini hepiniz görmüşsünüzdür, hatta çığlık sesini bile duymuş olmalısınız."
"Çığlık atan o muydu?"
Hyunjin'in mükemmel(?) sorusuna göz devirdikten sonra önüme döndüm.
Bizim kulaklarımız insanlardan 10 kat daha iyi duyduğu için diğer insanlar Jisungun çığlığını duymamış olmalılardı.
"Yanına gittiğimde lavabonun kapısı aralıktı ve hiç birşey yoktu ama... Jisung aynanın siyahlaştığını ve kırmızı gözlerinin olduğunu söyledi."
Chan dışında hepsi bana 'Sen aptalsın' bakışı gönderdiğinde 'Ne var?' anlamında onlara baktım.
"Senin bizi vampire dönüştürdüğün ilk 3 günü hatırlıyor musun?"
"Tabiki hatırlıyorum Changbin, aynalara bakmamak için baya çaba sarf etmiş hatta uyumamak için zor durm- bir saniye..."
"Jeton daha yeni düştü... Ulan gerizekalı! Sen çocuğun kanını içerken fark etmeden zehrini mi akıttın!?"
"B-bilmiyorum! Ama daha yeni kan içtiğinde kusmuştu? Vampir olmaz değil mi?"
Chan beni azarlamayı bıraktığında Yeonjun'a döndüm.
"Sen beni Jisungun kanını içerken izlemiştin, yaklaşık kaç saniye içmiştim?"
"İki dakikadan fazla üç dakikadan az."
Ben Yeonjun'u bir yıl önce 5 dakika kanını içerek vampire dönüştürmüştüm, vampir dönüşümleri bir vampirin insanın kanını içer ve kan yerine damarlara zehrini akıtarak onu vampire çevirir.
Bu da demek oluyor ki Jisungun kanında hem kendi kanı hemde benim zehrim var!
"Ben Yeonjun'u beş dakikada dönüştürdüm, Jisungun ise iki buçuk dakika kanını içtim desem... Sikeyim ya!"
"Biz 3 gün içinde dönüşmüştük ama Jisung 1 hafta sonra dönüşebilir, şuan ise dönüşüm zamanına girmiş olmalı. Kontrol altından çıkmadan onu buradan götürmeliyiz."
"Changbin haklı, aynalarda kendisini öyle görmesinin sebebide bu olmalı muhtemelen."
"Bir saniye Hyunjin, devam ediceksen biraz bekle ben konuştuktan sonra devam edersin."
Chan derin bir nefes aldı.
"Şimdi Jisungun bedeninde hem kendi kanı hemde Minhonun zehri var. Doğru mu anladım?"
Başımız ile onayladık.
"Eee o zaman Jisung dönüşüm geçirirken kan kusacak sürekli ve kendi kanını dışarı atarak zehrin vücudunu geçirmesine izin vericek."
"Yani Chan hyung?"
"Şöyleki Yeonjun... Senden daha kötü bir dönüşüm geçirecek."
Devam edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Köy [Minsung]
FanfictionJisung arkadaşları ile birlikte ofiste toplanarak video fikri düşünürken Felix ise eski olaylara dayalı bir video fikri bularak arkadaşlarına danışmıştı, arkadaşları ise kabul edince birlikte 'Gizemli köy' adında bir köye giderek aksiyon dolu yeni b...