Lee Minhodan...
Jisungun uyuduğuna emin olduktan sonra doğrularak onu izlemeye başlamıştım.
Vampirler uyuyamazdı, uyusa bile uyumuş olarak sayılmaz.
Bilincimiz her zaman açıktır, sadece bedenimiz dinlenir. Bu yüzden uyumuş sayılmazdık. Uyurken insanlar sesleri duyamaz, duyarlarsa ise uyanırlardı.
Ama vampirler öyle değil.
Uyuma ihtiyacı asla duymazlar. Uyumak isterlerse eğer her sesi, kokuyu alıp duyabilirler. Veya daha fazlası.
Jisung yavaştan terlemeye başladığında kabus gördüğünü anlayıp her zamanki gibi sessizce kalkarak mutfağa gidip peçete rulosunu alarak odaya dönmüştüm.
Jisungun terlerini yavaşca siliyor ve uyanmaması için sessiz davranıyordum.
En azından rüya görerek bu duruma alışacaktı, bu onun son uykularıydı.
Jisung bir anda doğrulduğunda gerilemiştim, nefeslenirken hâlâ terlerini silmeye devam ediyordum.
"Yine aynı kabus mu?"
Başıyla onaylamıştı, bana bakınca sanki arkamda birşey varmış gibi omzumun üzerinden birisine bakıyormuş gibi bakıyordu.
"Minho... Arkandakini gördüğünü söyle bana..."
Hemen arkama dönmüştüm, birşey olmadığını zaten biliyordum. Yoksa kokusunu alırdım.
"Hayır, birşey yok. Ne gördüğünü biraz anlatır mısın?"
"Ben... Bir insanın kanını içiyordum... Ama şuan o gitti, rüyamdada aynı şeyi görmüştüm... Artık kırmızı gözleri olan kendimi değil... Kırmızı gözleri olan kendimin bir insan kanı içtiğini görüyorum..."
Dediği şey ile duraksadım, Chan'ın dediği oluyordu. Jisung Yeonjundan daha çok kötü bir dönüşüm geçiriyordu...
"Tamam bak şimdi sakin ol, ben dışarı çıkıcam ve bir arkadaşımın evine gidicem tamam mı? Arkadaşım doktor. Bir çok şeyi bilir. Ben bu durumu ona sorup geleceğim sen ise o olayı unutmaya çalış."
Başı ile onayladığında hızlı adımlar ile evden ayrıldım, hızla eve giderek kapıyı anahtarım ile açtım.
"Chan hyung! Acil bakmalısınız!"
Salonda birlikte sohbet eden dörtlünün yanına giderek konuştum.
"Chan hyung... Niyeyse artık kendisini kırmızı gözlü bir şekilde değil, insan öldürürkende görüyor... Hem rüyasında hemde halüsinasyon olarak."
Chan hyung düşünürken Yeonjun atıldı.
"Aslında insan öldürmüyor ama kendisini o şekilde mi görüyor?"
"Evet..."
"Bende böyle birşey görmüştüm ama gördükten sonra dönüşümüm tamamlanmıştı."
"Aklımda birşey var ama sizede danışmak istiyorum."
Taehyun atılınca hepimiz ona döndük.
"Bence Minho bunlara çorba yapsın, ama böyle kırmızı rengine yakın bir çorba yapsın. Zaten dediğine göre Jisung odasından çıkmıyor. Minhoda götürürken çorbanın içine azda olsa kan katar ve Jisungun alışmasında yardımcı olur."
"Dediğin mantıklı ama Seungminin koku duyuları azda olsa iyi, kan kokusunu mutlaka alır."
"Aynen, Changbin haklı."
"O zaman Jisungun odasında kanı çorbaya kat."
"Olmaz Taehyun, Jisung kesin görür."
"Aslında Taehyun mantıklı birşey dedi, hem yakalanma ihtimalin olmayacak. Çünkü ben Seungmin, Felix ve Jeongini o zaman evden dışarı çıkartırım. Sende kolayca çorbayı içirirsin."
"Olabilir Chan hyung ama ya fark ederse? Veya kusarsa?"
"Öyle birşey olmaz, hatta daha çok içmek ister. Şuan vücudunda %70 oranında senin zehrin dolaşıyor olmalı. Çünkü bu sabah ofise geldiğinde kanının kokusunu azda olsa alabiliyordum."
"Zaten ilk gün %50 oranda var diye hesaplarsak... Bence bu iyi bir sonuç!"
Changbin sevinçle alkışladığında gülmüştüm.
"Aslında onu uyutup, dönüşümü bittiğinde uyandırsak?"
"Hayır olmaz, çocuk uyuduğu ilk anda kabus görüyor. 4-5 gün ona çok ağır gelir. Ayrıca uyandığı an alışamamış olacak buda bize çok sorun çıkartır. Bir anda etrafa saldırır veya daha kötüsü... Dönüşüm sırası zaten kendisini vampir gibi görme aşaması gibi birşey o yüzden asla olmaz Yeonjun."
"Sadece fikrimi belirtmiştim Chan hyung, ayrıca birşey sorabilir miyim?"
Chan hyung başını 'sor' anlamında sallayınca derin bir iç çekmişti.
"Minho hyung hani demişti ya 'ben deneyimlemediğim için size sormak istedim.' diye."
"Evet?"
"Minho hyung nasıl deneyimlemedi? Sen bilirsin."
"Minho sizin gibi bir dönüşüm geçirmedi, biz sizin kanınızı alıp yerine kendi zehrimizi koyduk gibi birşey ama Minho öyle olmadı."
"Nasıl oldu peki?"
"Şöyle oldu Hyunjin, babamın verdiği ilaç direkt Minhonun kanını zehire dönüştürdü. Yani sizinki gibi kan yerine zehir konmadı, direkt kanı zehire dönüştü. Bu yüzden acı çekmedi. Ben ise vampir olarak doğdum."
Hyunjin zaten biliyordu ama yinede sormuştu, Chan hyungda aldırış etmemişti.
"Arkadaşlar... Büyük bir sorunumuz var..."
Biz konuşurken Changbin sıkılmış olmuş olacak ki dışarı çıkmıştı şimdi ise eve girmişti.
"Ne oldu?"
"Daha yeni bir ambulans kapının önünden geçti ve Jisungun kokusunu aldım, sadece kokusu değil... Ona verilen kan kokusunuda aldım..."
Devam edecek...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli Köy [Minsung]
FanfictionJisung arkadaşları ile birlikte ofiste toplanarak video fikri düşünürken Felix ise eski olaylara dayalı bir video fikri bularak arkadaşlarına danışmıştı, arkadaşları ise kabul edince birlikte 'Gizemli köy' adında bir köye giderek aksiyon dolu yeni b...