Gizemli Köy [Minsung]

22

Hepimiz Chan'ın getirdiği kitaba bakarken Chan anlatmaya başladı.

"Felix'in annesinin kardeşinin çocuğunun çocuğu Han Jisung, Felixle uzaktan bir akrabalığın var. Benimlede öyle."

Felixle birbirimize bakıp tekrardan onu dinledik.

"Benim annem vampir olduktan hemen sonra senin anneni vampire dönüştürmüş. Baban ise iblismiş, baban iblis olduğu için annene zarar verir korkusu ile annem senin anneni vampire dönüştürmüş. Yoksa sen düz iblis olurdun."

"İblis ve vampir aynı şey değil mi?"

"Hayır değil Seungmin, iblislerin değişik özel güçleri vardır. Aynı Jisung'un ki gibi."

"Peki ben neden senin gibi vampir olarak doğmadım?"

"Sen zaten iblistin, sadece farkında değildin. 25 yaşına geldiğinde zaten meleze dönüşecektin."

Hyunjin Chan yerine cevap verdiğinde ona döndüm.

"Hem iblis hemde vampir olacaktım yani?"

"Aynen öyle."

"Ama benim babam ve annem kalp krizinden öldü, o nasıl oluyor?"

"Ölümleri kalp krizine benzetildiği için öyle denmiş olabilir, kurtlar kalplerine zarar verdiyse doktorlar teşhis koyamadıkları için yalan söylemişlerdir."

"Peki Changbin hyung, bir sorum daha olacak."

"Peki sor."

"Benden başka iblis var mı?"

"İblislerin nesli tükendi, sende melez olduğun için yarı iblis sayılırsın."

"Tamam Minho."

Seungmin ve Chan kitaptan birşeylere bakarken Jeongin mutfağa gitmiş ardından changbin gitmişti.

Hyunjin ve Felix ise cilveleşiyordu.

"Buldum!"

Seungmin'in bağırması ile hepimiz oraya döndük, Jeongin ve Changbinde gelmişti.

"Neyi buldun hyung?"

Jeongin elindeki bardak ile koltuğa oturmuş yanına ise Changbin oturmuştu.

"İblislerin özel güçlerini buldum! Hatta Jisung'un özelliğinide buldum, bakın!"

İşaret parmağı ile işaret ettiği yeri okuduğumda gücümün çok nadir olduğunu fark etmiştim.

"Aslında bende melez sayılırım."

Chan'ın dediği şey ile hepimiz şaşırarak ona döndük.

"Nasıl lan?"

"Şöyleki Changbin, benim babam 219 yaşındaydı. O hem insan hemde kurtdu, ama annem ile ilişkiye girmeden hamile kaldığı için onun DNA'sını çok taşımıyorum. Bu yüzden %20 oranla kurdum."

"Demekki bu yüzden sadece kan içmiyor etde yiyorsun, bunu niye bize yıllardır söylemedin!?"

Hyunjin isyan ettiğinde kıkırdamıştık.

"Bir saniye, kurtlar ölümlü değil mi?"

Seungmin'in ani sorusu ile başımla ona katılır gibi onayladım.

"Kurtlar ölümlü ama bu yıllarca yaşayamadıkları anlamına gelmez. Ölmeleri için et yememeleri, sürekli zarar görmeleri ve bizim gibi kansız kalmaları gerekir. Bizim vücudumuzda zehir olmadan nasıl ölüyorsak kurtlardada öyle."

"Peki, sizin o köyde ne işiniz vardı?"

Felix'in sorusu ile duraksadıklarında ise merakla Minho'ya dönüp kolunu sarstım.

"Neden ordaydınız merak ettim!"

"Annemizin anısını yaşatmak için oraya yakın bir ev inşa ettik, orada kalıyorduk. Ben ise arada eski eve gider ve annemin eski kullandığı eşyaları kullanıyordum. Hatırlıyorsan eğer o bardakta taze kan vardı. İşte o eşya annemindi ve ben kan içerken aceleyle hemen içip bardağı oraya bırakarak uzaklaşmıştım."

Yutkunarak Minho'nun koluna sıkıca sarılmıştım.

"Annen için üzülme... Eminim ki şuan sizin iyiliğinizi istiyordur..."

"Üzülmüyorum ki zaten, neyse odamıza gidelim mi? Bugün yeterince yorulduk."

Başımla onaylayarak ayağa kalkmış ve Minho'nun elini tutarak onuda oturduğu koltuktan kaldırmayı başararak odamıza doğru ilerlemeye başlamıştım.

Odamıza geldiğimizde kıyafetlerimi değiştirmek ve bir kaç işimi halletmek için lavaboya gitmiştim.

İşlerimi hallettikten sonra odaya geri dönmüştüm, Minho yatağa uzanmış beni bekliyordu.

Tek sorun üzerinin giyinik olmamasıydı.

Utanarak yanına ilerlemiş ve yanına uzanmıştım.

"İyi geceler, güzelce dinlen. Kendini bugün biraz fazla yordun."

"Hmhm... Ama sende iyi dinlen."

Diyerek gözlerimi kapattım, zaten uyuyamıyorduk ama olsun, dinlenmek işimize yarıyordu.

Bir süre dinlendikten sonra gözlerimi açmış ve yavaşca Minho'ya doğru yaklaşarak biraz yüzünü incelemiştim.

Beni duyup hissettiğini bildiğim halde gözünün altındaki ize küçük bir öpücük kondurup tekrardan dinlenmeye devam etmiştim.

---

"Abi biz bu oyunu hiç oynamamalıydık!"

Eğitimimden sonra video çekmek için toplanmıştık, en sinir olduğum oyunlardan birisine girmişlerdi.

Mobile legends...

"Bu bizim diğer takım arkadaşımız ne yapıyor acaba!? Bot mu olm o!?"

İsyan ve küfürlerden sonra kazanmayı başarmış, ardından ise editlemesi için Seungmini orada bırakarak üçümüz odadan çıkmıştık.

Chan diğerlerini izlerken Felix Chan ile UNO oynamak için yanına gitmişti, Changbin ve Hyunjin konsol oyunu oynuyorlardı.

Minho ise ikisinede ayrı ayrı yardım ediyor taktikler veriyordu.

Jeongin ile birlikte yanlarına gitmiş onları izlemeye başlamıştık.

Minho'nun yanına oturarak başımı omzuna yaslamış ardından kaybeden Hyunjin'e taktikler vermeye başlamıştım.

Devam edecek...