09

136 17 3
                                    

"Hadi anlat, merak ettim."

"Yeonjun'u nasıl idare edicez bilmiyorum ama bunların ofisine çalışan olarak girebiliriz, hem o çocuktan haber alırız hemde polislerden haber alırız. Sonuçta polisler onların arkadaşı, illahaki haber gelir."

"Oha çok zekisin ama... Biz nasıl kan içicez ki orada?"

"Sabah giderken bayağı kan içeriz çıkıştada içeriz."

"Peki ya nerede kalıcaz."

"Hepimiz avans isteriz Changbin, şöyle salak salak sorular sormasana. Hepimiz avans isteyince pahalı olmayan otelde sadece bir oda alıp orada kalırız."

"Zekaya bak, o zaman hazırlanalım?"

"Hazırlanalım ama Yeonjun ne olacak Chan?"

"Hmm... Aha! Yeonjun'un eski banka hesabından para çekelim, sonuçta en son ki onu vampire dönüştürdüğümüz videosu çok izlenme ve para kazandırmış. Onlarla geçiniriz bizde!"

"Hyungumuz diye demiyorum ama çok zeki."

"Yalaka Hyunjin, az beni övsen ölürsün zaten."

"Sus sen Lino, hadi hazırlanıp gidelim."

Hepimiz onaylayınca bizim için değerli olan şeyi yani kavanoz kavanoz kanları çantamıza koymuştuk.

"İnsanları kandırmak için vişneli meyve suyu kutusu almıştım, içinde tamamen kan olucak. Bu yüzden onun için ayrı bir çanta hazırlayalım."

Başımızla Chan hyungu onaylamıştık.

---

Bütün herşeyi halletmiştik, hatta Yeonjun'un hesabındaki paraları görünce kendimize ev bile tutmuştuk.

Şimdi ise ofise gitmek için hazırlanmıştık, Yeonjun ise keyif yapıyordu.

Tabiki çok fazla yalvarınca affetmişti.

Kendimize çok pahalı olmasada telefon almıştık, sim kartı dahil... Yeonjun'u vampir yaptığımızda bizimle ilk iletişime geçmeyip kan tüketmeyip intihar etmeye çalışmıştı.

Biz onu engellediğimizde ise kan içmek dışında eski hayatına devam ediyormuş gibi davrandı ve bizimle arkadaş olmuştu.

Ofisin konumunu bize attığında konuma gitmiştik, bir şekilde kendimizi işe aldırmıştık.

Yeonjun bize öğrettiği için birkaç şeyi biliyorduk. Edit yapmayı, ses ayarlamayı, kameramanlık gibi şeyleri azda olsa biliyorduk.

Editörlerin olduğu odaya girmiştik, iki kişi birşeyler konuşarak bir videoyu editliyordu.

Kan kokularından anladığıma göre Beomgyu ve Soobindi.

Editledikleri video ise Jisungların çektiği video olmalıydı. Bir yere geçerek onları izliyor ve dinliyorduk.

Choi Beomgyudan...

Videoyu editlerken sürekli olarak başa sarıyordum, hiç birşeyin eksik olmamasını istiyordum.

"Şu kilisedeki olayı ekleyecek misin?"

"Bilmiyorum, ekleyeyim mi?"

"Bence ekle, ayrıca birazdan Kai'yi arıyalım. Köyü araştırıyor olmalılar."

"O köy umrumda bile değil Soobin, Jisung'a ve Yeonjun'a zarar verenleri bulmak istiyorum."

"Onu hepimiz istiyoruz, ama şuan işini yapmaya devam etmelisin."

"Ben editlerken sende Seungmini ara, Jisungun durumunu öğrenelim."

"Yok, onlar şimdi uyuyorlardır. Birazdan Jennienin çekimi olacak ona söz vermiştim."

"Jennie son günlerde çok linç yemiyor muydu?"

Biraz düşünmüş ondan sonra cevap vermişti.

"Evet, çok linç yedi ama şuanlık kimseden ses çıkmıyor."

"Neyse bugün yeni kişiler gelecek demişlerdi, ben bi onlara bakay- ah galiba gelmişler."

Dediği şey ile hemen arkama döndüm, tanımadığım simaları fark edince ayağa kalkmıştım.

"Ah... Yeni gelenler siz olmalısınız, hoş geldiniz."

"Hoş bulduk, şuanlık yapabileceğimiz birşey varmı? Ayrıca ben Taehyun."

"Bende Beomgyu, şuanlık yapabileceğiniz birşey yok. Yardımcı olacağımız birşey olursa kuzenim Soobin ve benimle iletişime geçebilirsiniz."

"Peki teşekkürler."

Başımı sorun değil anlamında sallayarak Soobin'e döndüm.

"Kai'yi ara, Yeonjun hakkında bir bilgi var mı söylesinler."

Başıyla onaylayınca bende eski yerime oturmuş edite devam etmiştim.

Kapı açılınca oraya dönmüştüm.

"Ah hoş geldin Lisa, birşey mi oldu?"

"Seungmin aradıda, Jisung uyanmış ama hala kendisini halsiz hissediyormuş. Doktorlar birisinden kan alıcakmış ama kimseninkiyle uyuşmuyormuş, seninki uyuşuyor mu?"

"Evet, öncedende kan vermiştim."

"Peki, Niki adında birisi buraya geldi. Bir kaç tüp kan alıp gidecekmiş."

Başımla onaylayarak ayağa kalktım.

---

Choi Soobinden...

Beomgyu kan verirken bende tekrar edit odasına gidip videoyu editlemeye devam etmiştim.

Beomgyu sayesinde bir kaç şey biliyordum, sonunda videoyu editlemeyi bitirdiğimde sohbet eden 5 kişiye döndüm.

"Birşeyler yemek ister misiniz? Acıktıysanız birşeyler sipariş edebilirim."

"Hayır gerek yok, teşekkürler."

Aralarında en büyükleri gibi duran kişi konuştuğunda onayladım.

Beomgyu kolunda pamuk ile geldiğinde hepsi birbirine bakmıştı, umursamadan yanına gidip pamuğa bastırdım.

"Sen otur biraz dinlen, ben sana vişne suyu getireyim."

Başıyla onaylayınca yanından ayrılarak Vişne suyu almış ve getirerek Beomgyu'ya vermiştim.

"Yeni gelenler gitti mi?"

"Evet gittiler."

Lee Minhodan...

"Of... Acıktım!"

Beomgyu'nun kan kokusu yüzünden direkt acıkmıştık, Chan hyung ise direkt çantadan Vişneli meyve suyu yani kan çıkarıp hepimize verdi.

"Hemen için, birazdan gitmeliyiz."

Devam edecek...

Gizemli Köy [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin