Gizemli Köy [Minsung]

25

1 Hafta Sonra

"Han Hyung!"

"Efendim Jeongin?"

"Hyung, Yeji bir mektup göndermiş."

Jeongin elindeki mektubu bana uzatınca elindeki mektubu alarak okumaya başladım.

Hepimizi ofisteki partiye davet ediyordu, kabul etmezsek muhtemelen buraya kadar gelirdi.

"Jeongin sen sevgilin Changbin ile kıyafetleri ayarla, Seungmin ile Chan hyung kanları ayarlar."

Bu bir hafta içinde Jeongbin ikiliside sevgili olmuştu.

"Niye birşey mi oldu Han Jisung?"

Minho'nun sesini duyduğumda ona döndüm.

"Yeji bizi bir partiye davet etmiş, gelmezsek eğer buraya gelir. Onu tanıyorum."

"Peki ben diğerlerine haber vereceğim, parti ne zaman?"

Sorduğu soru ile hemen mektubu inceledim, 3 saat kaldığını fark edince hemen Minho'ya döndüm.

"3 saat var!"

Jeongin hızlı adımlarla gittiğinde oflamıştım, her zaman bize geç haber veriyorlardı.

"Boşuna üzülme yetişiriz."

"Umarım dediğin gibi yetişiriz."

---

Sonunda ofise gelmeyi başarmıştık, sadece Youtuberler vardı ve bir kaç çalışan.

"Hoşgeldiniz!"

Ryujin gri saçlarını düzeltirken yanımıza gelmişti.

"Hoşbulduk Ryujin."

"İstediğiniz gibi rahat olabilirsiniz, herşeyi biz ayarladık."

Başımız ile onaylayarak herhangi bir masaya oturmuş sohbet ediyorduk, bir süre sonra Minho beni dürtdüğünde çantamın içini kontrol edip onu başımla onayladım.

Ayaklandığımızda soru sormamışlardı bile, çünkü ne olduğunu anlamışlardı.

Hızla lavaboya gitmiş ve bir kabine girmiştik, çantamdan vişne suyu kutusunu çıkararak Minho'ya uzatdım.

"İblis ve Vampir melezi olmaz zor ya..."

"Evet cidden zor..."

Diyerek Minho'nun yüzünü incelemeye başlamıştım, o cidden çok yakışıklıydı ve ben artık aşık olmaya başlamıştım.

Belkide birbirimize bağlı olduğumuz içindir ama ben cidden onu tüm kalbimle seviyor gibiydim.

Minho meyve suyunun içindeki kanı içip kutuyu direkt çöpe atmıştı, ben çıktıktan sonra ise o çıkmıştı.

Herhangi bir koku kalmasın diye ellerini yıkıyordu.

"Ryujinin kokusunu sende alıyor musun?"

"Evet alıyorum ama boşver muhtemelen makyajını temizlemek için karşımızdaki kızlar tuvaletine gitmiştir."

"Sen öyle diyorsan öyledir."

Elini kuruladıktan sonra beni aniden duvar ile arasına almıştı.

"Son günlerde zehir kokun yoğunlaşıyor Han Jisung."

"Sadece benim mi zehir kokum yoğunlaşıyor sanıyorsun Lee Minho?"

Minho gözümün altındaki siyah ize -kapatıcı ile kapattık- minik bir öpücük kondurmuştu.

"Doğal halinle daha güzelsin, eve döndüğümüzde hemen sil şu kapatıcıyı. Bana ait olduğunu görmek hoşuma gidiyor."

Dediği şey ile sırıttım.

"Peki o zaman... Kapatıcıyı asla silmeyeceğim."

"Derini eritmemi mi istiyorsun?"

"O zaman benimle birlikte alev alırsın Lee."

"Ah tamam tamam, hadi gidelim."

Bir kaç adım geriledikten sonra hızla lavabodan çıkmıştı, arkasından ben çıkarak masaya doğru ilerledim.

Jeongin, Felix, Seungmin ve ben lens takmaya alışıktık çünkü ekranlarda gözümüzün rengi iyi çıksın diye lens takıyorduk ama bizim bu vampirler hiç alışık değildi.

İnsan formuna geçtiğimizde daha hızlı acıkıyorduk bu yüzden vampir formumuzda azıcık değişiklik yapmıştık.

---

"Ah, birdaha ki partide görüşürüz!"

"Görüşürüz Yeji! Kolay gelsin sizede işiniz zor gibi."

Etrafı işaret ettiğimde dudak büzdü.

"Biraz zor olacak gibi ama olsun Jisung-shi..."

Yejiye ve Ryujine veda ettikten sonra arabalara binmiş ve eve doğru ilerlemeye başlamıştık.

İki araba ile eve gidiyorduk. Bir arabada ben, Minho, Felix ve Hyunjin vardı. Diğerleri ise diğer arabadaydı.

"Yeji ve Ryujin sanki ağzımızı araklıyor gibiydi, değil mi?"

"Ben hiç fark etmedim Hyunjin, normal sohbet ediyorlardı işte?"

"Ama kan emici konusu açıldı farkındaysan Jisung, kan emicinin diğer adı vampir demek biliyorsundur umarım?"

"Biliyorum ama olsun belki merak etmişlerdir."

"Bence ikinizde sussanız iyi olucak."

Felix sonunda bizi susturmayı başarmıştı, eve ulaştığımızda uzaktan aldığım tanıdık parfüm kokusu ile duraksamıştım.

"Ryujin ve Yejinin parfümü üstümüze sinmiş galiba?"

"Bencede, yoksa onlar buraya gelemez."

"Changbin sevgilim haklı, onlarda o cesaret yok."

Konuşa konuşa içeri geçip direkt kıyafetlerimizi, lenslerimizi, makyajlarımızı vb. çıkartmıştık.

Salonda toplanmış partinin sıkıcılığı hakkında konuşurken bir anda ceyran yapmasıyla başımı çevirmiştim.

Cam açıktı? Hem bilmediğimiz bir kokuda yoğunlaşmıştı.

Camı kapattıktan sonra tekrardan eski yerime ilerlerken minho yanıma gelmişti.

"Jisung o cam önceden açık mıydı?"

"Hayır ben kapalı diye biliyorum... Neyse boşver ya, belki unutmuşuzdur?"

"Olabil-"

"Minho!"

"Jisung!"

Minho ile şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk, boynumuzun ne ara kesildiğini anlamamıştık.

Devam edecek...