7. KATİL ENSENDE

551 38 25
                                    

Merhaba, keyifli okumalar dilerim.

Bölümler bundan sonra bir hafta arayla gelecek, bilginize.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Bölüm, yorum sınırı geçtiği için geldi.

Yorum sınırı, 27-30 arası, oy sınırı 25-29 arası.

Yorumlarınızı benden eksik etmeyin olurmu. 🎀💖

(Oy vermeyi unutmayın)

Şarkı; imerafera- imera

🪐

Odasında oyuncak mutfak setiyle oynuyordu Ceylin. Doğum gününde babası ona hediye olarak almıştı. Pembe fincanını alarak, fincanın tabağının üzerine koydu ve yastığıyla tuturarak oturtuğu kızıl saçlı bebeğinin önüne koydu.

"Bu şenin" dedi, sonra mor fincanını aldı ve tabağına koydu. "Bu da benim" dedi, fincanını ağzına götürürken. Sanki gerçekten içinde kahve varmış gibi içti. Daha sonra fincanı ağzından çekerken, "Ohh" diye bir ses çıkardı. Bunu babası kahve içtiğinde ondan görüp öğrenmişti. Mavi gözleri kızıl saçlı bebeğine döndü. Bebeğinin kahvesini içmediğini görünce yüzü düştü. "Şen neden içmiyoşun kıylangıç" dedi, bebeğine.

"Çünkü ben fincan tutmayı bilmiyorum" diye bir ses geldi. Ceylin gelen bu sese karşışık kafasını kaldırdığında kapının eşiğine yaslanmış ona bakan annesini gördü. Konuşan annesiydi. Kızına bakan Gülizar gülerek yanına geldi ve yatağın üzerine oturdu. Bebeği eline aldı ve sanki bebek konuşup kendi hareket ediyormuş gibi davranmaya başladı. Annesi bebeğin elini tutarak kızının pembe fincanını alıdı ve bebeğin ağzına götürdü. Fincanı bebeğin ağzından geri çekerken, Ceylinin yaptığı gibi, "Ohh" sesi çıkardı birde annesi.

Ceylin annesinin bu yaptığı takliti izlerken küçük bir kahkaha attı.

"Aynı babam gibi yaptın anne" dedi. Annesi de Ceylinle birlikte güldü. Sonra Ceylin olmayan kahvesinden bir yudum aldı. Aklına birşey gelmiş gibi ağzını şaşırmış gibi açtı ve ayağa kalktı. Babasının ona aldığı Barbie'li küçük çalışma masasına koştu. Masanın üzerindeki tabağı aldı ve geri gelip yerine oturdu. Bebeğinin ve kendisinin ortasına tabağı bıraktı. Mutfak sesinden iki tane küçük çatal aldı, birini bebeğin önüne bıraktı. Gülizar Ceylinin bıraktığı çatalı bebeğin eline tururdu.

"Bu ne?" Diye sordu, Gülizar sanki bebek konuşuyormuş gibi. Ceylin işaret parmağıyla tabağı gösterdi. "Paşta bu" dedi. Ve çatalıyla tabakta olmayan hayali pastadan bir çatal aldı ve sanki çatalda gerçekten varmış gibi ağzına götürdü. Hayali pastasını ağzında çiğnemeye başladı. "Çikalotalıymış biyde" dedi. Ballandıra ballandıra. Onun bu haline güldü Gülizar. Küçük çocukların şu hayali eşya ve arkadaşlarına sahip olmayı diledi. Anlamıyordu birşeyi nasıl zihninde hayali birşeyi canlandırabiliyordu. Ona ayak uydurmak için çatalı tabaktaki hayali pastaya batırdı ve alıp beneğin ağzına götürdü.

"Çilekte varmış içinde" dedi, bebeği seslendiren Gülizar. Böylelikle küçük kızına ayak uyduruyordu. Bir süre bu şekilde oynadılar. Fakat Gülizarın karnına ufak ufak sancılar girmeye başlamıştı. Bir anda sırtındaki ağrısı artmıştı ve Ceylinle oynamak için iki saattir iki büklüm oturuyordu. Doğrularak elini beline koydu. Karnının aötından altından sancı bastırıyordu. İyi hissetmiyordu.

O sıra bir ses geldi evin içinden. "Hanimiş benim ailem" diyen Ahmet'in sesini duyan Ceylin, oturduğu yerden bir hışımla kalkarak koşa koşa odasından çıktı ve babasına koştu. Evin kapısından içeri daha yeni girmiş olan Ahmet'in gözleri ona doğru koşa koşa gelen minik mızıno görünce parıldadı. Ahmet için Ceylin herşey'e bedeldi. Koşarak ona gelen Ceylini yere eğilerek bekledi. Babasının yanına gelmeyi başaran Ceylin ona kollarını açmış babasının boynuna atladı.

KIRLANGIÇ-Dedektif- (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin