Bolum 8: PowerPoint

903 57 2
                                    

"Normal ruh eşlerinin yaptığı gibi farklı şeyleri deneyebileceğimiz ima ettim." dedi Asi ve yanaklarındaki sıcaklık, Çağla'nın onun yüzüne daha dikkatli bakmasıyla daha rahatsız edici bir şekilde artış gösteriyordu.

"Alaz ne dedi peki?"

"Dedi ki, ve alıntı yapıyorum, "olabilir.'" Asi, sesindeki küçümsemeyi gizlemekle uğraşmadı, ve yemeğe çalıştığı köfteyi ezdi. Öğle yemeğini birlikte terasta yiyorlardı, sıcaklık ve güneş ışığının ışıltısının keyfini çıkarıyorlardı, en azından Çağla'nın çıkardığı kesindi. Güzel bir nisan günüydü, ve ikizlerin doğumgünü yaklaşıyordu.

"Tamam, hayır demedi."

Asi gözlerini devirerek "Birisi "olabilir" dediğinde," — tırnak işaretli kullanarak konuşuyordu — "bu genellikle hayır anlamına gelir. Alaz'dan bahsediyoruz burada" diyerek omuzlarını silkti. "Sorun degil ama sadece belki bir şeyler yapmaya çalışabiliriz diye düşündüm. Alışılmış"--ellerini salladı -- "rutinimizin yerine."

Çağla güldü. "Asi, Alaz ile sen düşündüğü şekilde pek normal sayılmazsınız" Asi'nin somurtarak yemeği ile oynamaya devam ettiğini görünce konuşmasına devam etti ve "sizden de zaten geleneksel ruh eşi flörtü aşamasını beklemek saçma olurdu." dedi ve gülümseyerek ekledi "en yakın arkadaşın olarak seninle gurur duyuyorum ama denemeye çalıştığını görmek harika."

"O denemiyor. Şu anda beni kaçırmak için her şeyi yapıyor gibi. İlayda ve Yusuf olaylarından sonra farklı olur diye düşünmüştüm" diye hırladı Asi dudaklarına dişlerini geçirerek. "Acaba bir şeyleri oldurmaya çalışarak saçmalıyor muyum? Yanlış mı yorumladım bazı şeyleri?"

Çağla suratındaki gülümsemesine devam ederek, Asi'nin eline uzandı ve "kimse kolay olacak demedi, ruh eşlerine nasıl baktığın – malum ortada. Alaz'ın temkinli hareket etmesini yargılama. Olayları farklı yorumlamış olabilir - denemek istediğini bizimkisi anlamamış olabilir. Malum, ikizler arasindaki zeki olan benim"

"Ona ne şüphe" dedi Asi gülerek, cadılar partisi -kutlu deniz doğumgünü" etkinliğinden itibaren beş, İlayda olayının üzerinden üç ve Yusuf kıskançlığı üzerinden bir ay gecmisti, ve küçük dokunmalar dışında Alaz genellikle Asi'nin koyduğu alanlara saygı duymaya çalışıyordu. Alaz'ın bu saygılı tutumu, Asi'yi çıldırtıyor, Alaz'ın ona dokunuşlarını uzatmak için türlü bahaneler yaratmaya çalışıyordu.

Asi sesli bir sekilde iç çekti ve tabağına baktı. "Bunca zamandır O'nu ne kadar istemediğime odaklandım, ama dönüp onun beni istemeyip istemedigini sormadım bile" diye düşündü Asi. "Bilmiyorum, Çağla. Artık hiçbir şeyden emin değilim." sesi tamamen yenilgi içeriyordu. Asi, en yakın arkadaşından her ne kadar ikizi olursa olsun kafa karışıklığını saklayacak degildi.

"Belki bundan sekiz ay öncesine kadar Alaz'a hiçbir şekilde tahammül edemediğimi ve onunla hiçbir şey yapmak istemediğimi düşünüyordum." Asi dudaklarını düşünceli birşekilde büzdü ve içine çekti, ellerini bardağının etrafına sararak. "Şimdi, ne düşüneceğimi bilmiyorum. Şimdi..." el hareketiyle kelimeleri kendine çağırıp doğru kelimeleri seçmeye çalışıyordu "Tahmin ediyorum..."

"Farklı şekilde mi hissediyorsun Alaz'a karşı?" diye sordu Çağla, gözlerinde Alaz'ın ikizi olduğunu belirten muzip bir gülümsemeyle.

Asi, nefes alışverişlerinin değiştiğini hissediyordu, uzun zamandır kendine itiraf edemediği gerçeği en yakın arkadaşına etmek bazı şeyleri kolaylaştırabilir diye düşündü ve gözlerini kapatarak hayıflandı "Demek istediğim, bir gün uyanıp birinden nasıl nefret etmeyi bırakırsın?"

"Alaz'ı soktuğun kalıpların ötesinde tanımak belki yardımcı olmuştur." dedi omuzlarını silkerek Çağla, ve Çağla'nın bu konuyla ilgili Asi'yi yadırgamadan konuşması ve destek vermesi Asi'nin içini ısıtıyor bir yandan da abarttığım kadar ciddi bir durum yok diye düşünmesine sebep oldu Asi'nin.

Bazı Ruh Eşi SorunsallarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin