Bölüm 25: İki Kelime

988 51 8
                                    

Not: bu bölümdeki minik bir kısım Twitter'da konuşmamız üzerine belirli bir kişiye. Umarım uyandığında - "uslu kız" denildiğini gördüğün için, en azından dün geceki hezeyandan biraz kurtulmuş olursun.

"Şu damarı görüyor musun Asi kız – işte bu damarın çıkmasına oynuyorum," demişti Alaz Asi'nin kulaklarına fısıldayarak ve gülerek, bir eliyle de karşılarında oturan baba oğulu gösteriyordu. Asi'lerin evinde kırk yıl düşünse bir araya gelmeyecek bir grup halinde yemek masasının etrafında toplanmışlardı; annesinin sabahında düzenlemeye karar verdiği yemek daveti yüzünden.

Son bir saattir de Alaz sazı eline alarak hem Yaman'ı hem de Serhan Soysalan'ı çıldırtmak için New York'ta geçirdikleri zamanı ballandıra ballandıra anlatıyordu. Eşref Ali Soysalan hariç tüm Soysalan klanı tam kadro buradaydı, Arıkan-Wyatts devşirme klanı da, hatta annesinin 15 senelik ortağı Vedat Abi de onlarla akşam yemeğindeydi. Serhan-Metin gerilimi sona ermiş gibi duruyordu birbirlerine attıkları minik lafları ve Alaz'ın anlattığı her hikayeden sonra Serhan Amca'nın seyiren sol gözünü yok sayarsak, annesi Özge Abla'ya medeni bir şekilde yaklaşıyor gibiydi, annesi ve babası birbirini yok saymıyordu, kimse kimseyi bıçaklamamıştı.

Geçmiş aile dinamiklerini düşündükçe dışarıdan fazla medeni sayılabilecek bir aile yemeği yeniyordu. Asi aile yemeğinde annesinin 15 senelik ortağının ne işi olduğunu anlamamıştı, ama Vedat Abi'nin akşam yemeklerine katılması olağan bir durumdu, Asi üzerinde durmadı, muhtemelen annesi yine işi eve getirmiş olmalıydı. Kızların New York'ta olduğu süre boyunca gizemli tatili de düşünüldüğünde, çok iş birikmiş olmalıydı.

Bu planlardan biri de, bu akşam hayat bulmuştu aniden; annesi, sabahında herkesi arayarak akşama yemeğe davet etmişti. Şebnem Yıldırım yemek yapmayı oldum olası sevmemişti, Asi annesinin yemek yapıp misafir ağırladığı bir anı hatırlamıyor gibiydi. Akşam yemekleri genellikle dışarıdan olduğu için Asi ve Rüya yemek yapmayı küçük yaşta öğrenmişti. Annesinin ısrarlı yemek daveti, sadece Asi özelinde garip karşılanmıştı. Telefon görüşmesi sonrası kahvaltı masasında Rüya üzerinde durmayarak "son iki haftadır kadın bizimle vakit geçirmek için yapmadığı kalmadı, biraz şans mı versek ona Asi? Bir şeyleri babam gibi değiştirmeye çalışıyor olabilir" demesiyle, Asi'nin kuşkularını kenara bırakmasını sağlamıştı.

Asi, normal bir ailede büyümemişti biliyordu ama her zaman bu bilgiye vakıf değildi. Örneğin, babasının 6 yaşında onları terk ettiği geceye kadar normal bir ailede büyüdüğünü düşünmüştü Asi hep, bu akşamın ona getireceklerinden bihaber. Öyle ki, annesi ve babasının da birbirini sevmediğini hiç düşünmemişti, evet aileleri istemişti evlenmelerini, ama zamanla birbirlerini sevdiklerini düşünmüştü çocukça. Küçük Asi'ye göre anneler ve babalar birbirini severdi, sevmeseler evli olmalarına üstüne üstlük iki tane çocuk dünyaya getirmelerine gerek yoktu. Bunu babasının gidişiyle kötü bir şekilde öğrenmişti. Ama anlaşılan bildiği hiçbir şey doğru değildi.  Bazı sırları bu anlamsız akşam yemeğinde öğrenecekti herkesin önünde.

Kahvaltıda söyledikleri düşünüldüğünde Rüya haklıydı, ya da en azından Asi haklı olduğunu düşünmek istiyordu. Büyürken sahip olamadığı aile bağlarına eşleştikten sonra kavuşuyor olması her ne kadar garip olsa da, Asi bu anların tadını çıkarmak istiyordu. Annesi, kızlar İstanbul'a döndükten sonra kızları her gün arayıp türlü bahanelerle görüşmeye çalışıyordu. Rüya bu uğraşlarına ilk günden olumlu tepki verirken, Asi daha temkinli yaklaşıyordu. Annesinin değişebileceğine inanmak zordu; 19 sene sonra kabaran annelik duygularına da anlam verememişti ama günün sonunda ablası haklıydı, babasına verdiği bu şansı annesine de vermeliydi. Annesi sadece mutsuz eşleşmemiş bir evliliğin kurbanı olmuş, ve Rüya'yı 20 yaşında üniversite okurken doğurduğunu düşündüğünde kızlarla birlikte büyümüştü.

Bazı Ruh Eşi SorunsallarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin