Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...300 takipçiye çok az kalmışş hadi takip edin nisanur_0n9nn jdznsmdknxms
🌊🌊🌊
"Oy ben nerelere gideyum."yanımdan gelen sesle kapalı gözlerimi açıp İstanbul'a baktım. Elindeki rakı şişesiyle kendini Karadeniz'li sanıyordu sanırım.
Elindeki şişeyi çekip yandaki çöpe attım. "Beynin mi sulandı."dedim cümlemi toparlayıp bana bir kaç saniye bakıp öylece durdu sonra sanki beni tanımıyormuş gibi başka bir yere bakıp sessizliğine devam etti.
"Biz ne bekliyoruz?"dediğinde "Barlas'ı."dedim sadece. Şu an konuşmak bile eziyetmiş gibi geliyordu.
"Eniştem mi geliyor bizi almaya uhey kalkın ula komşiler horona durayuruz."dediğinde göz devirmiştim.
"Ne eniştesi? Ayrıca Karadeniz ağzıyla asla konuşamıyorsun sus o yüzden."dedim. Durayuruz neydi Allah aşkına.
"Heee..."kelimelerini uzatarak "Gelecekteki eniştem şimdi anladım."diyip kahkaha attı.
İlerde gördüğüm araba farlarıyla birlikte bir kaç dakika sonra araba önümüzde durmuştu.
Arabadan inen Barlas'la ayağa kalktım ama çantam yere düştüğünde "Allah'ım sen bana sabır ver."diyerek eğildim.
Kalkarken dengemi kaybedince bir çift kol tarafından tutulmuştum. Baktığımda Barlas olduğunu gördüm. Mavi gözleri sıkıntıyla bakıyordu. "Arabaya geçin hadi."dediğinde başımla onayladım sadece.
Arabaya yaklaşınca "Aaa benim arabanın kocası."dedim ne dediğimi bilmezce. "Nasıl yani, kocası derken?"diyen Barlas'la birlikte çoktan İstanbul arkaya ben ön koltuğa geçmiştik bile. Zor olmuştu ama başarmıştık.
"Kocası... Benim araba bundan ama yanaklı olanı."dedim şu an arabayı nasıl tarif edeceğimi bilmiyordum.
"Anladım... Arabanın modeli ne senin, belki o zaman gerçekten anlarım?"dediğinde "Off hiç bir şey anlamıyorsun? Senin arabanın karısı işte hani suv'lar kız oluyor Sedanlar erkek ya. Benimki de x1 işte suv."dedim.
Sonra da başımı arkaya yasladım "Arabaların cinsiyeti olduğunu ilk kez senden duydum."diyip güldüğünde bende gülmüştüm.
"Senin arabanın modeli ne modeli?"diyerek yüksek sesli konuşmuştum. Şu an sebepsizce beni duymama ihtimalini düşünmüş ve yüksek sesle konuşmaya karar vermiştim.
"520d x-"sözünü kesip "Aaa bu ne?"diyerek arabanın aynasında asılı olan şeye baktım. "Arabayı aldığında aldığın galerinin oluyor ya."dediğinde elimle tamam yeter anlamında bir hareket yaptım.
"Yeter çok konuştun başım ağrıdı."diyip arkaya baktım İstanbul uyuklama evresine geçmişti.
"Aynen ben çok konuştum."diyen Barlas'la ona döndüm. "Bir şey mi dedin?"dediğimde başını olumsuz anlamda sallayıp arabayı durdurdu. Baktığımda eve geldiğimizi farketmiştim.
"Arkadaşını kendi evine mi götüreyim?"dediğinde bir tarafı bozulmuş ojemi inceliyordum.
"Umay!"dediğinde "Benim."diyerek Barlas'a döndüm. Ağzının içinde bir şeyler mırıldanıp tekrar bana döndü "Arkadaşının evi nerde?"dediğinde İstanbul başını öne uzatıp "Ben burda yaşamıyorum."demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERA KARADENİZ
General FictionBir kadın var eksik büyümüş. Hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşmış. ... Ve bir adam var. Vatanı için ailesinden vazgeçen bir asker var. Vatanını seçtiği için evladından vazgeçen bir ailesi var. ... Bir kadın var. Karadeniz kadar inatçı...