Benden Sonra Mutluluk
Bunca yıl yaşadım
Elime ne geçtiyse yitirdim
Biraz daha yasayacağım
Yanlız bir şey biriktirdimBir bakış, bir görüş, bir duyu, bir düşünce
Belki aç kalacağımSuçlanacağım ölünce
Biraz yazdım, artık hep yazacağımHüzünden bas alamadım
Görünce.Özdemir Asaf
🌊🌊🌊
Gözlerimi gelen konuşma sesiyle açtığımda, gözlerim şiddetli bir rüzgarda açık kalmış gibi hissettiyordu. Acıyan gözlerimi tekrar kapatıp bir kaç saniye sonra tekrar açtığımda göğsünde yattığım Barlas'ın telefonu kapatıp yan taraftaki komodine bıraktığını gördüm.
Hareketlenmemle uyandığımı anlamış olacak ki başını aşağıya eğmişti. "Günaydın savcım."dediğinde bana savcım demesi hoş geldiği için yüzümdeki varla yok arası tebessümle karşılık verdim.
"Günaydın üsteğmenim."
Alnımda dudaklarının baskısını hissettiğimde başımı biraz daha kaldırarak boynuna yerleştirdim. "Nasıl hissediyorsun kendini?"beklediğim soru saatler sonra gelmişti.
Belki de Barlas'ın en çok bu özelliğini seviyordum. Bir olayda sonuna kadar bekleyip insanı sorulara boğmuyordu. Sabırla doğru anı bekleyip en uygun anda soruyordu.
Derin bir nefes alarak içimden geçen duyguları olduğu gibi söyledim. Beni yargılamadan, kesmeden dinleyeceğini biliyordum. "Hayal kırıklığı... Keşke yaramazlık yaptığım için, hasta olduğu için bıraksaydı. Belki bencillik hastalık için bıraksın denmesi... Ama insanın annesini metres olarak görmesi kadar kötü bir şey görmedim hayatımda."dedim. Cevap gelmedi, bitirmemi bekliyordu... Biliyordum.
"Şu son bir kaç yılda binlerce cinayet çözdüm. Tonla ceset gördüm ama annemi evli bir adamla görmekten çok daha iyiydi. Aslında beni yıllar önce bırakıp giden birinin metres olmasına üzülmüyorum. 10 yaşında metreslik uğruna terk edilmiş olmama üzülüyorum."dediğimde saçlarımı okşayan elleri yavaşlamıştı.
"Çok güçlüsün. O kadının karşısında da dik bir şekilde durduğuna eminim... Evet üzüldün ama kendi hayatın var. Yıllar önce kurulmuş bir düzenin. O gelmeden önce mutluydun... Hiç gelmemiş gibi davranamaz mısın güzelim?"dediğinde iç çektim. "Davranırım. Ama o şerefsiz adamın karısını arayıp, o da isterse boşanması için her şeyi yapacağım ilk önce."dedim. Bir kadının aldatıldığını bildiğim halde sessiz kalamazdım.
Özellikle aldatıldığı kadın yıllar önce beni terk eden annemse.
"Hadi kalkalım artık. Saatlerdir bir şey yemedin... Yemek sipariş ettim gelir birazdan."dediğinde onaylayarak kalktım. Makyaj masamın karşısına geçtiğimde her zamanki Umay'dan çok uzak bir görüntü duruyordu karşımda.
Göz altlarım şişmiş, gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Yüzümün rengi solmuştu bir günde. İşte bunu hiç bir zaman istememiştim. Yıllar önce defolup gitmişken şimdi gelip bir günde bu hale gelmeme sebep olmuştu.
Sinirle bir nefes aldım. Bakım kremlerimden birini alarak süreceğim sırada telefonumun çalmasıyla arkamı döndüm. Barlas'a baktığımda başını eline yaslamış beni izliyordu. Bu haline gülerek yanına yaklaştım. Yataktaki telefonumu alırken eğildiğim için aramızdaki mesafe azalmıştı.
Telefonuma baktığımda babaannemin aradığını görmem şaşırmama sebep olmuştu çünkü babaannem genellikle beni telefonla aramaz yanına köye gitmemi isterdi. Bir şey konuşacağı zaman da bir şekilde haber yollar yanına çağırtırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERA KARADENİZ
General FictionBir kadın var eksik büyümüş. Hayatın acı gerçekleriyle küçük yaşta karşılaşmış. ... Ve bir adam var. Vatanı için ailesinden vazgeçen bir asker var. Vatanını seçtiği için evladından vazgeçen bir ailesi var. ... Bir kadın var. Karadeniz kadar inatçı...