14.Bölüm

671 50 60
                                    

Bu bölüm, biricik arkadaşım (seviyorum seni çocuk) MineMalkoc'a ithaf edilmiştir. Şu ana kadar yazdığım her an yanımda olup beni desteklediği için kendisini kocaman öpüyorum buradan.

(İnşallah bende ilerde onun yazdıklarına  yorum yapalirim 😁)

Diğer bölümünüz, buyrun lütfen...

14.Bölüm

"Kaç yaşındayım demiştiniz?" Dedi Şirin abla.

"80." Dedi adının Peyami olduğunu öğrendiğim Bey Amca. "20 yıl kaldı mutlak sona."

100 hedefiydi yani. Ben seksene gelmeden ölmek için dua eden bir insan olarak asla onu anlayamıyordum şu an.

Şirin abla ile kol kola yürürken, o da bir adım sağımda yanımızda geliyordu. Şirin ablanın kulağına eğildim usulca. "Nuriye de 75 olsa, yaş farkı münasip bence."

Çoktan aklımda birbirlerini sevdirmiş, evlendirmiş, son baharı yaşatmış ve öldürmüştüm zaten. Sadece bunların işleve geçmesi gerekiyordu.

"Eflin." Dedi Şirin abla dişlerinin arasından. Peyami Bey Amcanın üzerimizdeki gözlerine gülümsedik aynı anda. Aynı şekilde gülümseyerek önüne döndü. Dudaklarını oynatmadan devam etti. "Belki sadece arkadaşlar."

"Adam heyecandan daha kadını göremeden tahtalı köye gidecek, ne arkadaşından bahsediyorsun Şirine?" Aklıma gelen düşüncelerle, güldüm sessizce. "Nuriye de az anasının gözü değil he."

"Eflin." Dedi yine utanç içinde. "Sus."

Kıs kıs gülerek Peyami Bey Amca'ya döndüm. "Nuriye teyze ile nereden tanışıyorsunuz diye sorsam çok mu özele girmiş, ayıp etmiş olurum Peyami Bey?"

Evet, dese bile soracaktım. Kibarlık yapıyordum hayır desindi bir zahmet.

"Olursun tabii." Dedi Şirin abla.

"Estağfurullah." Dedi onun aksine Peyami Bey Amca, tüm beyfendiliği ile. "Aynı üniversitede okuduk biz, oradan tanışıyoruz."

"Ne hoş." Dedim gülümseyerek. "Pek hoş."

O başını sallarken hızla diğer soruya geçtim. "Ne işle meşgulsünüz?"

"Banka müdürüydüm. Emekli oldum artık."

Ne hoştu. Pek hoştu.

Bir sorudan sonra kızımızı size verdim gitti diyebilirdim.

"Evli misiniz, yüzük göremedim?"

"Sen iyice bizim mahallenin kadınlarına benzemeye başlandın Eflin." Diye mırıldandı Şirin abla. "Biraz az takıl annemgille."

Ben herkesten bir parça barındıyordum. Şu an olmam gereken karakter buydu.

"Yok." Dedi Peyami Bey Amca. "Eşim vefat etti."

Kaşlarım havalanırken, "Ne hoş-" diye söze girmiştim ki dediğimi fark ederek çenemi kapadım. "Allah rahmet eylesin." Dedim sukunetle. Onun cevabını beklemeden, Şirin ablaya dönerek, "Katil." Diye mırıldandım ağzımın içinde.

ZAMBAK MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin