♡
Hayırlı akşamlar cancağızlarım <333
'22' sayısı çoğu insan için normal bir anlama sahip olsa da, benim için farklı bir yeri var.
22'ye layık bir bölüm yazdığımı düşünüyorum. Ve bunun şerefine 23. bölümü de hemen peşinden atacağım. Umarım sizinde hoşunuza gider.
Ayrıca yorum yapan herkese çok teşekkür ediyorum, tek tek cevap vermeye inanın vaktim yok. Ama hepsini okudum ve çok hoşuma gittiler, yüzümü güldürdüler. Allah da sizin yüzünüzü güldürsün efendim.
🎵
Bölüm Şarkısı
Pera- Platonik
(Aynı zamanda Denizkiiiii ve benim ortak kararımızla Alpaslan'a çokça uyduğunu düşündüğümüz bir şarkı)
•
•
•
22.Bölüm
6 Yıl Önce, Mezuniyet Balosuna İki Gün Kala
Çitlediğim çekirdeği sokağa püskürtürken tokanın içinden firar ederek yüzüme dökülen saçlarım sabrımı bitirdiğinden dolayı tokayı tamamen çektim. Kısa ile uzun arası saçlarım omzuma döküldü. Sonra böyle sıcak olduğundan dolayı tepemde palmiye ağacı gibi topladım tekrardan.
"Allah'ını seven üzerime su atsın!" Dedim ihtiyaçla. "Yere yumurta kırma deneyini yapmak istemiyorum ama valla 60 dereceyi buldu hava."
"Oğlum çay getir Eflin ablana." Dedi Osman amca. "Hararetini alsın."
Bunu diye diye sabahtan beri bana bir demlik içirmişti. O çayın zannettiği çay olmadığını söyleyerek hayallerini yıkmak istemiyordum bu yüzden.
"Hemen Osman amca." Dedi Kemal ve dükkana koşturdu.
"İçine buz at Kemal." Dedi arkasından. Duraksayarak bana baktı, dudaklarını araladı sormak için ama beni sorugulamayı bırakalı çok olduğundan vazgeçerek yoluna devam etti sonra. Yiğit abi ev işlerinden dolayı kahveyi bana bırakmıştı. Sokağın kenarına sandalyeyi çekmiş, dayıların okey oynayışını izliyor bir yandan da test çözüyordum.
"Fırıncının oğlu ile pek sıkı fıkıydı o zaten." Dedi adını hatırlayamadığım Lale ablanın görümcesi. "Kenarda köşede görüşüyorlardı. Nişanı takmışlar şimdide."
"Ulan Şadiye!" Dedim sinirle. İkinci kattaki kadın bıkkın gözlerini üzerime çevirdi. Elimle iki masa ötede okey oynayan fırıncı Orhan amcayı gösterdim. "Adamın yüzü burada be! Duyuyor sizi, duyuyor!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMBAK MAHALLESİ
General FictionKüçüklüğümden beri her köşesi zambaklarla dolu acı tatlı bir yerdi burası. İki çam ağacı ile başlayıp geniş bir tepe ile son buluyordu. Tepenin üzerinde mahallenin aksine manolya çiçekleri vardı, her zaman zambaklardan daha çok onları sevmiştim. Ya...