Küçüklüğümden beri her köşesi zambaklarla dolu acı tatlı bir yerdi burası. İki çam ağacı ile başlayıp geniş bir tepe ile son buluyordu. Tepenin üzerinde mahallenin aksine manolya çiçekleri vardı, her zaman zambaklardan daha çok onları sevmiştim. Ya...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🪶❤️🔥
-Bölüm Şarkıları-
Duman- Eski Köprünün Altında
Duman- Her Şeyi Yak
Duman- Yürek
Duman- Aman Aman
Duman- Senden Daha Güzel
🪐
(Bu bölüm Duman'a ithaf edilmiştir.)
°
°
°
24.Bölüm
Değneği tezgaha yaslayıp bir daha diz çöktüm yerde. Eğilerek koltuğun ve tezgahın altına baktım. Kolyem düşmüştü. Az önceki müşteriye ilaçları verirken fark etmiştim. On dakikadır her yeri incik cıncık aramama rağmen bulamıyordum. Sinirlerim tepeme çıkmıştı ve bulamamak panik yapmama neden oluyordu. Ben o kolyeyi babam aldığından beri bir kere bile çıkarmamıştım. Her ay önce kendim temizler, sonrada kuyumcuya götürüp temizletirdim. Ne zaman korku sarsa bedenimi bir elim onun üzerinde dururdu. Şimdi ise bir parçamıkaybetmişitim sanki. Hele babam takmadığımı görürse...
Derin bir nefes alarak yüzüme dökülen saçları çektim. Kendimi yere bırakıp sırtımı tezgaha yasladım. "Kolyem olsam nerede olurdum?" dedim başımı kollarımın arasına alırken. İlk defa bu soruya boynum dışında bir cevabım yoktu. "Çıldıracağım..."
Çalan telefonumla kalkmaya üşenerek elimi tezgahın üzerine doğru uzatıp bulmaya çalıştım. Parmaklarım ekrana çarptığında avcumun içine alarak çektim elimi. Ekranı kedime çevirdiğimde gördüğüm manzara kısık bir küfür mırıldanmama neden oldu. Telefonu yanlışlıkla açmıştım. Hem de mükemmel şansımın altını çizmek ister gibi Firdevs'in aramasını...
"Eflin?" dedi ahizeden gelen sesi sorarcasına. "Alo?"
Sıkıntılı bir nefes çekerek kulağıma yasladım telefonu. "He Fatih." dedim ona karşı olabilecek en kibar halimle. "Ne oldu, rüyanda mı gördün beni sabah sabah?"
Kısık bir gülüş geldi karşıdan. "Gördüm."
"Haa..." diye mırıldandım konu hoşuma gittiğimden. "Ne yapıyordum? Saçını başını mı yoluyordum yoksa seni kuzu gibi şişe mi geçirmiştim?"
