Uzun zamandır beraber olan Liz ve Aras, uzak mesafe ilişkisi yaşamak zorunda kalır. Bir süre sonra bunu yürütemeyen ikili, açık ilişkiye geçmeye karar verir..
Poliamori: bireylerin birden çok sevgiliye sahip olabildikleri, söz konusu ilişkiye dahil...
Sonunda Cumartesi gelmişti, Yiğitlere gidicektim. Zaten bu fikir bile beni yeterince azdırıyor, heyecanlandırıyordu. Duş aldıktan sonra gri bir ic çamaşırı takımı giydim. Aynada kendimi inceledikten sonra bir fotoğraf çekildim ve Aras'a attım.
Liz:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Liz: yiğitlere gidiyorum Liz: sence bu takım nasıl, sever mi?
Aras: sikeyim Aras: o piç çok şanslı Aras: yanında olsaydım sana o takımın yenisini almak zorunda kalırdım Aras: *yazıyor..*
Liz: Çünkü onları yırtardın
Aras: Evet, bebeğim Aras: onları yırtardım. Aras: Günaydın bu arada, yeni uyanmıştım. Aras:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aras: Sen Yiğit'e gideceksen bende Jess'e gitmeliyim bence, ne dersin?
Liz: Hay sikeyim, ara beni.
Mesajı gönderir göndermez telefonum çalmaya başladı, Aras arıyordu. Telefonu hemen açtım. Ve onun çok sevdiğim, kalın, güzel sesi kulaklarımı doldurdu. "Güzelim?" Ağzımın içinden "hm?" Gibi bir ses çıkardım.
"Sen azdın mı?" Diye sordu. Evet, öyleydi. Ona zaten azgın durumdayken mesaj atmıştım ama onun yanımda olduğunu hayal etmek, beni daha kötü hale getirmişti. Haklıydı, bana 1 2 mesajıyla bile her şeyi yapabilirdi. Üstümdeki etkisi çok büyüktü.
"Hm hm." Diye fısıldadım. Arasın gülme sesini duydum. "Anlamadım bebeğim, ne?" Diye sordu. Bilerek yapıyor, kendim söylememi istiyordu. Meydan okudum. Kısık sesle konuşmaya başladım.
"Evet, aşkım. O kadar azdım ki birazdan kendimi Yiğit'e siktirmeye gideceğim ama şimdi de seni düşünerek kendimi okşuyorum. Dün de Arda ve Sudeyle yattım ama ben doyumsuz bir kızım"
Aras duraksadı, yutkunduğunu hissettim. "Gözlerini kapat" dedi. Öyle yaptım. "Yanındayım şuan, bacaklarının arasında olduğumu hayal et." Dediğini yaptım, parmaklarim yavaşladı, gözümün önünde onun yüzü belirdi.
Yine Dediğini yaptım. O da aynısını yaptı. O kendini hızla çekerken bende parmaklarımı içime sokup çıkardım. Sessizce inlemeye başladım. Onunda nefesleri düzensizdi, bazen küçük iniltiler bırakıyor, büyük nefesler alıyordu.
"Siktir, bebeğim, cok guzelsin, nefes kesicisin" söyledikleri küçük inlemelerle kesiliyor, cümlelerini zor tamamliyordu. "Seni seviyorum" dedim. "Beni delirtiyorsun." Zar zor konuşuyor, nefes alamıyordum. "Hızlan" dedi. Öyle yaptım. 3. Parmağımı içime soktum. Büyük bir inleme bıraktım.
Hızlandım, adını inlemeye başladım. "Ah A-Aras" inlemelerim artık küçük ve sessiz değil, Büyük ve aralıksızdı. O da inliyor "liz" diyordu. "Bebeğim" nefeslerini duydum, gözlerimi daha sıkı kapattım
"Aras. Aras geliyorum." Kesik kesik konuşmaya çalıştım. "Gel. bebeğim. benim için" nefes alamıyor, derinden gelen boğuk sesini zar zor duyuyordum.
Bacaklarim titremeye başladı. Inlemelerim arttı. Parmaklarim hızlandı. Aras da aynısını yaptı. Inlemeleri çoğaldı, eli hızlandı. Inleme seslerimiz yankılandı. "Siktir" dediğini duydum. Defalarca.
Belim kasıldı, sanki dünya durdu ve sarsılarak bosalmaya başladım. Arasın adını haykırıyor, adeta çığlık atıyordum. Büyük bir inleme daha. Ve kendimi yatağa bıraktım.
Onun da inlemeleri durmuştu. Artık sadece nefes seslerimiz geliyor, sakinleşmeye çalışıyorduk. Yatağımdaki ıslaklığa baktım. Sonra telefona. "Seni seviyorum" dedim gülümseyerek.
