03

61 6 17
                                    

Bu bölümü Ah aman aman aşkım dinleyerek yazıyorum neden bilmiyorum KXOAOZOAOZOALAOZLLALZA

Neyse... Bölüme geçek mi?? Geçek geçek...

İyi okumalar ✨🖤

İyi okumalar ✨🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

3. BÖLÜM

ŞEREF YOLUNDA

"Yolculuğa hazır mısın, Patricia?"

Babamın sesi yerimde hafifte olsa sıçramama neden olduğunda mavi gözlerim ona doğru döndü. Az önce atış yaptığım yayı yavaşça yere indirerek sorusunu büyük bir iç çekerek cevapladım. "Emin değilim, baba."

"Patricia." Babamın sert ve kendinden emin adımları bana doğru yöneldi. "Sen senelerce bir gün gerçekten savaşçı olmak için eğitim aldın. Anneni kaybettikten sonra..." Durdu. O durduğunda bende yutkundum. Bu konuyu konuşmayı hala ikimizde sevmiyorduk. "Beni bu lanet olası hayata bağlayan sadece sen oldun. Görevime bile umrumda değildi. Ve sen," bana doğru yürüdü, "sen acını benimle değil, kılıcın ve okunla dindirmeyi seçtin. Ne zaman üzülsen, sinirlensen, hatta mutlu bile olsan ok ve kılıcına sarılmayı seçtin."

İç çekerek elimdeki yaya baktım. Babam haklıydı. Kendimi bildim bileli bir elim kılıç, bir elim yay tutuyordu ve annemi kaybettikten sonra kılıç ve yayı elimden bir an olsun düşürmemiştim. Düşürememiştim. Çünkü eğer kılıç savurmazsam, ok atmazsam içimdeki acıyı dindiremeyeceğimi düşünüyordum.

"Dinle Patricia." Babam elini omuzuma koydu. "Korkmuyorsun, farkındayım. Ama yetersiz hissettiğini görebiliyorum. Böyle hissetmene gerek yok çünkü eğer öyle olsaydı prens seni seçmezdi. Daha da önemlisi, ben buna izin vermezdim. Ama sen hazırsın, bunu biliyorum. Bunu hep biliyordum, Patricia. Nereden bildiğimi biliyor musun?"

Başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.

"Çünkü sen benim kızımsın," dedi babam büyük bir gururla. "Daha da ötesi, sen bir gün bu yolculuğa çıkmak için doğdun. Eline kılıcı aldığın ilk gün, benden daha büyük bir savaşçı olacağını biliyordum."

Dudaklarıma yerleştirdiğim büyük bir gülümsemeyle babama baktım, ardından kollarımı onun geniş bedenine sardım. "Teşekkür ederim, baba."

Babam uzanıp saçlarımı öptü. "Bir şey değil, hayatım."

Birkaç saniye sonra babamdan uzaklaştığımda, "şimdi git ve senin için hazırlattığım özel zırhı giy," dedi babam. "Krallar ve kraliçeler çoktan görev için plan yapmaya başladılar. Onları bekletmek istemezsin, değil mi?"

Kurtuluş Çanları | Narnia Günlükleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin