26

388 69 114
                                    

"Ya bizi ayı kovalarsa, ben çok korkarım."

"Korkma minho ben ayıyı başka yere çekerim, yani dövmeye gücüm yetmez ama senin yerine beni yer nolacak?"

"Yaaa! Çok tatlısın jisungie ama seni de yemesin, ben üzülürüm."

Çok komik bir olayın içindeyiz şu anda...

"Kusucam amına koyayım."

Yanımda yüzünü buruşturan jeongin'e gülmeye başladım, önümüzdeki jisung ve minho ikilisinin durup durup flörtleşmesi kusturacaktı şimdi bizi. Minho arkadaşım diyordu ama hoşlanıyordu bence ondan, jisung zaten...

"Umarım bizi ayı yer yoksa bunların bu haline dayanamam."

"Ben de ayıyı başka yere çekerim nolacak?"

"Yaaaa!"

İkisini taklit ettikten sonra bir kahkaha patlattım, jeongin de gülüyordu onlara bakarak, jisung bize ölümcül bir bakış atıp önüne dönmüştü sonra, duymuştu sanırım.

"Ne bakıyon lan?"

"Konuşma arkamda, minho ile böcek çeşitleri hakkında konuşuyoruz."

"İyimiş, dikkat et de böcekler yemesin minho'yu, o zaman nasıl kurtarırsın bilmem."

Minho bize dönüp sinirli bir bakış attı ama o kadar kısa sürmüştü ki, birleşik ellerimize ve çift kıyafetlerimizi gördüğü an hemen gülümsemişti kocaman, çok tatlı bir şeydi ya.

"Çok tatlı olduğunuz için kızmıyorum size."

"Sağol."

"Jeongin gerizekalısı- selam yenge. İlaç falan aldınız mı?"

"Yo sen tedavi etcen, doktorum diye dolanıyosun ya gavat."

"Sen ölsen bakmam, yenge sana bakarım ama."

"Sağol seungmin."

"Rica, sizinle yürüyebilir miyim azıcık? Changbin ve felix'in cuma namazı muhabbeti beni baydı da."

"Ne?"

"Sorgulamayı bıraktık artık."

Jeongin'in önerisine uyarak boşvermeye karar verdim. Felix gayet aklı başında biri gibi duruyordu ama sevgilisi changbin biraz... Hatta baya garipti.

"Eveet gençler, şimdi herkes çadırını kursun iki saat sonra yine aynı yerde ateş yakacağız, odalarda kalacak olanlar da beni takip etsin."

Önümüzdeki profesörümüzü onayladıktan sonra elimi Jeongin'in elinden çekip ona döndüm, sırtındaki çadırını görmemiştim ilk otobüsten indiğimizde, arkadaşına verdiğini söylemişti ama hâlâ yoktu sırtında.

"Ee çadırı kime vermiştin?"

"Ne çadırı?"

"Jeongin çadırı arkadaşına vermiştin ya, hadi alalım da kuralım. Zaten kim bilir ne kadar sürecek."

"Haa."

Kafasını sallayıp elimi tuttu tekrar ve profesörün peşine takılmış birkaç kişinin yanına ilerlemeye başladı, arkamızdan da söven arkadaşlarını duyuyordum.

"Sana sürprizim var demiştim hatırlıyor musun?"

"Evet."

"Sürpriz buydu aslında. Sevgilimin bütün gece böcekler tarafından yenilmesini istemem."

Sevgilim...

Hitabına mı şaşırsam yoksa yaptığı kibarlığa mı bilemeden ona bakakaldım, benim için yaptığı şeyler artık almış başını gidiyordu.

 Date || hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin