LEZÂ 19.BÖLÜM ALINTISI

228 15 8
                                    


Bazı insanlar yorulsa da yürümeye devam etmek zorunda kalırlar. Bir zaman sonra durmayı unuturlar hatta.

Ben Aden Hira Taşdemir. O insanlardan sadece biriyim.

Yürüdüğüm yollar hayal kırıklıklarıyla, hayat dikenleriyle doluydu. Acıtsa, kanatsa, batsa da annem için yolumda asla durmadan devam ettim. Ona gelecek ufacık zarar için bile ölesiye korkuyordum. Babam olacak canavardan odanın anahtarını bir an önce almak için kafamda plan yapacaktım. Artık arkadaşlarım ve her ne kadar hala kabul etmekte zorluk çeksem de bir çetem vardı. Artık yalnız değildim. Bunun benim için önemi o kadar başkaydı.

Yirmi Üç yaşında olsam da çocukluğumdan beri yalnız olmam bir süre sonra istemsizce beni içine kapanık çekilmez biri yapmıştı. Haliyle arkadaşım falan da olmamıştı bu sürede. Ama Iraz hayatıma girdiğinden beri hayatımda arkadaşlığın sevilmenin o güzel duygusunu yaşamıştım.

Arkadaşlık çok özel bir bağ evet bizim Iraz ile olan bağımız arkadaş bağından kız kardeş bağına evrilmişti artık o sanki kayıp kardeşim gibiydi. Son yaşadıklarından sonra bir kaç gün ona izin verdim kendi içinde şoku atlatması lazımdı o şu an dipsiz bir kuyudaydı biliyordum. Çıkış yolunu bulması içinde ben ona el olacaktım. Gerekirse kendim karanlıkta kalır ışığımı onun yoluna tutardım.

Bugün Iraz ile Lunaparka gidecektik. O günden sonra onun içine kapanması bir süre hiç konuşmaması bizi endişelendirse de bıkmadan usanmadan yanında olmuştuk en az zararla bu buhrandan çıkması için. İşe de yaramıştı. Iraz artık kısa kısa da olsa konuşuyordu. Erkin'in şebekliklerine bile arada içten olmasa da gülüyor tepki veriyordu. Gözlerinde ki eski ışık olmasa yavaş yavaş o ışık tekrar parlayacaktı gözlerinde inanıyordum.

Şimdi ise lunaparkın girişinde durmuş içeriye bakıyorduk. Eğlenen insanların kahkahaları, çocukların eğlenen neşeli sesleri kulaklarımıza geliyordu. Derin bir nefes alıp Iraz'a döndüm. Ona döndüğümü hisseder hissetmez bana bakışlarını çevirdi.

İkimizin dudağında da birer tebessüm vardı. İçeriye girdiğimizde tüm yaşadıklarımızı bir süre arkamızda bırakacaktık.

"Hazır mısın, Iraz kız" başını salladı önce daha sonra tekrar girişe çevirdi başını "Hazırım Aden kız" bu dediğine gülüp "Hadi o zaman biraz bizde çocuklaşalım." diyerek elinden tuttuğum gibi içeriye yürüdük.

İkimizin de heyecanlı oluşumuz elimizin terlemesinden ve titremesinden belliydi. Ben zaten çocukluğunu yaşayamamış bir kadındım.

Farklı hayatlarda yaşasak da Iraz'ın da yalnız bir çocukluk geçirdiğini anlamıştım. Şimdi içimizde ki küçük kız çocuklarını mutlu etmek ve geçte olsa hayallerini vermek istiyordum. 



Merhabaa, Bölüm yetişmedi bundan dolayı alıntı getirdim size bir kaç günlük idare ederseniz sevinirim. Bölüm biter bitmez paylaşacağım. Sağlıcakla kalınn :)

LEZÂ (CEHENNEM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin