Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama " Hayırdır Iraz ne bu hal?" diyen sesle irkilip yaşlarımı silmeye çalıştım. Ne kadar başarılı olduğum tartışılır tabii ki. " Hiç.. Hiç bir şey yok Aden hoş geldin " diyerek kendimi toparlamaya çalıştım. Evet gelen Aden'di ve ben onu görünce kendimi suçlu gibi hissediyordum. " Lafı dolandırma da anlat işte ağlamışsın bariz belli " sesi nedense sinirli gelmişti. Ah bana sinirlidir normal olarak ne de olsa benim yüzümden şefiyle tartıştı. Ondan nasıl özür dileyebilirim bilmiyorum ama denemek istedim. "Nasıl desem ki, ben senden çok özür dilerim. Benim yüzümden şefle tartışmışsınız. Kovulacaksın belki de ve bunların hepsi benim yüzümden beni koruduğun için " Derken bile gözlerim doldu. Neden bu kadar duygusallaştım anlamış değilim.
Kendimi değersiz görüyordum açıkçası belkide bu farkındalık beni ne olursa olsun ağlatıyordu. Anne babamdan sonra kendime güvenim gitmişti. Sanki benim varlığım herkesi rahatsız ediyordu. Sanki ben bu dünyaya fazlayım ve ben olmasam daha mutlu olacaklarmış gibi hissediyordum. "Bu dediklerin çok saçma Iraz, çıkar şu saçma düşüncelerini dövesim geliyor seni de..." diyerek yanıma çömeldi derin bir nefes alması onunda biraz canının sıkkın olduğu anlamına geliyordu. "Ben kendi hür irademle o orospu çocuğunu dövdüm. Kusura bakma küfür etmek istemezdim ama istemsizce çıktı ağzımdan. Neyse kimse silah zoruyla bana adam dövdürtmedi haliyle burada senin suçun yok. Şefle de biraz sürtüştük o kadar normal de asla açıklama yapmazdım ama senin zırlamana da göz yumamam. Şimdi hiçbir şey demeden kalk iş başına. " Ettiği küfüre şaşırsam da sonrasında görmezden geldim. Söyledikleri beni mutlu etmişti. Abaca diye düşündüm bir an içimden Aden benim düşüncelerimi mi okuyor? Bu kadar nokta atışı konuşması beni şaşırtmıştı. Söyledikleri doğru olabilirdi bu benim içimin rahatlamasına sebep oldu. Az kalsın babamın zorla evlendirmesine bile izin verecektim. Kendi içimde neler yaşıyordum ben böyle, Aden düşüncelerimi duysa kesin o adam gibi pataklardı beni. Ona belli etmeden başımı hızlıca sallayıp gülümsedim. " Tamam, tamam söz ağlamak yok hemen geliyorum." bunu dememle çömeldiği yerden hızlıca kalkıp içeri geçti. Bende hızla elimi yüzümü yıkayıp yoğun tempoya attım kendimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ (CEHENNEM)
Ficção AdolescenteBu kitap gerçek hikayelerden beslenen bir kitap kendinizi bulmaya hazır mısınız? "Zaman biz fark etmesekte geçer, yerini yeni yaşanmışlıklara yaşanılacaklara gebe olarak bırakır. Belki de yeni acılar, yeni mutluluklar keşfetmeye. Ama hiçbiri zaman...