LEZÂ (CEHENNEM)
21.BÖLÜM
VERDİĞİMİZ DEĞER KADAR, ALDIĞIMIZ YALNIZLIKLAR VE GÖZYAŞLARI VAR
******
Kendi yasını tutar bazen insan, hani beden ölünce soğur ve renksizleşir ya, ruh ölünce de renklerin bir anlamı kalmaz siyah olur her şey. Yas tutar dil, yas tutar gözler ve yas tutar tüm renkler. Ve bilirsiniz karadır her yasın rengi.
Bende bugün hem Annemin hem de kendimin yasını tutuyordum. Benden koparılmasını kabullenemiyordum. O benim bu dünyada yaşama sebebimdi.
Söylesenize, insan nefesi olmadan nasıl yaşardı ki?
Şimdi karşımda öylece cansız ve rengi solmuş şekilde musalla taşında yatan annem olmadan ben nasıl nefes alabilirdim. Onca yaşadığımız ayrı senelerden sonra reva mıydı bu bize?
Bahtsız kaderimde annemi gasilhane de yıkamak da mı vardı?
Bu öyle bir acıydı ki nasıl anlatılırdı bilemiyorum. Sadece dayanılmayacak bir acıydı ve benim bununla nasıl başa çıkmam gerektiği hakkında bir fikrim yoktu. Şu an yaşayan bir ölüden farksızım.
Ellerimi annemin soğumuş olan yüzünde gezdirdim. Gözlerimden akan yaşları artık durdurmayı bırakmıştım. Annem için akan her yaş feda olsundu.
"Annem, çok üşümüşsün. Sen hep sıcaktın şimdi neden böyle oldu. Hı?" Daha sonra ellerim saçlarında gezindi.
Küçükken saçlarını taradığım anlar gözümün önüne geldi. "Güzel annem benim. Yanına gelmek istiyorum. Bende geleyim mi? Hem kavuşmuş oluruz. Ben senden artık ayrı kalmak istemiyorum. Yetmez mi ayrı kaldığımız zamanlar?" Ben konuşmaya devam ederken içeriye gasilhane görevlisi bir kadın geldi.
Bana yapmam gerekenleri anlatacak görevini bitirip gidecekti.
Elime bir tas verdi önce, annemi bununla yıkamam gerekiyormuş.
Ellerim titreye titreye başladım. Dudaklarının içi ve dışı daha sonra burun delikleri, göbek çukurunu parmağıma sarılan bezle sildim.
Ondan sonra elleri ve kollarını yavaş yavaş, seve seve bu dünyada hissedemediği şefkatle yıkadım. Başını da meshedip, ayaklarını yıkadım. Hıçkırıklarım ara ara yankılansa da durmadım.
En sonunda yıkama işi bittikten sonra annemin soğuk bedenine son kez sarıldım. O kadar sıkı sarılıyordum ki sanki bıraksam gidecekti.
Annen zaten artık bizimle değil Aden.
İçimde ki ses boğazımda ki düğüme bir düğüm daha ekledi. Kalbimi sanki bir el sıkıyordu. Öyle bir acıydı.
Ben sarılı şekilde dururken omzumda eller hissettim. Bakmak istemesem de görevli ablanın sesi kulaklarıma ilişti.
"Hadi kızım daha fazla bekletmeyelim anneni, kefenleyip artık olması gereken yere götürelim." Burnumu annemin boynuna götürüp defalarca öptüm, kokladım. Hala mis gibi kokuyordu. Benim annem hep güzel kokar demiştim ya hala daha öyle güzel kokuyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/98569536-288-k163757.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ (CEHENNEM)
Teen FictionBu kitap gerçek hikayelerden beslenen bir kitap kendinizi bulmaya hazır mısınız? "Zaman biz fark etmesekte geçer, yerini yeni yaşanmışlıklara yaşanılacaklara gebe olarak bırakır. Belki de yeni acılar, yeni mutluluklar keşfetmeye. Ama hiçbiri zaman...