Chapter 1: Marriage

1K 78 30
                                    

Hello hello. Yine ben ve bir kraliyet hikayesi. Gerçekten çok uzun zamandır aklımda olan bir hikayeydi bu. Ama yazmaya şimdi başladım. Bu hikayenin geçtiği evren farklı. Eşcinsel evlilikler yasal. Krallıklar tabii ki benim hayal gücümün uydurması. Fantastik bir kitap olacak. Öyleyse keyifli okumalar.

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~18.06.2024~•~•~

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

İçinde yaşadığım bu sarayın belirli kuralları var ve istisnasız bir şekilde herkes bu kurallara uymak zorundaydı.

Kraliyet ailesinin bir ferdi olmak bile bize ayrıcalık sağlamıyordu.

Hatta kraliyet ailesinden olanlar için kurallar daha katıydı.

Bu yüzdendir ki sabahın bu erken saatinde kahvaltı için yemek salonuna gidiyordum.

Kural 1: Her bir aile ferdi saat tam 7de kahvaltı için masa başında olmalı.

Bu küçüklüğümden beri bir kez bile olsun çiğnenmeyen bir kuraldı.

Ve ben kahvaltıdan nefret ederdim.

Sessiz adımlarla salona girdim ve kendi yerime geçip oturdum.

Masanın en sonuna...

Burası Calypso krallığı. Öte diyarın en güçlü 4 krallığından biri.

Ben prens Cyrus Calypso, kral Odel ve kraliçe Lidia'nın 3. ve tek oğulları.

Ve ya bahtsız varis.

Benden büyük iki ablam var.

Büyük ablam ve tahtın kraldan sonraki varisi Lilith Calypso, adını aldığı dişi şeytan gibi güzel ve zeki bir kadındır.

İkinci ablam ve krallığın gelecekteki baş komutanı Esmeralda Calypso, en az Lilith kadar zeki ve ondan daha gözü kara bir kadın.

Bense bu ailenin görünmez sonuncu ferdiyim.

Öte diyarın 4 krallığında da tahtın varisi ilk doğan çocuktur.

Yani benim erkek olmam hiçbir şey ifade etmiyor, bana avantaj sağlamıyor.

Hoş hiçbir zaman taht üzerinde iddiam olmamıştı.

Masada sessizce yemeğimi yerken üzerimde iki çift göz hissettim.

Rahatsız ediciydi.

Çatalımı masaya bırakıp kafamı kaldırdım.

Babam ve Lilith'in gözleri benim üzerimdeydi.

Kısa sürede annem ve Esmeralda da yemek yemeyi durdurdu ve hepsinin bakışları beni buldu.

Normal şartlarda bir insanın böyle bir durumda gerilmesi gerekir. Ama ben oldukça hissizdim.

Benim tepkisizce onlara baktığımı gören babam boğazını temizledi ve "Savaş bitti." dedi.

Tek kaşım havaya kalktı.

Yaklaşık 10 yıldır süren bu savaş bitmişti demek.

10 yıl önce başka bir krallık olan Darkar ile yıkım savaşı başlamıştı.

Savaşın amacı öte diyarda en güçlü krallık olmaktı.

Savaşta şu ana kadar bizim üstünlüğümüz vardı.

Kazanabilecekken neden bitmişti?

Savaşın bitip bitmemesi benim umrumda değil açıkçası.

Beni ilgilendiren kısım neden bu bilgiyi babamın bizzat benimle paylaşması.

Çünkü bu savaşın varlığını bile başladığından iki yıl sonra tesadüfen bir hizmetçiden duymuştum.

Bana söylemeye bile tenezzül etmemişlerdi.

"Sevindim." dedim sadece kuru kuru.

Ağzımı peçeteyle silip "İzninizle." dediğimde babam "Otur şuraya." dedi sert sesiyle.

"Sebep?" diye sordum ama dediğini yaparak oturdum da.

"Bir anlaşma yaptık." dedi Lilith.

Şeytanı andıran gözlerine baktım.

Değişik kırmızıya yakın kahverengiydi gözleri. Benim buz mavisi gözlerimle alakası bile yoktu...

"Ne zamandan beri yaptığınız şeyleri bana haber verir oldunuz?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

Sesimin alaylı çıkmasına engel olamadım.

Lilith gülümsedi.

"Çünkü anlaşma bizzat seninle ilgili sevgili kardeşim."

Rahatsız edici gülümsemesi ve iyneleyici ses tonu yüzünden yüzümü buruşturdum. Kaşlarım istemsizce daha çok çatıldı.

"Ne anlaşması?" diye sordum tane tane.

"Evleniyorsun." dedi babam sakince.

Cam parçalanma sesi... Ve ardından annemin çığlığı.

"Cyrus..!"

Annem hızla yerinden kalktı ve yanıma koştu.

Cam bardağı parçaladığım elimi elleri arasına aldı.

"Aman tanrım... Ne yaptın sen?"

Elimi sertçe elinden çektim ve yerimden kalktım.

"Bu evlilik olmayacak." dedim sert sesimle.

Babam hiç istifini bozmadan "İzle de gör nasıl olacağını." dedi.

Histerikçe güldüm.

"Olmayacak..." dedim yüzümdeki sırıtmayla.

"Ne siz ne de sikik krallığınız sikimde değil, majesteleri." diye ekledim sadece onun duyabileceği şekilde.

Öfkeden kıpkırmızı bir şekilde elini kaldırdı bana tokat atmak için ama elini kanlı elimle havada yakaladım.

"Sakın..." dedim dişlerimi sıkarak ve elini sertçe bıraktım.

"Seni pişman ederim. Nasıl olacağını biliyorsun." dedi kısık sesle babam.

Arkama bakmadan salonu terkettim.

Bugün hayatımda ilk kez aileme baş kaldırmıştım bunun yanıma kar kalmayacağını bilerek.

Elimin fiziksel acısı ve hissettiğim hem ruhsal hem duygusal acıdan dolayı ağlamaya başladım.

Her ne kadar itiraz etsem de biliyordum ki bu evlilik olacaktı...

Çünkü benim zaaflarım vardı ve kralla veliahtı zaaflarımı bana karşı kullanmaktan asla çekinmeyeceklerdi.

ROYALTY •|• BxB •|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin