ROYALTY •|• BxB •|•

Chapter 23: Back to Calypso

Hello hello. Çok güzel olmasın rağmen çok zor yazdığım bir bölüm oldu. Bir türlü zaman bulamıyorum. Neyse çok uzatmayayım. Keyifli okumalar. Love y'all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~05.03.2025~•~•~

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Cercy bizimle diğerlerinin de gardiyan olma hikayeleri hakkında kısa bir kaç bir şey paylaştıktan sonra konuşmamız bitmişti.

Şu an zonklayan başım, birbirine girmiş düşüncelerimle benim için ayrılmış mağaradaydım ve dinlenmekle meşguldüm. Ne kadar mümkünse tabii.

Annem benimle konuşmak için ısrar etse de pek konuşabileceğimi sanmıyordum. Bu yüzden bu görevi benim yerime Agron üstlendi ve şu an ailem ve ailesiyle konuşuyor olmalıydı. Cercy'nin anlattığı ve herkesin bilmesi gereken kısımları anlatacaktı sadece.

Gözlerimi kapatarak düşüncelerimi bir nebze de olsa azaltmak istiyordum ki, farkında olmadan uyuya kalmışım.

Yüzümde sıcak bir nefes ve onu takiben alnımda yumuşak bir baskı hissedince gözlerimi kırpıştırarak açtım. Agron tepemde durup gülümseyerek beni izliyordu.

Karşılık olarak gülümseyip "Korkuttun beni." dedim yeni uyandığım için çatallı çıkan sesimle.

Saç tutamlarımla oynayarak "Uyurken çok güzeldin. Dayanamadım." dedi kısık sesle.

Kıkırdadım ve "Sadece uyurken mi güzelim?" diye sordum.

Böyle bir soru beklemediği açıktı. Küçük bir kahkaha attı ve bu sefer dudağıma çok yakın bir yeri öptü.

Gülümsemesi silinmeden "Her zaman güzelsin güneşim, ama uyurken ayrı bir güzelsin." dedi ve alnıma dökülen saçları kenara iterek "Kafanda dönen şeytanlıklardan arınmış masum bir melek gibi..." diye ekledi.

Adımın anlamını bilmesi kalbimi hızlandırırken ardına sahiplik eki eklemesi beni iyice heyecanlandırdı. Titrememek için zor tuttum kendimi.

Bana şeytan demesini bile umursamadım.

Eli yanağımı kavradı ve okşadı. Gülümsedim ve kafamı yanağıma yasladığı eline sürttüm.

Heyecanımı bastırıp "Şeytanlarım seni rahatsız ediyor mu?" diye sordum gözlerindeki yansımama bakarak.

Cevap vermeden önce bir kaç saniye dikkatle gözlerimin içine baktı.

"Sana ait hiçbir şey beni rahatsız etmez." dedi ciddiyetle. "Zehir gibi kafanı seviyorum. Plan yaptığında, bir şeyler düşündüğünde veya bir şeyler açıkladığında çok seksi oluyorsun."

İyice yüzüme yaklaşıp burnunu burnuma sürttü. Kıkırdadım.

"Bana hayransın."

Kaşlarını kaldırarak sırıttı.

"Biliyorsun."

Yükseldim ve yüzüne doğru uzanarak dudaklarımızı birleştirdim. Kısa ve duygulu bir öpücükten sonra ayrıldık ve ayağa kalkarak kendime bir kaç kıyafet çıkardım.

"Banyo mu yapacaksın?" diye sordu o da ayaklanarak.

Başımı salladım.

"Gelirken küçük bir göl gördüm. Herhalde girmemde bir sorun olmaz."

Gülümsedi ve "Keyfine bak." dedi ve ardından "Eşlik edebilir miyim?" diye sordu.

Durdum ve omuz silkerek "Çok istiyorsan neden olmasın?" dedim.