ROYALTY •|• BxB •|•

Chapter 18: Curse¿

Aralık'ın ilk gününden her kese merhaba. Beklettiğim için üzgünüm. Ama çok yoğun bir programım var bu sıralar. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Love y'all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~01.12.2024~•~•~

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Bilincim yavaş yavaş açılıyordu. Net hissettiğim tek şey acının varlığıydı şu anlık. Bütün vücudum alev almış yanıyordu sanki.

Artı olarak göğsümün üzerinde bir ağırlık vardı.

Gözlerim tamamen açılınca ilk bir kaç saniye her şey bulanıktı. Görüşüm düzelince başımı hafifçe kaldırdım ve göğsümdeki ağırlığın nedenine baktım.

Görüş açıma ilk karışmış siyah saçlar girdi.

"Cyrus..." dedim fısıltıyla ama sesim kendime zor ulaşmıştı.

Yutkundum ve boğazımı temizleyerek daha yüksek sesle "Cyrus." dedim ama göğsüme yatan adam değil cevap vermek kıpırdamadı bile.

Güçlükle onun yüzünü görmeğe yetecek kadar doğruldum.

Teni solmuş, kapalı gözlerinin altı morarmıştı.

"Cyrus, korkutuyorsun beni." dedim onu hafif sarsarak.

Elimle yanağına dokundum ve başını kaldırdım.

"Cyrus ne oldu sana?"

Ama o, sorularıma cevap vermek bir yana hiç bir yaşam belirtisi göstermiyordu.

Vücudumun yanmasını, acı çekmemi umursamadan yerimden kalktım ve onu kendi yerime yatırarak nabzını kontrol ettim.

Aslında nabzı normal bir şekilde atıyordu.

O zaman neden ölü gibiydi?

İşte bu zaman boynunun arkasında daha önce orada olmadığına emin olduğum bir şey gördüm.

Vakit kaybetmeden gömleğinin düğmelerini çözdüm ve ortaya çıkan manzarayla "Baifeng aşkına!" dedim istemsizce yüksek çıkan sesimle.

Göğsünde, omuzlarında, boynunda işaretler vardı ve boynundan başlayarak tüm sırtına yayılmıştı.

Sırtını görebileceğim şekilde onu yüz üstü çevirdim. Boynundan başlayarak tüm sırtına yayılmış, omurgası boyunca ilerleyen ve pantalonunun altında kaybolan bir çeşit sembol vardı.

Tarih kitaplarında gördüğüm eski cadıların resimlerini hatırladım. Onların vücutlarında bulunan değişik sembollere benziyordu bu işaret de.

Göğsünün üstünde bir halkanın içinde 'K' harfi vardı. Parmağımı çekinerek onun üzerine bastırdım.

Bu da neydi?

İşaret kısa süre parladı ama hemen eski haline döndü.

Hızla elimi çektim.

Bu sırada Cyrus'un nefes alış verişi dengesizleşti ve hemen ardından sıçrayarak uyandı.

Nefes alamıyormuş gibi derin derin solumaya başladı.

Beni fark etmesi biraz uzun sürdü ama fark ettiği gibi "Sen... Uyanmışsın." diyerek boynuma atladı.

"Çok korktum... Çok korktum... Öldün sandım..." diye sayıkladı ellerini yanaklarıma yerleştirerek.

Ani hareketi vücudumdaki yaraları sızlatsa da "İyiyim." diye fısıldadım ve ellerimi yanaklarımdaki ellerinin üzerine yerleştirdim.