Chapter 19: Mine

684 77 6
                                        

Hello hello. Long time no see. En son bölümü Aralık'ın ilk günü atmışım... Utançverici ama işim yüzünden vaktim yoktu. Bir diğer bölümü çok geciktirmeden atacağım. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Love y'all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~29.12.2024~•~•~

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Cyrus nihayet kollarımda uyuduğunda onu dikkatle yatağa yatırdım ve yerimden kalktım. Üzerime ince bir gömlek alarak bir kaç düğmesini ilikleyip odadan çıktım.

Sessiz koridorlarda ilerledikçe saray hiç olmadığı kadar boş geldi gözüme.

Dışarı çıktığımda etraf kalabalıktı. Fakat gördüğüm manzara hiç iç açıcı değildi.

Bir tarafta askerler ölüleri ve yaralıları taşıyordu diğer tarafta yardıma gelen sürü kendi yaralılarıyla ilgileniyordu. Neyse ki sürüde can kaybı yoktu.

Bir süre etrafa öylece baktım. Ne kadar incelesem de tek bir tane dahi yılan görememiştim.

Onlar da bize yardım ediyorlardı. Hepsi nereye kaybolmuşlardı? Cercy neredeydi?

Gözlerimi kapatıp varlığını hissetmeye çalıştım. Ama karşılaştığım koca bir boşluktu.

Sanki var olmamış gibi buharlaşmıştı.

Her neredeydi ve nasıldı bilmiyordum ama bilinci yüksek ihtimalle kapalıydı.

Yoksa ne olursa olsun çağırıma cevap verirdi.

Son hatırladığım onun da benimle birlikte saldırıya uğradığıydı. Ama sonrası yoktu.

Cyrus uyanınca mutlaka ona sormalıydım.

Adımlarım beni düğün alanına götürdü.

Burada daha çok ölü vardı ama neyse ki aralarında hiç sivil yoktu.

Bizim için halkımız çok değerli. Bizim yüzümüzden tek birine bir şey olsaydı vicdan azabı çekerdik.

Merkeze iyice yaklaşınca bir şeyler tartışan abimi ve Cyrus'un ablası Esmeralda'yı gördüm.

Adımlarım beni onlara götürürken "Zephyr..." dedim neredeyse fısıldayarak.

Sesim oldukça kısık çıksa da abim beni duydu ve bakışları anında beni buldu.

"Agron."

Hızla aramızdaki mesafeyi kapattı ve beni oldukça afallatarak sıkıca bana sarıldı.

"Baifeng aşkına. Ödüm koptu sana bir şey olacak diye."

Benden ayrılınca elleri yanaklarımı buldu ve dikkatli bakışlarıyla tüm vücudumu inceledi.

Omzumu tutarak hafifçe sarstı beni.

"İyisin iyi. Neyse ki..."

Kızarmış gözlerine baktım ve gülümsedim. Benim için endişelenmişti.

Gerek yetiştirilme şekli olsun, gerek vazifesinin getirdiği ağırlık, gerekse de karakteri yüzünden duygularını gösteren biri değildi abim. Daha doğrusu istese bile beceremezdi ve ağlamak onun kitabında yoktu. Her ne kadar benim yüzümden ağlaması canımı yaksa da mutlu da olmuştum.

Abim beni seviyordu.

Bakışlarımı abimden çekip dikkatli bakışlarla ikimizi izleyen kadına çevirdim. Gözlerimiz kesişince Cyrus'un ablası da bir baş selamı verdi ve "İyi olmanıza sevindim." dedi tok sesiyle.

ROYALTY •|• BxB •|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin