Hello everyone. Çok beklettiğim için üzgünüm. Bölüm bir tık kısa olmuş olabilir, ama telafi edeceğim. Keyifli okumalar. Love y'all 🤎
~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~
~•~•~17.10.2025~•~•~
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Cercy'nin ani patlaması üzerinden bir kaç dakika geçmişti. Şimdi daha sakin duruyordu. Onun biraz rahatlamasıyla biz de derin nefes almıştık. Onu Agron kadar uzun süredir tanımadığımdan ben çok etkilenmesem de, en ufak duygu değişimi Agron'u etkiliyordu.
Üstelik şimdi de Agron'un Saklı Orman'ın bir parçası olduğunu öğrenmiştik. Ve açıkçası bu ne demek hiçbir şey anlamamıştım.
Çadırda garip bir sessizlik vardı. Bir tarafta Agron, Cercy'nin konuşmasını, diğer tarafta da eli kolu bağlı bir şekilde oturmuş Milena, kaderine karar vermemizi bekliyordu.
Zarga Milena'nın başında nöbetteydi. Cercy'nin anlattıkları onu da epey şaşırtmıştı. Uzun süredir sağ kolu olduğu kadının böyle biri çıkmasını beklemediği ortadaydı.
Nihayet uzun bir sessizlikten sonra Cercy başını kaldırıp Zarga'ya "Herkesi topla. Milena suçunu itiraf edecek." dedi ve Zarga itaat ederek çadırdan çıktı.
Bakışlarım Milena'ya döndüğünde endişeli bir şekilde Cercy'e baktığını fark ettim ama Cercy ondan tarafa dönmemişti bile.
Kısa sürede meydandan insan sesleri yükselmeye başladı ve peşin sıra Zarga çadıra girdi.
Saygıyla "Herkes meydanda." dedi Cercy'ye.
Cercy başını salladı ve ayağa kalkarak çadırdan çıktı. Aynı zamanda Milena'nın bedeni de havalanarak onu takip etmeye başladı. Zarga da peşlerinden çıktı.
Bana elini uzatan sevgilimin elini tuttum ve biz de çadırdan çıkarak meydandaki kalabalığa karıştık.
İki tarafı da iyice görebileceğim bir yere geçtiğimizde ilk fark ettiğim şey kalabalığın nefretle ve tiksintiyle Cercy'i süzüşüydü. Onu tanıyorlardı ve sanırım burada pek iyi karşılanmıyordu. Üstüne bir de kendilerinden olan Milena'nın Cercy'nin ayaklarının dibinde yatıyor oluşu kalabalığın öfkesine tuz biber olmuştu.
Nitekim beni şaşırtmayarak "Zarga, neler oluyor?" diye sordu orta yaşlı bir kadın. "Koruyucu neden yerde şu bogedin ayaklarının dibinde?!"
Boged ne demekti hiçbir fikrim yoktu. Fakat kadının yüzündeki ifadeden ve sesinin tonundan bir çeşit hakaret olduğunu anlamıştım.
Zarga hiçbir şey demeden kadına sert bir bakış atmakla yetinirken Cercy hafifçe gülümsedi ve elini havaya kaldırıp kadının bedenini havalandırarak kendine çekti. Bir kaç saniye içinde kadının boynu Cercy'nin parmakları arasındaydı.
Tehlikeli bir gülümsemeyle kıvrılmış dudaklarını aralayıp "O dediğini bir daha tekrar etsene..." dedi neredeyse ölümcül bir fısıltıyla Cercy.
Açıkçası tüylerim ürpermişti.
Ama şüphesiz şu an ayakları yerden kesilen kadın benden daha fazla korkuyordu hayatı için.
Cercy'nin işkencesi pek uzun sürmedi. Tek bir hareketle kadının boynunu kırıp ölü bedenini kalabalığa doğru fırlattı.
Bu hamleyle kalabalığın soluğu kesildi sanki. Anlaşmış gibi aynı anda bir kaç adım geriye kaçtılar.
Cercy oldukça duygusuz bir sesle "Haddinizi bilin." dedi sadece ve ardından Milena'yı öne doğru iterek "Anlat." diye devam etti.
Sonraki bir kaç dakika Milena'nın Aleftiya'yı nasıl öldürdüğü ve gücünü kullanarak nasıl herkese yalan vizyon gösterdiğini anlatmasıyla geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROYALTY •|• BxB •|•
FantasíaSesini duyar duymaz kolumdaki yılanın varlığı kayboldu. Ona baktığımda sinirlendiğini gördüm. Tek kaşım havaya kalktı. "Tam olarak neye sinirlendiniz?" diye sordum sırıtarak. Gözlerini kapattı ve derin nefes aldı. Yılanını kıskanmıştı. Elimi çenesin...
