Chapter 17: Alive

773 82 29
                                        

Merhaba. Beklettiğim için özür dilerim. Çok içime sinmese de sizi bekletmek istemedim. Kontrol etmeden atıyorum. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Love y'all 🤎

~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~

~•~•~14.11.2024~•~•~

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Bir kaç dakika boyunca hareketsiz bir şekilde oturdum. Agron'un saçlarını mekanik bir şekilde okşuyordum.

Dünyayla bağım kopmuştu o dakikalarda. Gözyaşlarım durmadan akıyordu. Gözümü kırpmadan bir noktaya bakıyordum fakat sanki gözümün önünde bir perde vardı da bir şeyler görmeme izin vermiyordu. Karanlıktı...

Etrafa verdiğim zarardan, insanları kısa süreli bayıltmamdan dahi haberim yoktu.

Sesler duyuyordum. Acı çeken ve neler olduğunu anlamaya çalışan insanların sesleri. Yavaş yavaş kendilerine geliyorlardı.

Bir kaç dakika daha geçti. Omzuma bir el dokundu. İrkilmedim bile. Ablamın eliydi.

Ruhsuz bakışlarım Esmeralda'yı buldu. Gözleri dolmuş bir şekilde bana bakıyordu.

Onu böyle görünce istemsizce kaşlarım çatıldı. Çoğu zaman tepkisiz ve umursamazken şimdi insani bir tepki vermişti. Demek ki durum çok vahimdi.

Dizleri üzerine çöken Zephyr'i gördüm sonra. Kardeşine bakarak sessizce ağlıyordu.

Sonra kollarımda cansız bir şekilde yatan bedene baktım tekrar.

Kalbim şiddetle kasıldı.

Ruh eşim ölmüştü...

Gözlerim yanarken yüzümü buruşturdum. Çığlık atmak istiyordum, bağırmak istiyordum... İsyan etmek, içimdeki bu lanet hissi söküp atmak... Şayet onu geri getireceğini bilsem boğazımı yırtılana kadar durmadan bağırırdım.

Sonra yanı başımda bir ses duydum. Doğru ya ablam yanımdaydı. Bana bir şeyler söylüyordu. Cümlenin önünü duyamasam da sonunu duymaya çalıştım.

"Cyrus, askerler Agron'u götürecek..." diyordu Esmeralda.

"Nereye?" diye sordum çıkmayan sesimle ama cevap beklemeden "Nereye gerekiyorsa ben götürürüm." dedim.

Esmeralda bir şey demeden kenara çekildi ve eliyle Agron'u götürecek olan askerlere geri çekilmelerini işaret etti.

Etraf tekrar sessizliğe büründü. Bizi izleyen bir sürü göz vardı şimdi. Fakat kimseyi umursamadan eğildim ve Agron'un dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum.

Veda öpücüğü...

İşte bu zaman dudaklarım çarpan ılık nefesle gözlerim irice açıldı ve hızla geri çekildim.

"Agron..." diye fısıldadım ve başını dikkatle yere bırakarak üzerine eğildim.

İşaret parmağımı burnuna yaklaştırdım ve nefesini kontrol ettim. Parmağıma çarpan zayıf nefesle kalbim çırpınmaya başladı.

Yanılmamıştım... O nefes alıyordu... Hala ölmemişti, yaşıyordu...

Düğmeleri tek tek açmaya sabrım yetmeyeceği için gömleği bir çırpıda yırttım.

Gördüğüm manzaradan sonra tekrar ağlamaya başladım.

Aynı zamanda hem gülüyor hem ağlıyordum.

"Yaşıyorsun..." dedim ve boynundaki madalyona saplanan hançeri çıkardım.

Hançer madalyonu delmiş fakat göğsünü sadece çizmişti.

ROYALTY •|• BxB •|•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin