12. Bölüm "Açık Kartlar"

57 32 104
                                    

꒰ঌ ໒꒱

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

꒰ঌ ໒꒱

Günlerin nasıl geçtiğini anlamamıştım ama yarın sınav vardı. Hazır hissetmiyordum ve bu beni daha da korkutuyordu. Bugün onlar bana katılsa da katılmasa da çalışmam gerekiyordu. Güneşin doğmasına çok az kalmıştı ve ben kendimi dinç hissediyordum. Yataktan kalkıp lavaboya gittim. Günlük rutin işleri hallettikten sonra esneme hareketleri yapmaya başladım. Kahvaltıdan önce vücudu esnetmek önemliydi. Bir nevi kendimi bu zorlu güne hazırlıyordum. Sıkı bir antrenman ile yarına daha hazır hissedecektim.

Esneme hareketlerinin ardından vücudum hiç olmadığı kadar rahat etmişti. Normalde günlük sporuna çok önem veren bir insan değildim ama şu bir haftada o kadar antrenman yapmıştım ki -yaralanma dışında- vücudum buna alışmıştı.

Günün ilk saatlerini tatlı aktivitelerle taçlandırdım. Kitap okudum ve evi temizledim. Daha sonra dışarı çıkıp biraz yürüyüş yaptım. Güneş artık tepeye yaklaştığında eve geri döndüm. Apartmanın girişinde Ata ile rastlaştık.

"Günaydın, bugün erkencisin." dedi gülümseyerek. Her zaman gülümsüyor olması içimi ısıtıyordu.

"Evet, sen de erkencisin."

"Ben genelde erken kalkarım zaten."

"Kıskandım."

Artık samimiyetimiz bu dereceye gelmişti. O geceden sonra ona olan endişem bana bir şeyleri öğretmişti. Ata'ya değer veriyordum. Hoşlanıyor muyum emin değilim. Akmeriç'e hissettiğim kadar yoğun bir duygu olmasa da Ata artık hayatımda yer edinmeye başlamıştı.

"Bugün birlikte kahvaltı yapalım mı?" Apartmana girip merdivenleri çıkarken sunduğu teklifle duraksadım.

"Nasıl?" Nasıl mı? Bu nasıl tepki Selenay!

"Sen, ben, Buğra ve Burçin. Belki Mahi de gelir. Antrenman yaptığımız yer kahvaltı için çok güzel bir yer bence." Çok tatlı!

"Olur, gidelim ama sonra benim antrenman yapalım. Kendimi hiç hazır hissetmiyorum."

Bana yaklaştı ve aramızdaki mesafeyi kapattı. Destek olmak istercesine elini koluma koydu ve: "Başaracaksın, ben sana inanıyorum." dedi ve gülümsedi. Dokunduğu yerden bedenime doğru yayılan ateş beni afallattı.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandım.

"O zaman haberleşiriz."

"Tamam." dedim ve eve girdim.

Bedenime yayılan ateş yanaklarıma da ulaşmıştı ve kızarmış olabilirdim! Hemen aynaya baktım. Neyse ki yanaklarım kızarmamıştı.

TANRIÇANIN KANI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin