DİŞİ KURT/Gerçek Ailem

23

İnşallah kitabı yeniden okuyup gelmişsinizdir.... Bu arada benden dört dörtlük bir kitap beklemeyin bu benim ilk kitabım illaki hatalar olacak!

Çünkü cidden baya değişiklik yaptım. Mesela eski karakter Alparslan artık barın oldu. Ve 2 yıl öncesinden tanışıyorlar şeklinde yaptım. Ömer de kitapta yoh.

Öyle yanih.....

Hepimiz hazırlanmış ve helikopter pistinde sıra olmuştuk.

İleriden gelen albayı görmemle
"Dikkat!" Diye bağırdım.

Herkes anında hazır ola geçti. Albay hızlı adımlar ile yanımıza geldi.

" Gerekli bilgiler yüzbaşı Alaca ya verilecek. " Diye başladı.

Konum vb. bilgilerden bahsediyordu.

" Sizden isteğim o çocuklara yönelik kötü bir şey yapılmadan ve kendinizde çizik bile almadan gidip gelmeniz."

" Kendinize çok dikkat edin bozkurt!"

" Emredersiniz komutanım!"
Ardından albay bana döndü.

" Bozkurt, helikopter bin!"
Emrimle rütbesi en düşükten en büyüğe doğru bindik.

Ardından havalandık.

" Ee zafer evlilik nasılmış?" Diye sordu batur.

" İyi komutanım, sadece vuruldum diye meltem den baya azar işittim."

" Valla onları bende çok yaşadım gardaşım." Dedi mert.

" Allah'tan ben evlenmeyi düşünmüyorum." Dedi bora.

" Lan öyle sap sap mı yaşayacaksın? İllaki evleneceksin!" Dedi murat.

" Lan sende demiyor muydun tek aşkım silahlar ve vatan diye!"

" Öyle ama illaki karşıma biri çıkacak."

Ben sessizce onları dinliyordum.

" Komutanım siz barın komutanım ile nasıl tanıştınız?" Diye sordu emre.

" 2 yıl önce."

" Komutanım ne zaman değil, nasıl tanıştınız?"

" He ben öyle uçuyordum sonra birden gökte karşılaştık öyle tanıştık." Dedim alayla.

" Ne?"

" Oğlum biz asker değil miyiz nasıl tanışmış olabiliriz?!"

" Doğru ya" dedi aydınlanmış bir şekilde.

" Allah'ın malı!" Dedi bora.

O sırada kulaklıktan ses geldi. Ama çok tanıdık bir ses.

" Nasılsınız komutanım."

" İyiyim üsteğmenim siz?" Dedim gülerek. Bu kişi mineydi. Helikopter pilotu.

( Unutanlar varsa, Tomris in ana tarafı kuzeni)

" Sen bana Özel kuvvetler de helikopter pilotuyum demedin?"

" Bilmem aklıma gelmedi"
Dedi sadece.

" Neyse, sizi 10 dakika içinde bırakacağım ona göre."

" Tamam üsteğmenim."

Bizimkiler şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

" Hazırlıklarınızı yapın tim."
Dedim sadece.

.
.
.
.
.

İnişe geçtik ve şimdi köye gidiyorduk.