33

1K 64 0
                                    

Mağaraya varmıştık. Şimdi şöyle ki; mağara dağın bir tarafında, biz karşı tarafındaydık.

Arada ise bir ırmak gibi bir şey vardı. Ayrıca bizim olduğumuz yer ağaçlar ile doluydu. Bu yüzden fark edilmemiştik.

Şimdi ise barın kesinlikle burda mı onu anlamaya çalışıyorduk.

" Varya burdan barın ı bir kurtaralım, kendi ellerim ile koyun keseceğim!" Dedim.

" Komutanım artık bizde yeriz yani?" Dedi yemek düşkünü bora.

" Tabi oğlum, hepinizi çağıracağım."

" Hele bi alalım da.." dedi abim.

" Aynen." Dedim bende derin bir iç çekerek.

"Komutanım, barın komutanım gözükmüyor. Emin miyiz?" Dedi abimin timinden doğan.

" Bilmiyorum doğan..." Dedim sadece.

Gerçekten bilmiyordum.

" Berat şimdiye kadar onun haşatını çıkarmıştır!" Dedi ihsan malı. Ve iğrenç bir kahkaha attı.

Ve bu, benim sinirlenmem için bir sebepti.

Hızla yerimden kalkıp ihsan itine ilerledim.

Yakasının sırt kısmını tutup yukarı çektim. Çekmem ile ayağa kalktı. Kulağına eğilip konuştum.

" Seni gebertirim. Ve emin olki bu sadece lafta olmaz!" Sesim yüksek değildi. Ama yüksek olsa bunun kadar korkutmaz diyebileceğim bir tını ile konuşmuştum.

" Bana ihtiyacın var asker, bana hiç bir şey yapamazsın!" Dedi ukala bir tavır ile.

" Sen öyle san orusbu çocuğu!" Dedim ve birden kafamı yüzüne gömdüm.

" Eğer sesini çıkarırsan, sıkarım kafana!" Diyerek tısladım resmen.

Ve bacağımdan beylik tabancamı çıkarıp yandaki ali ye döndüm.

" Susturucu ver Ali!"

" Emredersiniz komutanım." Deyip hızla çantasından çıkardığı susturucuyu bana attı.

Susturucuyu havada yakalayıp hızla silahıma takıp ihsana döndüm.

" Bir daha konuş istersen?" Dedim yüzümde oluşan alaycı gülümseme ile.

" Ben hayaletim ihsan... Ve inanki bu dünyada, Allah'ın yarattığı hiç bir kuldan korkam!" Dedim.

" Hele sizin gibi itlerden asla! Unutma; bizim için şehit olmak, dünyadaki en büyük şereftir. Ve ne mutlu ki siz bu şerefi ne anlayacaksınız, nede yaşayacaksınız!"

" Şimdi kes sesini, yoksa ben çok güzel keseceğim."

Kafasını salladı.

" Alın şunu!" Dedim sadece ve dikkatli bir şekilde yerime geçtim.

Tam silahımı ayarlanmıştım ki telefonum çaldı. Normalde telefonum kapalı olurdu. Ama şimdi berat iti arar diye kapatmamıştım.

Ki şimdi o arıyordu. Abime ekranı gösterdim ve telefonu açtım.

" Nasılsın asker?" Diyerek giriş yaptı.

" Senin ses tellerinin her birini sikeyim." Diye söyledim.

" Aaa ama ayıp oluyor yüzbaşı!" Dedi .

" Kes sesini ve konuya gel!" Dedim dişlerimin arasından.

" Bu yüzbaşıda çok dayanıklıymış inanır mısın? Hiç konuşmuyor. "

" Konuya gel dedim sana!"

DİŞİ KURT/Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin