Kapıyı çaldıktan bir kaç dakika sonra Uraz abim kapıyı açtı." Tomris?" Dedi ve hızla kapıyı açtı.
Yavaş adımlarla içeri girdim. Sol kolumu hala hareket ettirmiyordum.
" Koluna ne oldu senin?!" Diye telaşla sordu. Ailenin diğer üyeleri hala içerdeydi.
" Yaralandım." Dedim.
" Nasıl?" Ben bu sırada ayakkabımı çıkarmaya uğraşıyordum.
Abim bunu fark edip önümde eğildi ve ayakkabımı çıkarmaya yardımcı oldu.
" İçerde anlatırım abi."
" Tamam, hadi içeri geçelim."
Abim kolunu belime atarak beni ilerletti. Salona girdiğimizde bakışlar bize döndü.
Hepsi ayaklanırken, ben yorgunlukla kendimi koltuğa bıraktım.
" Tomris bu hal ne? Noldu koluna kızım." Dedi annem hızla yanıma gelerek.
" İyiyim anne. Yaralandım."
" Ne yarası bu? Kurşun yarası gibi değil." Dedi Bartu abim.
" Bıçak yarası. İtin biriyle boğuşurken sapladı."
Kızlardan ağzından 'hii' diye bir nida döküldü.
" Dikiş falan atıldı değil mi kızım?" Dedi babam.
" Evet babam. Barınla revirde hallettik."
" Tamam. Hadi kalk odana dinlen." Dedi babam daha sonra.
Onaylayıp ayağa kalktım.
"Hepinize iyi geceler."Dedikten sonra merdivenlere doğru ilerlemeye başlamıştım ki aklıma gelenle geri arkama döndüm.
" Siz neden bu saatte ayaktasınız?"
" Amcam senin geldiğini söyledi. Ama yaralı olduğunu dememişti..." Diye cevap verdi Uraz abim.
" Anladım." Dedikten sonra geri merdivenlere yönelip ilerlemeye başladım.
Odama gelince yavaşça üzerimi çıkardım.
Ardında odamda olan lavaboya geçip, koluma odamda bulunan, banyo yaparken yaraya takılan bir bant taktım ve bu sayede su değdirmeden duş aldım.
Duştan çıktıktan sonra iç çamaşırı alıp giydim. Kolum hafiften zorlansada pek umursamadım.
Ardından giyinmesi açısından rahat olacağı için üstü gömlek, altı şort olan bir gecelik giydim.
Gömleğin düğmelerini yavaşça ilikledikten sonra direk yatağa geçtim.
Kolum boydan boya pansumandı resmen.
Daha fazla beklemeden uyudum...
.
.
.
.
.Gözlerimi açtığımda ilk olarak yanda duran telefonumu elime aldım.
Saat 12.30'du. Bu saate kadar uyumam gayet normaldi.
Yavaşça ayağa kalkıp kendime baktım. Yüzümde bir kaç çizik vardı. Teröristlerden saklanmak için çalıların altında kalmıştık ve büyük ihtimalle o zaman olmuştu.
Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım. Üstümü değiştirme gereği duymadan aşağı indim. Zaten tüm gün evde duracaktım.
Aşağı indiğimde annem ve filiz yengem televizyona bakıyordu. Çiğdem yengem ise kucağında Asel ile oynuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİŞİ KURT/Gerçek Ailem
RandomHayalet lakaplı bir bordo bereli asker... Tomris bordo bereli, hayalet lakabı ile bilinen bir askerdir. Bir gün görevden geldiğinde ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenir. TOMRİS AKGÜN (ALACA) & BARIN TÜRKEŞ