13

6.2K 312 66
                                    

Gece sıçrayarak uyandım. Gene kabus görmüştüm. Yanıma döndüğümde barın telaş içinde bana bakıyordu.

" Güzelim iyi misin"  dedi

Aslında kötüydüm ama güzelim diyene kadar...

" İyiyim"

" Kabus mu gördün?"

Kafamı salladım.

" Anlatmak ister misin? Yada bu 2 yıl içinde ne oldu? Ben yokken yani."
Yatağa uzandım. Ardında oda kendi yatağına uzandı.

" Benim bir dedem vardı. Yarbay Buğra Akgün. 8 yaşına kadar bana vurmalarına engel oldu. Babam onu hiç sevmezdi. Daha doğrusu hiç bir askeri sevmezdi. Ama deli gibi korkardı dedemden. Hatta adımı dedem vermiş. Her neyse, bir gün kapımıza bir albay geldi. Babam sevinsede belli etmemeye çalıştı. Tabi ben anlamadım. Sonra dedi 'yarbay Buğra Akgün şehit oldu' ben şehit kelimesini duyunca anladım her şeyi. Ama ben dedemin cenazesinde ağlayamadım... "

Son cümleyi ona bakarak söylemiştim.

" Sonraki bir yıl anneannem engel olmak istedi. Ama kadının kendine hayrı yoktu. Dedem öldükten sonra hastalığa yakalandı. 9 yaşındayken öldü. Sonra başladı benim çilem. Her gün durduk yere dövmek mi dersin, sövmek mi dersin ne dersen de vardı. 15 yaşına kadar böyle devam etti. 15 yaşında beni evden kovdular. 3 haftam dışarıda geçti. Sonra bir gece iki adam bana tecavüz etmeye kalktı. O sırada yanıma, yanında iki genç duran yaşlı bir adam geldi. Adam dedemin silah arkadaşıymış. Aslında şans eseri karşılaştık. Sonra o aldı beni evine. Asker olmama yardım etti. Asker olduktan sonra bana laf söyleyip durdular. Ben umursamadım. Sonra işte Şırnak'a geldim. Biliyorsun oraları."

" O dedenin arkadaşına ne oldu?" Dedi

" Şehit oldu." Dedim

" Başın sağ olsun."

" Vatan sağolsun."

" Her neyse sonra bana bir görev verildi. Teröristlerin arasına sızmak. 2 ay uğraştan sonra oraya girdim. 1 yıl orada durdum falan. Sonra gelince mardine tainim çıktı. O sırada ailemin gerçek ailem olmadığını öğrendim. Şimdi yeni yeni alışıyorum onlara."

" Ben... Bilmiyordum. Eğer o anları tekrar yaşadıysan özür dilerim."

" Alıştım artık." Dedim sadece.

" Ama o 1 yıl boyunca aklımdan çıkmayan tek şey vardı."
Yüzüne baktım. Yüzüme baktı.

" Sen..." Gözlerinde anlam veremediğim bi duygu vardı.

" İnanki sende benim aklımdan hiç çıkmadın. Çıkaramadım. Açıkçası çıkarmak ta istemedim..."
Dedi. Sonra devam etti.

" Tomris, sen göreve gitmeden bir önceki gün ben sana çıkma teklifi edecektim. Aşkımı itiraf edecektim. Ama sen gittin..."

" Görev barın, görev..."

" Ama artık beraberiz. Bu sefer benden kurtulamayacaksın..."

" Kurtulmak isteyen kim?"
Öylece durup birbirimize baktık.

" Beraber uyuyalım mı?"
Ağzımdan öylece dökülmüştü kelimeler.
Barın donuk bir şekilde bakıyordu.

Mal tomris ne diye böyle bişi diyorsun ki?!

" Ya ben özür dilerim. Zaten neden böyle bir-"

"Yatarım tabi ki. Ama yaraların acımaz değilmi?" Demesiyle gülümsedim.

" Yok. Yani acımaz"

Kafasını salladı ve ayağa kalktı. Bende diğer tarafa kaydım.

Örtüyü kaldırdı ve yattı. Bende içime gelen ani bir cesaret ile kafamı göğsüne koydum.

DİŞİ KURT/Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin