Ben ne kadar yazarsam yazayım size derdimi anlatamıyorum. O kadar okunma sayısı var ama vote sayısı okunma sayısının yarısı bile değil.
Eğer beğenmiyor olsaydınız şimdiye kadar okumadınız kitabı zaten. Ve bana göre bu kitap çoğu gerçek ailem/asker kurgusuna göre daha iyi. Şimdi linç etmeyin çünkü BANA GÖRE daha iyi.
Lütfen emeğime biraz saygı gösterin.....
____________________________________
" Bu kız sana mı asılıyor? Gerçi benimki de soru resmen asılıyor!" Dedim sinir ile salonda bir oraya bir buraya giderken.
" Evet, ama ben ona asla yüz vermedim. Zaten bu yüzü nerden aldığını da bilmiyorum!" Dedi barın.
Pınar gittikten sonra hepimiz salona geçmiştik.
" Ben bir Asel e bakayım." Dedi çiğdem yengem ayağa kalkarken.
" Bende size çay koyayım." Dedi annemde ayağa kalkarak.
Barın, annemgil gidince ayağa kalkıp yanıma geldi. Ellerini yanaklarıma koyup konuştu;
" Güzelim benim, bırak şu sinirini. Benim gözüm 2 yıldır senden başkasını görmedi, görmeyecekte."
Bu adamın kalbime garezi vardı. Olmalıydı!
Yüzüm anında yumuşarken ellerimi onun yaptığı gibi yanaklarına koydum.
" İyide kırımızı çizgime değindi aptal. Yok efendim ben askeriyeye erkekler ile-" derince olmayıp kendimi çektim.
" Birdaha olmayacak güzelim." Dedi.
" Zaten bir daha olursa, onun leşini alırsın. Namusuma, askerliğime laf ettirmem!"
" Tamam yavrum."
Tekrar yanıma gelip ellerini belime koydu.Aramızda çok bir boy farkı yoktu. Askerlikte boy sınırı olduğu için 1.90 üstü değildik. Barın 1.88 ben ise 1.86 idim.
" Hem, sen nasılsın? Dün fazla yorgundun. "
" İyiyim. Sadece hala vücudum sızlıyor."
Belimi okşayarak konuştu.
" Oda geçer iki güne inşallah."Kafasını boynuma gömdü ve içine derin bir nefes çekti.
" Barın." Dedim uyuşuk bir şekilde.
" Yavrum?" Dedi boynumda olduğu için boğuk çıkan bir sesle.
" Biri gelecek."
Dedim saçlarını okşarken. Sözlerim ne kadar benden ayrılmasını derse desin, hareketlerim öyle demiyordu.Sonkez içine derin bir nefes çekip benden uzaklaştı.
Kendimi toparladıktan sonra konuştum.
" Sen neden gelmiştin?"" Sana bir şey söylemek için geldim." Dedi kendini tekrar koltuğa bırakırken.
" Tamam söyle o zaman?" Dedim bende yanına otururken.
İçinde derin bir nefes çekerek konuştu.
" Görev var."Anında yüzüm asılmıştı. Galiba benimde asker olmama rağmen buna asla alışmayacaktım.
" Hangi bölge?" Dedim. Sesim fısıldar gibi çıkmıştı.
" Suriye, kamp kurmuş itler. İçlerinde kırmızı listede olan bir elebaşının sağ kolu var. Onuda alacağız."
Ellerimi sağ koluna sarıp başımı omzuna koyup konuştum.
" Allah yardımcınız olsun. Sağ salim dön olurmu?"Sol eli ile saçlarımı okşayıp kafamı öptükten sonra konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİŞİ KURT/Gerçek Ailem
AléatoireHayalet lakaplı bir bordo bereli asker... Tomris bordo bereli, hayalet lakabı ile bilinen bir askerdir. Bir gün görevden geldiğinde ailesinin gerçek ailesi olmadığını öğrenir. TOMRİS AKGÜN (ALACA) & BARIN TÜRKEŞ