34

1K 66 3
                                    

Erdem albayım ile anlaşmış, helikopter gelecek bölgeye ulaşmıştık.

Ne kadar Barın ın yanında durmak istesem de, ben bu görevi yönetiyordum. O yüzden sürekli Barın a bakmak ile yetinmiştim.

Helikopterin sesini duymam ile hızla ayağa kalkıp bağırdım;

" Toparlan tim!" Dedim.

Onlarda toparlanırken helikopter alçalmıştı bile.

Herkes hızla helikoptere bindi. Ardından, en son olarak ben bindim.

Ben biner binmez helikopter ile gelen asker, helikopterin kapılarını kapattı.

Gözlerim direk yerde, sedyenin üzerinde yatan barına döndü.

Ağzında bir şey mırıldandı. Başında duran Batur, kulağını barın ın ağzına doğru eğip ne dediğini dinledi.

Ardından Batur kulağını çekip, barın a bir şeyler dedi.

Gözlerimiz buluşunca ne oldu dercesine kafamı salladım.

" Önemli bir şey değil komutanım." Dedi.

Kafamı salladım. Barın a hala tampon uyguluyorlardı.

" Yüzbaşım?" Kulaklıktan gelen ses kuzenim mineye aitti.

" Üsteğmenim? Seni beklemiyordum?"

" Ben biliyordum zaten. Yaralı olan barın yüzbaşı değil mi?"

" Evet. Maalesef öyle."

" Durumu nasıl?"

" Pek iyi sayılmaz. O yüzden bizi hastaneye yetiştirmek için elinden gelenin fazlasını yap üsteğmen!"

" Emredersiniz komutanım."

Ardından konuşma bitti. Sessizce bekliyorduk. Kimse konuşmuyordu, taki bora konuşana kadar.

" Komutanım koyun keseceksiniz?" Dedi mardin şivesi ile.

" He bora, kesecem?" Dedim bende aynı şekilde.

" Bizi de çağıracaksınız?"

" Lan, tek derdin yemek mi?" Diye araya girdi mert.

" Estağfurullah komutanım, sadece merak?"

" Bora, laf benim ağzımdan bir kere çıkar. Tamam dedik ya oğlum?"

" Emredersiniz komutanım." Dedi sadece.

Helikoptere yeniden sessizlik
hakim oldu...

.
.
.
.
.
.

" Kolundaki kurşun çıkarılmıştı ama enfeksiyon kapmış olabilir. Karnındaki kurşun hala içerde. Ve işkence görmüş!"

Hastaneye inmiştik şimdi ise batur, sedyede yatan barın ın yanında hızla ilerlerken, doktora durumunu anlatıyordu.

" Anlaşıldı. Hemen ameliyata alıyoruz."
Dedi doktor.

Ameliyathanenin önünde gelmiştik ki, iki hemşire karşımıza geçti.

" Daha fazlasına gidemezsiniz efendim. Lütfen zorluk çıkarmayın."

Zaten zorluk çıkarmadık birader?

Ben kıza dik dik bakarken Batur, kıza dönüp 'tamam' dedikten sonra bana döndü.

" Komutanım?"

" Evet?"

" Neden dik dik bakıyorsunuz?" Demesi ile bakışlarımı ona çektim.

DİŞİ KURT/Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin