Dudaklarının üzerindeki dudaklar hiç durmadan hareket ederken Felix başka dudakları düşlüyordu. Kendini böyle güvende hissediyordu. Yattığı yatağın yumuşaklığına bile takılırken dudaklarında ki dudaklara odaklanamıyordu. İki ay öncesinde, sadece bir kere tattığı dudaklar kapalı gözlerinin önündeydi.
O günden sonra o adamı bir daha görememişti. İki ayın neredeyse her günü arkadaşlarıyla gelmişti Felix her zaman ki gibi ancak bir daha o adamı görememişti.
Şu anda ise o adamdan sonra ilk kez etkilendiği adamın kollarındaydı. Sam'in dediklerinin aksi olduğuna inandırmak istiyordu kendini.
Üstünde ki adam dudaklarından ayrılıp boynuna doğru yol aldığında Felix'in elleri, adamın kollarına tutundu. Ancak istediği kollar bunlar değildi. Ellerini gezdirdi bir süre ancak istediği kalınlığı bulamadı. Ellerinin Sam'in kaslarında gezindiğini hayal etti ancak istediği olmadı.
Boynuna değen dudaklarla midesinin bulandığını hissetti. Dayanamadı daha fazla. Boynundan aşağı ince bir çizgi çeken dudakları bedeninden ayırmak için tüm gücünü uygulayıp adamı itti.
Nefes nefese bir halde yataktan kalkıp gömleğini düzeltti. Diyecek hiç bir şeyi olmadığından sadece adamın gözlerine baktı. Daha sonra hiç bir şey olmamış gibi boynunu silerek odadan dışarı çıktı.
Hızlıca bara inip göz gezdirdi etrafta. Arkadaşlarını bulduğunda oraya yöneldi. Hâlâ bedeninin titrediğini hissediyordu.
Koltuğa oturur oturmaz öpüşen çift ayrılmış, Felix'e bakmıştı.
"Ne çabuk geldin? O çocukla yukarı çıkınca bir şeyler olur sanmıştım."
Jisung dudak büzerek konuştuğunda Felix'in bakışları ona döndü.
"İlgimi çektiği kadar mükemmel değilmiş."
"Ya da sen iki ay önce seviştiğin adamı unutamıyorsun." Minho göz devirerek konuştuğunda Jisung'u kolunun altına almıştı.
"İstemiyorum kimseyi. Bedenim arzulamıyor. Sam, seviştiğimiz gün bundan sonra benden başkasını istemeyeceksin demişti. Gerçekten öyle oldu. Başkasını istemiyorum. Onun verdiği tatminlik duygusunu veremiyorlar."
"Artık onu unutmanın vakti geldi ama. O da başkasından duyup sadece seni etkisi altına almaya gelen biriydi. Ve başaran tek kişiydi."
"Jisung olmuyor. Konuyu kapatalım. Hem benimle uğraşmak yerine doğum gününe odaklansana sen."
"Sevgilim yanımdayken her günüm doğum günü gibi zaten bebeğim."
Minho'nun boynuna sarılıp dudaklarını bastırdı beyaz boyna. Minho, Kore'de yaşadığı için çoğu zaman gelemiyor, internet üzerinden konuşuyordu sevgilisiyle. Bugün ise sürpriz yapmıştı doğum günü için.
Felix arkadaşlarına göz devirip önünde ki kokteyli eline aldı. Pipet dudaklarına değer değmez sahneye takılmıştı gözü. İnsanlar durmadan dans ediyor, çoğu ortalık yerde birbirlerine sürtünüyordu. Felix bunlara alışkındı, burada büyümüştü. 6 yaşına kadar Kore'de yaşamış, daha sonra babasının işi nedeniyle italyaya gelmişlerdi. Yaşı küçük olduğu için İtalyancayı kolayca öğrenmişti.
Pistte ki insanlara bakmayı kesip arkaya yaslandı. Kafası geriye düşerken gözleri de kapanmıştı.
...
ne diyim yani hyunjin haklıymış 🫠
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
