Felix, her zaman arkadaşıyla geldiği bara, bu sefer sevgilisiyle gelmişti. Barda tanıdık bir yüz olduğu için herkesin ilgisini çekmişti bu durum ancak Felix onları umursamadan sevgilisi ve arkadaşlarıyla ilgileniyordu. Chan'ın tim için özel izin almasıyla hepsi burada toplanmıştı. Sekiz arkadaş tüm gün eğlenmiş, geceyi de burada kapatmak istemişlerdi.
Hyunjin gözlerini sevgilisinden alamazken Felix sırıtarak arkadaşlarıyla konuşuyordu. Arkadaşlarını özlediği için tüm gün onlarla konuşmuştu. Hyunjin'in yanında da kendi arkadaşları olduğu için fazla takılmamıştı. İkisi de yan yanayken kendi arkadaşlarına zaman ayırabilmişlerdi.
"Tüm gün boyunca o ıslak ceketle dolaşmıştın."
Seungmin'in kıkırdayarak söylediği şey Felix'i güldürürken farkında olmadan sırtını Hyunjin'in göğsüne yaslamıştı. Hyunjin sevgilisinin belini sararken Felix detaylara takılmadan arkadaşlarıyla sohbet etmeye devam etti. Dördü de kendi aralarında konuşurken diğer dörtlü saçma sapan konuları ele alıyorlardı. Örneğin; bir futbolcunun kariyeri ne zaman biter? Sorusu şu an gündemlerindeydi.
Jeongin anlık olarak kafasını çevirdiğinde Chan'ın ciddi bir şekilde konuştuğunu gördü. Oraya kulak kabarttığında futbolcu isimlerini duymasıyla yüzünü buruşturdu.
"Cidden barda futbol muhabbeti mi yapıyorsunuz?"
Chan eşinin sesini duyar duymaz ona döndü. Ciddi ifadesi dağılırken masumca kafa salladı. Jeongin göz devirip onun yanına otururken Chan'ın saçlarını karıştırdı.
"Kafa dağıtmak için geldik, futbol muhabbeti için değil. Siz bunu telefonda da konuşuyorsunuz. Bari burada düzgün şeylerden konuşun."
Hepsi aralarında küçük bir tartışma yaşarken ilgilenmeyen tek ikili Hyunjin ve Felix'ti. Felix hiç umursamadan bardağını aldı. Kokteylini içmeden önce Hyunjin'e uzattı. Hyunjin bir yudum aldıktan sonra yüz buruşturdu. Felix'in bu kokteyli çok sevdiğini biliyordu ama neden sevdiğini bilmiyordu.
Felix sevgilisinin hareketine gülümserken bardağı geri yerine bıraktı. Biraz dönüp Hyunjin'in tek yanağını kavradı. Kavramadığı yanağı ise öpüp dişledi.
"Sıkıldın mı sen?" Hyunjin imayla karışık bir şekilde sorduğunda Felix bu sefer sesli bir şekilde güldü.
"Sevgilimi ihmal etmişim gibi hissettim."
"İhmal etmedin güzelim. İkimizde arkadaşlarımızla ilgileniyoruz. Bunda bir sorun yok."
"Öp o zaman güzelini."
Hyunjin seve seve sevgilisini öperken arkasında bir hareketlilik sezdi. Umursamadı. Felix'e biraz daha yaklaşıp kırmızı dudakların keyfini sürdü.
"Merhaba!"
Cırtlak bir kadın sesi aralarına daldığında Felix istemese de ayrıldı. Hyunjin istemsizce Felix'i kendine çekerken bir yandan da ona daha çok yaklaşmıştı. Arkasında hissettiği hareketliliğin sebebi olan kadına baktı bir süre. Kaşlarını çattı. Felix'in belindeki elini biraz daha sıktı.
Gözleri Chan'a döndü. O da bu kızda ki farklılığı hissetmişti.
Felix'i kendi çapında bir korumaya aldı. Felix onda ki bu korumacı tavıra alışmıştı zaten. Tanımadığı biri olduğunda Felix'i kendine çekip koruma alanına alıyordu.
Jeongin gülümseyerek kızla sohbet kurarken kız sırıtarak hepsinin adını öğreniyordu. Sıra Chan'a geldiğinde ise prosedür gereği ingilizce ismini söylemişti. Aynısını Hyunjin'e de yaptığında Felix kaşlarını çattı. Çünkü sarışın kız Hyunjin'in ismini duyduğu an sırıtmasını bozmadan Hyunjin'e dönmüştü. Hyunjin'i açık açık süzerken Felix Jisung'a baktı. Jisung sakin olmasını gösteriyordu ama Felix çoktan sinirlendiğini hissediyordu.
Sarışın kız elini Hyunjin'e uzattığında ise gözleri Hyunjin'e döndü. Ne yapacağına baktı.
"Ben Kaila."
Hyunjin hiç umursamadan kafasını çevirip Felix'in şakağına küçük bir öpücük bıraktı. Felix kollarını sevgilisinin beline sarıp göğsüne sığındı. Hyunjin derin bir nefes alarak göğsünde küçücük kalan bedene baktı. Güvendeydi, sorun yoktu.
"Arkadaşınız isminizin Sam olduğunu söyledi."
Sarışın kız inatla Hyunjin ile tanışmaya çalışırken Hyunjin ona dönmüyordu. Dudaklarını Felix'in saçlarına bastırmış, gözlerini de kapatmıştı. Felix alttan alttan sırıtırken kendi elini uzattı.
"Merhaba, Felix ben. Tanışmak için zorladığın adamın sevgilisi."
Kaila sertçe yutkunup Felix'e baktığında Felix sırıtmaya başlamıştı. Bu kızla uğraşarak vakit harcamak istemiyordu. O yüzden sevgilisinin göğsünden kalktı. Ayağa kalktığında Hyunjin'i de kaldırıp dans edenlerin arasına katıldı. Gözleri büyük ekranda olan geri sayıma takıldığında masumca gülümsedi.
"Yeni yıla girmemize sadece 35 saniye var."
Ellerini Hyunjin'in boynuna sararken belinde ki elleri hissetmişti. Fısıltısını sadece dibinde ki adam duyuyordu.
"Nasıl girersen öyle geçireceksin düşüncesine katılıyor musun?"
Felix usulca kafa salladığında Hyunjin geri sayıma baktı. 10 saniye kalmıştı. İnsanlar saymaya başladığında Hyunjin bir elini kaldırdı. Geri sayımı parmaklarını kapatarak yapmaya başladı.
Barda iki dendiği an dudaklarını birleştirdi. Bir kaç saniye dudaklarını çekmedi. Dudakları Felix'in dudaklarının üzerindeyken kimseyi umursamadı. Felix'i kendi koruma alanına almıştı, dikkat edeceği bir şey yoktu.
Saniyeler sonra ayrıldıklarında Felix'in kendisine şaşkınca baktığını gördü.
"Seni öperek girdim, bütün yılım seni öperek geçecek." Alınlarını birleştirdi nazikçe.
"Bütün yılımın senin kollarında geçmesini diliyorum küçük Hwang."
...
Bi evlenme teklifi edeydin puşt
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
