Felix yanaklarına kondurulan öpücüklerle gözlerini aralarken Hyunjin gülümseyerek burnunun ucunu da öptü.
"Günaydın güzelim."
Felix uykusundan sıyrılmak yerine ellerini Hyunjin'in boynuna sarıp kendine çekti. Tek hamleyle onu altına alıp kucağına yattı. Gözleri tekrar kapanırken Hyunjin'in ellerini saçlarında hissetmişti.
"Benim bebeğim biraz uykucu mu sanki, hm?"
"Benden daha yorgun olman gerekiyordu." Mırıltısı Hyunjin'e ulaştığında Hyunjin kocaman gülümsemiş, saçlarını öpmüştü. Üstü hâlâ çıplaktı. Altında ise pantolonu vardı. O kadar uykuluyken pantolonuyla yattığını bile fark edememişti. Az önce uyandığında görmüştü.
"Senden daha yorgun da olsam erken uyanırım güzelim. Bünyem fazla uykuya alışık değil, olamaz."
Felix kendini biraz yukarı ittiğinde kafası tam olarak Hyunjin'in boyun hizasına geliyordu. Bir elini Hyunjin'in yanağına atıp sevmeye başladı. Tekrar kafasını Hyunjin'e yasladı. Eli hiç durmadan yanağını okşuyordu bu sırada.
"Çok mu dinç olmanız gerekiyor üsteğmenim?"
Hyunjin kahkaha attığında küçüğünü altına alıp dikleşti. Kollarından destek alarak plank pozisyonunda dururken yüzleri birbirine çok yakındı.
"Üsteğmen olalı neredeyse bir yıl olacak, bu bir yılda sayamayacağım kadar insandan üsteğmen dendiğini duydum ancak hiç bu kadar güzel söyleyen olmamıştı."
Felix kıkırdayarak kafasını biraz sağa yatırdı. Hyunjin'e kendince küçük cilveler yaparken bir yandan da gülüşü odayı kaplıyordu.
"O zaman hep üsteğmenim derim ki."
"De güzelim. Bir tek sana yakışıyor."
Kafasını Felix'in boynuna gömüp uzun sayılacak bir süre boyunca dudaklarını beyaz boyna bastırdı. Felix bu sırada sadece Hyunjin'in saçlarını okşuyor, daha rahat etmesi için de kafasını eğiyordu.
"Gerçekten çikolata kokuyor tenin."
Şaşkınlıkla karışık bir fısıltı çıktı dudaklarından. Hyunjin kafasını kaldırdığında göz göze geldiler.
"Üsteğmenin olduğuma göre,"
Felix tekrar güldüğünde Hyunjin de güldü. "Eee komutan, üsteğmenim olduğuna göre benden ne istiyorsun?"
"Üsteğmenin olarak bu çikolatayı yemeni emrediyorum."
"Emirlerinizi gerçekleştirmek için varım."
Kafasını biraz kaldırıp dudaklarını birleştirdiğinde Hyunjin kasıklarını bastırdı altında yatan bedene. Felix anlık gelen zevkle inlerken Hyunjin'in ellerini tişörtünün içinde hissetti. Koca eller incecik beli sararken titremeye başlamıştı bile. Hyunjin ona dokundukça kendini ona itmeye çalışıyordu.
Üstündeki tişört çıktığında göz göze geldiler. Felix dudaklarını yaladığında Hyunjin derin bir nefes aldı.
"Ne yapıyorsun bana sen? Beni bu kadar kolay etkin altına alman normal mi? Kölen ettin resmen."
Hyunjin'in ensesinde duran ellerini harekete geçirdi Felix. Aniden bastırıp yüzlerini yakınlaştırdı.
"Duygularımız karşılıklı komutan. Öyle bir delirttin ki, şu an kimsenin bilmediği evimde seninle birlikteyim. Birazdan sevişeceğiz ve ben bunun için tedirgin değilim. Bedenim seni istiyor. Senin dudaklarını her yerimde hissetmek istiyorum."
"Emin ol, dudaklarım bugün tenini keşfe çıkacak."
Dudaklarını birleştirdiğinde Felix'in eli direkt olarak pantolonuna gitti. Kemerini bu sefer sakince çıkartıp kenara attı. Pantolonu da Hyunjin çıkardığında sadece Felix'in üzerinde bir şort kalmıştı. Hyunjin dudaklarını ayırmadan şortunu ve iç çamaşırını da birlikte çıkartıp herhangi bir yere attı. Felix anlık gelen soğukla inlerken Hyunjin'in tenine sığındı. Hyunjin onu sararken hâlâ dudaklarını ayırmıyordu.
Delirdiğini hissediyordu. Felix'in dudakları, kendi dudakları arasındayken kafayı yiyecekmiş gibi davranıyordu. Sonunda Felix nefessiz kaldığında yavaşça çekilmiş, ellerini Hyunjin'in boynundan alarak sırtına atmıştı. Ona fark ettirmeden sırtını boydan boya kontrol etmeye başladı. Hyunjin sadece okşadığını düşünüyordu ancak öyle değildi. Felix sırtında bir yara var mı diye bakıyordu.
Hiç bir anormallik hissetmediğinde gülümsedi. Hyunjin onun ne yaptığını fark ettiği an kısıkça gülüp yanağını öptü.
"Ben iyiyim bebeğim, yara almadım." Felix yüzünü daha net incelemeye başladığında açıklama yapma gereği duydu. "Yüzümdekiler muhtemelen küçük sıyrıklardır. Onları toprak bile yapabilir güzelim. Ciddi bir sorun yok."
Felix daha fazla üstelemedi. Yalan söylüyorsa illaki bir yerde patlayacaktı. Hiç bir şey demeden dudaklarını tekrar birleştirdi.
Hyunjin'in çikolata kokusu onunda tenini sarmaya başlamıştı. Bu kokuyla daha güvende hissederken daha da sert öpmeye başlamıştı.
Ne olursa olsun Hyunjin'i hissetmek istiyordu.
...
Bi sonraki bölüm inş smut
Bebişşş
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
