son kez esi 😭😭😭
...
26 mart 2026, İtalya.
Hyunjin beresini düzelttikten sonra önünde beklediği kapıyı çaldı. İçeriden gelen komutla içeri girdi. Komutanının karşısına geldiği an hazırola geçti hemen.
"Gel Hyunjin."
Hyunjin aradaki mesafeyi fazla kapatmadan sadece iki adım attı. Komutanı onun insanlara olan mesafesini bildiğinden üstelemedi bunu.
"Biliyorsun, sen buraya geleli fazla olmadı. Hatta bunu yapmam belkide etik değil ama, Kore'de hangi rütbedeysen burada da o rütbede görev yapacaksın. Sen geleli bir buçuk sene olmasına rağmen bizim tüm görevlerimiz daha düzenli bir hal aldı. İlla ki biliyorsundur ancak ben söyleyeyim, uzun süredir izleniyorsun. Kore'ye bağlı bir ajan olup olmadığın araştırıldı aylarca. Çalışma odanda bir dinleme cihazı vardı ancak bir hafta önce çıkartıldı. Askeriyeye bağlı olan tüm cihazlardan da dinleniyordun."
Hyunjin zaten bunları biliyordu. Dinlendiğini daha geldiği ilk gün fark etmişti ancak böyle şeyleri beklediği için hiç bir şey yapmamıştı. Aylardır sadece eğitimine odaklıydı.
"Burada Üsteğmen olarak görevine devam edeceksin. Yeni üniforman muhtemelen yarın gelir."
Selam verdikten hemen sonra kafa salladı. Komutanı kafasıyla çıkmasını gösterdiğinde ise geri bir adım atıp arkasını döndü. Odadan çıktığı an beresini çıkartıp cebinden telefonunu çıkardı. Chan'ı bulduktan hemen sonra ismin üzerine basıp aradı.
"Efendim kardeşim?"
"Kardeşin yeni ülkesinde de üsteğmen."
"Şaka! Oldun mu? E bunu kutlayalım o zaman?"
"Buraya gelirseniz neden olmasın? Yeni rütbe aldım, izin alamam."
"Anlaştık, iki gün sonra oradayız."
✨️
29 mart 2026, İtalya.
Hyunjin boynunda hissettiği küçük nefeslerle rahatladığını hissederken elini kucağında uzanan bedene sardı.
"Güzelim, Jeongin ve Chan gelecek. Uyanman gerekiyor."
"Hiçte uyanmam gerekmiyor."
Felix boynuna sarıldığı bedene daha sıkı sarılıp boynunu öptü. Hyunjin gülerken Felix gözlerini kapatmıştı. İki gündür sınavlar yüzünden uyuyamıyordu. Sonunda hafta sonuna geldikleri için rahatça eşinin göğsünde uzanmak istiyordu ancak arkadaşlarının gelecek olması hafiften hafiften rahatsız ediyordu onu. İlk defa.
"Jeongin geldiği gibi üzerine atlar."
"Atlayamıyor artık."
Felix'in gülerek söylediği şey Hyunjin'in yüzünü düşürürken derin bir nefes de aldırmıştı.
O suikastın üzerinden iki yıl geçmişti. Felix hâlâ göğsünde o güne ait izler taşıyordu ancak fiziksel bir ağrı yaşamıyordu. O kurşunun göğsüne saplanmasıyla iki gün boyunca uyutulmuştu ancak hayati tehlikesi olduğundan değildi. Tamamen kontrol amaçlı uyutulmasını istemişti doktorları. Hyunjin de sevgilisinin iyiliği için bunu kabul etmişti.
Şimdi tamamen iyi olmasına rağmen Hyunjin hâlâ korkuyordu. O gün yaşadığı korkuyu bir daha hiç yaşamamıştı. Felix'i kaybetme korkusu iliklerine kadar işlemişti.
O günden kalan tek şey sadece izler değildi elbette. Felix yüksek seslerden korkmaya başlamıştı artık. Bir öğretmen olarak garipsemeyeceği tek ses yüksek seslerken şu an sesler yükseldiği an nefesleri hızlanıyordu. Suikast günü vurulduktan bir kaç dakika sonra bilinci yerine gelir gibi olmuştu, kısa süreliğine. O kısa sürede de yakınlarında duyduğu bomba sesiyle tekrar bilincini kaybetmişti.
Hyunjin kucağında yatan bedenin yatağa bırakıp üzerine eğildi. Geceliğinin düğmelerini açtıktan sonra tam kurşunun girdiği yerden öptü. Felix gülümseyerek onun saçlarını okşamaya başladı.
"Sevgilim, hâlâ mı? Üzerinden iki yıl geçti."
"Seni hastaneye götürene kadar yaşadığım korkuyu tahmin bile edemezsin. Hep kollarımda oldun, bundan da hiç şikayet etmedim. Ama ilk kez kollarımda yatarken bu kadar tepkisizdin. Her zaman bana sarılırdın, göğsüme sığınır yavru kedi gibi uyurdun. O zaman hiç bir tepki vermeden kucağımdaydın Felix."
Felix kafasını biraz kaldırıp Hyunjin'in saçlarını öptü.
"Ama şu an kollarında, seninle konuşuyorum. O gün sen beni yetiştirmeseydin ölürdüm, evet. Ama yetiştirdin. Hayatımı kurtardın."
"Hayatımı kurtardım."
Felix'in şımarık kahkahası odalarını kaplarken Hyunjin yukarı doğru uzanıp dudaklarını birleştirdi. Felix'in minik elleri direkt yanaklarını bulduğunda ise kendi ellerini onun ince beline sardı.
Felix'in elleri yanaklarından boynuna doğru inmeye başladığında kendi elleri de Felix'in göğsüne doğru yükselmişti. Gömleğin kapalı kalan düğmelerini açmaya başladı hızlıca.
Dudak hareketleri hızlanırken aşağıdan gelen zil sesiyle Felix küfür ederek ayrıldı eşinden.
"Sizden nefret ediyorum Bang çifti!"
...
Kötü bitirmedim görüldüğü üzre 🥲
-yeis