önceki bölümün sınırını düşürdüm çünkü mezuniyetim bitti, Yeis'iniz mezun oldu 🫶🥹
Sınır 50
...
Aralık 2023, İtalya.
Felix sımsıcak yatağına sarılmış, gözlerini kapatmıştı. Yorgundu. Tüm gün, öğretmeni olmayan bir sınıfla uğraşmıştı. İzin günü olmasına rağmen sırf çocuklar eksik kalmasın diye okula gitmişti. Tüm gün o çocuklarla ilgilenmiş, eve yorgun gelmişti. Bayılacak gibi olduğu anda hızlıca üzerini değiştirip sıcacık yatağına atlamıştı.
Yatağı, Hyunjin'di.
Hyunjin iki gün önce sevgilisini görmek için gelmiş, komutanının verdiği izni kullanmaya başlamıştı. Normalde bugün gitmesi gerekiyordu, kendi evinde yapması gereken bir sürü işi vardı ancak Felix'in üzüldüğünü görünce vazgeçmişti. İşleri başka zamanda yapabilirdi.
"Uyu, güzelim."
Fısıltısı Felix'in bedenini daha da rahatlatırken saçlarında hissettiği öpücükle rahatlamış bir biçimde uykuya dalmıştı.
🫂
Felix gözlerini araladığında önce etrafına bakındı. Odasındaydı. Odasında ve tek başına. Kaşları çatılırken kafasını kaldırdı. Hyunjin'i giyinirken gördüğünde iyice huzursuz oldu. Yatağında dikleşip sırtını başlığa dayadı. Kollarını göğsünde bağlayıp sevgilisini izlemeye başladı.
Nereye gittiği hakkında bir fikri yoktu. Bir yere gideceklerinden haberi yoktu.
"Nereye?"
Hyunjin aynada kendine bakmayı kesti. Usulca arkasını dönüp yatakta oturan sevgilisine yöneldi. Yatağa eğilip alnını öptü.
"Minho ve Jisung bizi çağırıyor güzelim. Minho dün gece gelmiş, bugün de beraber kahvaltı yapalım diye aradı Jisung."
"Neden beni uyandırmadın?"
"Çok erken çünkü. Ben erken uyanınca seni de uyandırmak istemedim. Daha çıkmamıza 3 saat var."
"Tamam o zaman, gel uyuyalım."
Hyunjin bu isteğe kıkırdayıp sevgilisini kırmadı. İstediği gibi yatağa uzanıp Felix'i kendine çekti. Felix hızla boynuna sarılıp biraz üzerine çıkarken gülümsedi.
Bebek gibi her dakika ilgi istiyordu. Hyunjin ise istediği ilgiyi seve seve vermek için yanı başında duruyordu.
Felix yorgunlukla gözlerini kapatırken kalçasının biraz üzerindeki elleri hissetti. Bu onlar için normal bir durum olmuştu. Hyunjin sevgilisini belinin biraz aşağısından, kalçasının ise biraz yukarısından sarıyordu. Her ne kadar alışmış olsa da gözleri fal taşı gibi açıldı.
Sevgilisini istiyordu.
Gözleri etrafta dolanırken hızlanan nefeslerini düzenlemeye çalıştı. Hyunjin geleli bugün 3 gün olmuştu ancak sarılmaktan başka bir şey yapmamışlardı. Hyunjin geldiği gün Felix yorgun değildi, dersi erken bitmiş, okuldan çıkmıştı. Ancak Hyunjin geldiği gibi sevgilisini kucağına alıp odasına çıkarmıştı. Anında Felix'i sarıp uykuya dalmıştı. Diğer günler ise Felix'in okulda işleri uzun sürmüştü.
"Lix, bebeğim, bir şey mi oldu?"
Hyunjin üzerindeki bedenin hızlanan nefeslerini duymuştu. Endişeyle sorduğunda Felix kafasını kaldırıp sevgilisine baktı. Hyunjin onun gözlerine baktığında küçük parıltıları görmüştü. Ağlayacağını düşündü bir an. Felix ne zaman ağlayacak olsa gözleri parlıyordu.