Felix boynunda ki öpücüklerle bedeninin titrediğini hissediyordu. Dün gece Jisung'un doğum günü için geldiği yere bugün, kendi doğum günü için gelmişti.
"Sam..."
Ellerini Sam'in boynuna sararken onun dansına ayak uydurmaya devam ediyordu. Koca barda sadece ikisi varmış gibi davranıyodu.
"Doğum gününmüş bugün."
Felix sersemce kafasını salladığında kafasını biraz kaldırıp kulağına üfledi. Felix'in bedeni bu sefer gözle görülür derecede titrediğinde Sam gülmüş, belinde ki ellerini daha da sıkarak kendine yapıştırmıştı.
"Doğum günün için yapmamı istediğin bir şey var mı Felix?"
Felix sertçe yutkunduğunda Sam daha fazla dayanamayıp kafasını kaldırdı. Göz göze geldiler. İkisi de göz göze geldiğinde birbirlerine olabildiğince çekildiler. Felix bakışlarını kaçırdığında Sam sırıtmış, çenesini avuçlayarak kendisine tamamen bakmasını sağlamıştı.
"Hadi ama kızıl bebek, doğum günün için ne istediğini bana söyle ki çok rahat bir şekilde gerçekleştireyim."
Sam, Felix'in ne istediğini biliyordu. Kendisi de aynı şeyi istiyordu ancak bunu önce kolları arasındaki kızıl bebekten duymalıydı. Cesaretli olmasını istiyordu. İstediğini ele geçirmesini istiyordu.
"Benimle sevişmeni istiyorum. Bu sefer, sabah uyandığımda yanımda olman kuralıyla."
Sam küçük bir kahkaha attı. Felix'in yanaklarını tutup bir anda bastırdı. Felix'in dudakları öne çıktığında gözlerini oraya indirdi. Başka bir yere bakamıyordu. Hızlıca dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildi. Elleri yine incecik beli sardı.
"İlk isteğini yerine getirebilirim kızıl bebek."
🫂
Felix tüm duyguları aynı anda hissederken tek yaptığı şey inlemekti. Sam'in dudakları gerdanını süslerken daha fazlası için kıvranıyordu olduğu yerde. O dudakları her yerinde istiyordu. Tek bir yere dokunmasını değil, her yere izini bırakmasını istiyordu.
Bu yüzden kalçasını öne uzatıp kasıklarını birbirine sürttü. Sam'den kısık bir inleme sesi geldiğinde tekrar aynısını yaptı.
"Uslu dur bebek."
"Seni içimde istiyorum. Yine beni doldurmanı istiyorum." Alt dudağını ısırdı. Daha sonra kendinde bulduğu son cesaret kırıntılarıyla konuşmaya devam etti. "Beni yine deli gibi sikenin sen olmasını istiyorum. Adınla çığlık atmak istiyorum." Nefesini kontrol edip sertçe yutkundu.
Sam kendini sertçe Felix'e bastırdığında Felix istediğini alarak inlemişti. Sam'in elleri hızla Felix'in üzerinde ki salaş takıma giderken Felix bedenini kaldırmıştı ona yardımcı olmak için.
Kısa sürede üzerinde ne varsa çıkarken Sam de bir yandan kendini soymuştu. Tamamen çıplak kaldıklarında Felix'in üzerine eğilip dudaklarını birleştirdi. Az önce belinde ki elini biraz aşağı indirip Felix'in penisini kavradı. Felix ağzının içine inlediğinde daha da hırslandığını hissetti. Eli kalçasına doğru ilerledi. Anında kendisi için kasılıp duran deliği bulup bir parmağını soktu.
Felix kuruluk yüzünden canının acısıyla inlerken kafasını geriye atmıştı. Dolayısıyla dudaklarını ayırmak zorunda kalmıştı. Sam'in hedefi bembeyaz olan boynu olduğunda Felix inleyerek karşılık veriyordu ona. Dudakları aralıktı ancak konuşacak gücü yoktu. Sadece deli gibi inliyordu. Kuru deliğinde ki parmak içini talan ederken bağırmaktan başka bir şey yapamıyordu.
Sam üzerine biraz abanıp dudaklarını kulağının altına bastırdı.
"Hadi ama, istediğin adımla çığlık atmak değil miydi? Seni parmağımla sikiyorum diye mi adımla inlemiyorsun güzelim? Biliyorum, sikimin yerini hiç bir şey tutamaz ama seni genişletmezsem sadece acı çekersin."
Derin bir nefes verdi. Nefesi Felix'in kulağına değerken Felix titreyerek gözlerini kapatmıştı.
"Ben bu gece tamamen zevk al istiyorum kızıl melek. Zevk al ki, ben seni sikerken sadece adımı haykır. Adını, nerede olduğunu, kim olduğunu unutarak sadece benim adımla inle istiyorum."
Felix daha fazla dayanamayacağını düşünüyordu. Sam böyle konuştukça ne yapacağını bilmiyordu. Bu yüzden ani bir hareketle deliğinde ki parmağı çıkardı. Sam onun gözlerinin içine bakarken hiç çekinmeden aletini kavradı. Üstündeki adamdan küçük bir inleme geldiğinde bir kaç kez çekiştirdi. Daha sonra deliğinin girişine yasladı avuçlarının içinde ki penisin başını.
"Konuşmanı istesem sana bir mikrofon verirdim, Sam. Bana laflarla ne yapacağını anlatma, bana ne yapabileceğini göster."
Bir anda içinde hissettiği dolulukla boğazını acıtacak derecede çığlık attı. Sam hiç beklemeden içinde hareket etmeye başladığında nefesinin kesildiğini hissediyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Elleri amaçsızca yatağın üzerinde dururken kıvranıyordu olduğu yerde.
Sam fark etmiş olacak ki yatağın üzerinde ki ellerini alıp boynuna sardı. Acısını biraz da olsa alabilmek için dudaklarına kapandı. Felix rahatladıkça kasılmıyor, kasılmadıkça da deliğini rahat bırakıyordu. Sam aletinde ki hafiflemeyi hissettiği an daha da hızlandı. Hem sertçe vuruyor, hem de deli gibi hızlanıyordu.
Felix bir an onun insan olduğundan şüphe etti.
Dudakları ıslak bir sesle ayrıldığında Felix hafifçe tebessüm etti. Sam onun tebessümüne takılmıştı. Onu sadece iki gece görmüştü ve gördüğünde de gülerken görmemişti. Ciddi bir yüz ifadesi olurdu yüzünde. Şu an gördüğü minik tebessüm onun dengesini sarsarken kafasını iki yana salladı ayılmak için.
Felix'in yüzünde ki tebessümü yok etmek istedi, küçücük bir tebessümden etkilendiğini kabullenmek istemedi. Bu yüzden hareketlerini yavaşlatıp daha sert ve derin vuruşlar yapmaya başladı. Felix'in yüzünde ki minik tebessüm yok olurken sesi tekrar odaya dolmuştu.
"Sam!"
"İşte böyle bebeğim, tüm gece adımla inleyeceksin ve ben senin bu hallerini keyifle izliyor olacağım."
...
🧍♀️🧍♀️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
