OĞUZ

Bölüm 19

“ Oğuz işler çok ciddi. Benim bildiğimi bilmiyorlar. Leyla ile konuş. O her şeyi biliyor. Aranızdaki gizli muhbir o.”

Eve vardığımızda herkes eve girerken ben ilk iş kuruma Fahri Bey’in yanına gittim. İnci’nin yanı sıra Okan’ın ailesi de almak istiyormuş. Okan’ın babası çocukları kayıt ettirdikleri okulun 3. Sınıf öğretmeniymiş. Müdüre Hanım ve Fahri Bey çocuk kayıtları için ebeveyn bilgilerini girerken öğrenmişler. Beyefendi ilk önce bilmediğini daha sonra ise polis söylememelerini bir kaç sene önce kavga edip sokağa attıklarını söylemiş. Onlarda söylememe karşılığında hem çocuğu geri almalarını hem de psikolog randevu takibi istediklerini söylemişler ve anlaşmışlar.

Leyla konusunu ise konuşmak için gittiğimde doktoru görüşün yasak olduğunu hastalığının daha da arttığını söylemişlerdi. O sıra aklıma Leyla ‘nın verdiği mektup gelmişti. Mektubu okumak için eve gittim.

Ben gittikçe yollar uzadı sanki yollar bile gelme diyordu. Öğreneceklerim ile şok olacağımı bilmeden gidiyordum eve. Eve ulaştığımda içimi kaplayan kocaman bir kasvet vardı sanki. Elimdeki zarfa bakarak derin bir iç geçirdikten sonra sonunda ulaşmıştım gerçeklere.

“ Oğuz merhaba. Bu mektubu okuduğuna göre artık sonum gelmiş olmalı. Evet senelerce sana ihanet ettim. Sırf bana olan aşkını kullandım. Senle evlenmeden önce bile sırf paraları için bir çok erkekle görüştüm. Ama en son görüştüğüm adama aşık oldum. Adı John Green. Ben onu Can olarak tanıdım. Sonra bir iki parası için görüştüm. Sonra sevdiğim için görüşmeye devam ettim. En son bizi öğrenince birkaç şartla beni bırakmayacağını söyledi. Her Salı ona gidiyordum ve senin hakkındaki her şeyi anlatıyordum. İlk başta neden diye sordum fakat sorum cevapsız kaldı fakat öğrendim ki senle hesabı varmış. Her şey böyle güzel giderken benim hastalığım arttı ve hastaneye kaldırdım. Hastanede Nazlı geldi ve onun eşi olduğunu söyledi. Ve bir daha da John’u görmedim.

Her neyse uzun lafın kısası. Yanındaki kimseye çok fazla güvenme. Senin Sultan ile olmanı Barandan çok John istedi. Ve artık çember daraldı.  – Leyla”

Yazılanları bir kaç kez daha okudum. En son sabahın gün aydınlanması ile elimdeki kağıdı öylece cebime koyup evden çıktım. Nereye gidecektim ne yapacaktım bilmeden yürüdüm. Vadiye gelip uzun uzun düşündüm. Yanımda başka kimin bana ihanet ettiğini düşündüm. Baran abi ile nasıl tanıştığımı onunla neler yaşadığımı düşündüm.

Saatlerce çalan telefonuma rağmen kalkmadım o banktan çünkü kime güveneceğimi bilmiyordum. En sonunda benim gibi burada masum olduğunu düşündüğüm Sultan’ı aradım ve yanıma çağırdım.

- Herkes seni merak etti.
- Etsinler çünkü bende kendimi merak ediyorum.
- Neler oluyor?

Öylece verdim elimdeki kağıdı. O da okudu okudu. O da saatlerce bakıştı kağıtla. Ve en son konuşacak cesareti bulabilmişti.

- Bak Oğuz abimi hiç bir koşulda böyle bir şeyle karalamazdım fakat Nazlı Leyla’ya muhbir dedi ve o her şeyi biliyor dedi o yüzden bu saatten sonra abime de dikkat etmeliyiz.
- Herkese Sultan herkese dikkat etmeliyiz. Ben artık abinin şirketinde çalışamam. Sıfırdan kurduğum iki tane fabrika bana yeter de artar.
- Ama şüphe uyandırır. Bir an da ne oldu demeyecek mi?
- Ne diyeceğiz o zaman?
- Hepsine yetişemediğini söylersin. Ne biliyim anlaşamadığın biri yok mu şirkette?
- Behzat var.
- He tamam işte Behzat’la neyse olayın çok fena patlat işte abimi kızdır ki o alsın işlerin başından seni.
- Bilmiyorum hiç iyi plan değil gibi.
- Başka fikrin var mı?
- Yok ama buluruz acele etmeyelim.

Bir kaç saat daha oturduktan sonra Sultan acıktığını söyledi ve küçük bir gözlemeciye gidip karnımızı doyurduk. Sultan’ı eve gönderip Leyla ile konuşmak için tekrar hastaneye gittim. Hastanede Leyla’nın olduğu koridora girdiğimde bir çok hemşire ve doktorun orada olduğunu fark ettim. Ve tabi ki de en sonunda annesinin çığlığını duymuştum.

- Gidemezsin. Babanda bu yol da kurbandı seni de kurban ettiler. Gidemezsin.

**************************************

Merhabalar okurlar ben sizi ve kitabımı çok özledim. İnşallah sizde özlemişsinizdir.

Çok yoğun bir kaç hafta yaşıyorum kusura bakmayın lütfen.

Hatamın telafisi için bugün 3 bölüm birden yazdım.

Sonunda Leyla karakterini kitaptan uğurladık ne düşünüyorsunuz?

Bol bol okumayı ve yıldız atıp yorumlamayı unutmayın.
Sizi çoooooook seviyorum.