Ya benim burada işim neydi Allah aşkına. Bir dağ evine gelmiştik. Bütün yol boyunca bizim gül beyle didişip durmuş, hatta bir ara direksiyona asılarak bizi öldürme girişimine girmiştim.
Ama şuan azarlanmayı hakketmiyordum. Salak Cemal dağ evinin önündeki ağaca çarpmıştı. Lâhza ise evden gelip önce beni sonrada bu mal gülü çıkarmıştı.
Benim suçum neydi cidden?
Hemen peşine ikimizide eve sokmuş aralıksız bir saattir azarlıyordu. Gökhanın gülmekten birazdan götü yırtılıcaktı.
"Ulan iki manyak ne yaptığınızı zannediyorsunuz! " Bunu beşyüz kere falan demişti.
"Ama abi bak hepsi şu papatyanın suç-"
Üzerine atlayıp ellimi kısa olan saçlarına attım " Sus be gül bozuntusu o solmuş yapraklarını yollaklayım da gör sen! "
Oda hiç zaman kaybetmeden ellerini saçıma atıı.
Oha kadına şiddet.
O benim saçıma asıldıkça bende onun saçlarına asıldım." Bırak saçlarımı be şirret karı! "
Bu kime şirret diyor lan.
Umarım ben değilimdir yani. Ellerimi saçlarından çektim oda aynısını yaptı. Sonra etrafıma baktım. Başka kim var diye.
Bu lavuk bana mı dedi lan şirret karı diye?
Elimi tekrar saçlarına atmamla beraber belimden iki güçlü kol çekti. Bunun Lâhza olduğunu zaten anlamıştım ama bilin bakalım kimin umrundaydı?
Kimsenin.
Beni tuttuğu gibi arkaya doğru savurdu, tabiri caizse. Bu sefer çırpınmaya başladım. Savurduğum tekmelerden biri Gökhan nın yüzüne geldi. Elini yüzüne atıp küfür etmeye başladı.
Çok gülmüştü o, iyi oldu. Lâhza çırpınmalarımdan hiç etkilenmeden, merdivenlere ilerledi. Üst katlarda olan bir odaya girdi. Beni odadaki yatağa fırlatıp , derin bir nefes aldı.
Oha lan film sahnesi gibi.
"Ulan nasıl bir kadınsın sen beynimi yedin! " Valla nasıl bir kadındım?
"Bakır saçlı , kısa ama çekici kısaca mükemmel bir kadını-" Hadi be. Bu laz herifi biraz daha konuşursam ırzıma geçecek gibi bakıyordu.
Kimin umrundaydı?
Benim tabiki.
"Ne bakıyorsun öyle! Başıma ne iş geldiyse senin yüzünden geldi be! "
Adam şok üzerine şok yaşıyordu. Bizim mallıklarımızın faturası şuan ona nasıl kesildiğini sorguluyordu.
Daha çok sorgular anam. Haksızken haklı çıkmakta üzerime yoktur bir kere.
"Bu iş bana nasıl patladı,bilmiyorum ve ilgilenmiyorum. "
Eeee napim.
"Neden beni buraya çağırdın? " Konuya hemen girdiğim için yandan bir bakış attıp, arkasına döndü. Yatağın hemen karşısında olan tekli koltuğa oturdu. Bende yatakta bağdaş kurup tamamen ona odaklandım.
"Dün kimliği belirsiz biri tarafından arama aldım. " Yani şimdi bundan bananeydi. Ya da daha doğrusu benimle olan ilgisi neydi? İfademi daha da rahatlatıp banane dermişçesine bakışlar atmaya başladım. Bu adam açık yakalarsa burada ölürdüm.
"Seninle ilgili olan bir telefon konuşması" Bir bok kokusu vardı bu işte. O beni satmış olamazdı çünkü ortada daha bir şey yoktu. Ki yine aynı şekilde öyle bir durum dahi olsa beni satmaz tam aksi bir şekilde kanatlarının altına alırdı.
O kanatlatın da kopacağı zamanlar gelicekti elbet.
"Düğünde birileri seni herkesten sakladığım nişanlım zannetmişler. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASEME
Teen FictionKaradeniz'di bu,aldığını götürür, bir daha geri vermezdi. Çocukken dalgalar tatlı pembe toka'mı almış, geri vermemişti. O zaman ne kadar üzüldüğümü bir ben bir babam bilirdi. Benim babam herşeyi bilirdi. Aşk babamdı. Ona her baktığımda gözlerin...
