Karadeniz'di bu,aldığını götürür, bir daha geri vermezdi.
Çocukken dalgalar tatlı pembe toka'mı almış, geri vermemişti. O zaman ne kadar üzüldüğümü bir ben bir babam bilirdi.
Benim babam herşeyi bilirdi.
Aşk babamdı.
Ona her baktığımda gözlerin...
Hızlı hızlı hareket ediyordum. Otelden dışarı çıktığım gibi, arkama bakmadan koşmaya başladım. Nasıl böyle bir halt yedim inanamıyordum. Bir anda olmuştu ne olduysa.
Ya da hayır. Bir anda olmamıştı.
Taksiyi sabit bir yerde beklemiyordum. Bir yandan koşuyor, bir yandan gözümle taksi arıyordum. Komik bir televizyon dizisinde olmadığım için taksi anında ayağımın altında olmuyordu. Ve mal bir kadın olduğum için otelde birisine çağımasını söylememiştim. Eh o kadar zamanımda yoktu zaten.
Ya da beynim.
Nefes nefese gözüm yoldayken bir yandan Nil'i arıyordum. Hanımefendi ne halt yiyorsa sabahın köründe, telefonlarımı açmayı becerememişti. Bu sefer durup tekrardan aradığımda, telefon açıldı. "NİYE AÇMIYORSUN TELEFONU! GEL BENİ KURTAR!" Tam ayılmamış gibiydi. Eh bizde ayıltırdık. "ÇABUK LAN KALK YATAKTAN!" Bir anda sıçradığı için olsa gerek bir inleme sesi geldi. Sorun şu.
Bu ses niye bir erkekten geldi?
Telefon dan geldiğini düşünmediğim için etrafıma baktım ama şu ses, telefondan geldiğini kanıtladı.
"Yavrum ne yapıyorsun!" Ve sesi tanıdım. Bu sitemli bir şekilde çıkan ses tek bir kişiye ait olabilirdi.
Türkiye de hüküm süren iki isim den biri.
Lâhza Çoruhlu
"Lan! Ne oluyor orada!?" Az önceki halim gibi nefes nefese konuştu "Zeynep açıklayabilirim!" Pekala aklımda çoktan bir kaç senaryo oluşmuştu. İkimizde suçluluk psikolojisine girmiş olacağız ki aynı anda konuştuk.
"Valerio ile yattım!!"
"Lâhza ile bir şeyler old- NE!?" Hızını alamamış olacak ki "Ne ne demek Valerio be-benim bildiğin VALERİO!" Bir yandan üzerini giyiyor olmalı ki hışırtılar geliyordu. "HEMEN KONUM AT ARABA YOLLUYORUM! KAPAT TELEFONU!"
Eh ikimiz den de bir halt olmazdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ne demek Valerio ile yattım!?" Bu kız kafayı yemiş olmalıydı. Eğer cidden böyle bir şey olduysa Valerio ölse peşinden gelirdi. "Oldu işte bir şeyler!" O olan şeyler baya büyük olaylara sebep olacaktı haberi yoktu!
"Hem şey... Siz ikiniz acaba?" Hemen yanımızda sakin bir şekilde bizi izleyen Lâhza'ya döndüm. Lâhza "Kerem ve senden daha iyi bir durumdayız." Haksız sayılmazdı. Kuzeninin balayında karısını aldatmasına çok sinirlenmiş, onu gebertmeye gidiyordu. Son dakika zar zor durdurmuştuk onu.
Ve biz şuan kesinlikle onlardan daha iyi bir durumdaydık.
Tabi mutlu olmam, o piç Kerem'i gebertmeyeceğim anlamına gelmezdi.
Ne cüretle en yakın kız arkadaşımı aldatırdı! Hiç şüphesi olmasın ki, onu dayaktan geberticektim.
"Yani doğru anladıysam, o it seni aldatınca sende Valerio Vsevolod Abramoviç ile beraber mi oldun?" Sanırım şuana kadar kurduğu en uzun cümleyi kurmuştu.
