15.Bölüm " Yumruk Yumruğa "

125 6 0
                                    

Rusya - Moskova

Adam işlerinin içine gömülmüştü. Dünden kalmaydı. Piç Vanka yüzünden işide yarım kalmıştı. Yanına hangi kadın gelirse gelsin, onun aklında tek bir yüz oluyordu. Yaptığı tüm sex lerde yalnızca onu hayal edip, onu düşlüyordu. Vanka "Сэр, прибыли ваши гости, которые не пришли на днях." (Efendim, geçen gün gelmeyen misafirleriniz geldiler) Valerio ağzındaki sigarayı çekip, dumanı havaya üfledi. Her zaman ki piç gülüşünü yaptıktan sonra, Vanka başına gelecek işi biliyordu. "Наконец-то ублюдки появились" (Sonunda teşrif etti piçler.)

"Не бери сутенеров сейчас" (Alma şimdi pezevenkleri) Vanka onayladı. Şayet ne yapacağını biliyordu.

•••

"Сэр, купим ли мы это?" (Efendim alalım mı?) Kafasını bilgisayardan kaldırdı. Sadece dinlendirici olarak kullandığı gözlükleri ileri kaymış, ona ayrı bir hava katmıştı. "Пусть они подождут" (Beklesinler) Vanka kafasını eğip çıktı. Birazdan şirket boşalacaktı. Herkesin çıkış saatti gelmişti ve adam saatlerce onları bekletmişti. Eğer bir öncekinde zamanında gelselerdi, şimdi eşek başı gibi beklemezlerdi.

Vanka bir kaç dakika sonra elinde beklediği dosya ile geldi. Hızlıva ayağa kalkıp ona uzatılan dosyayı çekip aldı. Dosyayı açtığı gibi içindeki fotoğrafları masanın üstüne döktü. Birini eline aldığında onu gördü.

Deniz kenarında yeşil bikinisiyle yere uzanmış, gülüyordu. İçi gitti o gülüşe. Bacakları tutmadı, kendini sandalyesine bıraktı. Eli bir diğer fotoğrafa gittiğinde, boynundaki damarları belirginleşti. Yanında kocası olacak o piçle denizdelerdi. Kıskançlıktan gözleri kararsa da, fotoğrafı bırakmadı. Herzaman yaptığı gibi, kendini o piçin yerinde hayal etti.

Bugüne kadar isteyipte almadığı tek bir şey olmuştu.

Bir kadın.

Hayattında onun kadar kimseyi istememişti. Birtek onu istiyordu. O gelse, herşeyden vazgeçerdi. Ona deseki herşeyini feda et. Hiç düşünmeden feda ederdi. Ama şimdi deli gibi aşık olduğu o kadın, bir başkasına aşıktı. Gözünden sakındığı bu kadını, haketmiyordu o piç.

Fotoğraflara bakarken telefonu çaldı. Biraz daha çaldırırsa şayet belasını sikicekti. Tam söverek açacaktı ki, numara onu ürküttü. Bu hayatta onu ürküten iki kişi vardı ve arayan o kişinin büyük versiyonuydu. "Брат?" (Abi?) telefondan aldığı tek yanıt, koca bir kükremeydi. "HEMEN İSTANBULA GELİYORSUN! YOKSA ECDADINI SİKERİM" Tabi peşinde de yüzüne kapanan bir telefon.

Eline kadının fotoğrafını geri alırken "Готовьтесь, мы едем в Турцию" (Hazırlık yapın, Türkiyeye gidiyoruz. ) Eğer bazı şeyler açığa çıktıysa ve bunları Yiğit Demir öğrendiyse, çok fena sıkı tutmuştu. Bunun bilincinde, ürkütücü bir kahkaha attı. Vanka adama bakarken, tekrardan asla girmemeleri gereken işlere gireceklerini anlamıştı.

"Если бог действительно существует, пусть он им поможет." (Eğer gerçekten bir tanrı varsa, onalara yardımcı olsun.) Tekrardan o ürkütücü sırıtışını yaparken "Потому что им это понадобится." (Çünkü ihtiyaçları olacak.)

Rize -Çayeli

"Hemen mi gidiyoruz? Daha bir hazırlık bile yapmadık!" Ağabeyim gözlerini bana dikti. "Sen hayatın boyunca ne zaman hazırlık yaptın Yaseme?" Yani aslında haklıydı. Onun kendinde olduğu herzaman benim işlerimi yapanlar olurdu. Ama daha sonrasında ağabeyimin güvenliği falan derken, bunları geride bırakmıştım. Tabi ağabeyim bunları hatırlamıyordu. Telefonum çaldığında heyecanla açtım.

YASEMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin