Karadeniz'di bu,aldığını götürür, bir daha geri vermezdi.
Çocukken dalgalar tatlı pembe toka'mı almış, geri vermemişti. O zaman ne kadar üzüldüğümü bir ben bir babam bilirdi.
Benim babam herşeyi bilirdi.
Aşk babamdı.
Ona her baktığımda gözlerin...
Kapıdan içeri girdiğim gibi duvara vurdum onu. Ağzımın içine inlediğinde, beni daha ne kadar tahrik edebilir diye düşündüm. Duvardan ayrılıp, o kucağımdayken yatağa doğru ilerledim. Önümü düzgün göremiyordum ama bir önemi yoktu. Onu yere indirdiğim de bir yandan öpüşmeye devam ediyor, bir yandansa birbirimizi soyuyorduk. Gerçi, bende üst namına bir şey bırakmamıştı. Yatağa doğru gerilediğimizde ben altta, o üstte olacak şekilde uzandık. Bir yandan öpüşüyor, bir yandan ellerimiz rahat durmuyordu.
Dudaklarını benden ayırdığın da, aşağı doğru bakma gereksinimi duydum. İki parmağını vajinasına sokmuş hareket ettiriyordu. "Ahh lütfen, bir şey yap" Kendinden geçmesi, aklımı kaçırmama sebep olacaktı. Kolundan tuttuğum gibi altıma çektim onu. Dudaklarına kapanırken elimi vajinasına doğru götürdüm. Ama sokmadım. Elimle ovalamaya başladığım da inlemeleri arttı. "L-lütfen, da-dayanamıyorum ahh" Yalvarması çok hoşuma gidiyordu. Daha çok istiyordum. Daha fazla yalvarmasını ve adımı zikretmesini.
Dizlerimn üzerinde doğruldum. Onu da dizlerin den tutup hizaladım. Artık kendi İmparatorluğunu ilan eden penisimi dudaklarına yasladım. Bu onu daha da inletti. "Gir artık!" Kendini tutamaması çok tatlıydı. Beni kendine daha çok aşık ediyordu. İstemesine rağmen, sokmadım. Penisimin başını sürtmeye başladığımda kendinden geçmişti artık. Ben bir hamle yapmadığım zaman, kendisi hareketlenip içine almak istedi. Elimle bacağını kaldırdığım da, havalanan kalçasına bir sille çaktım. "Ahhh" Bir tane daha vurduğum da artık gözleri yaşarmıştı.
Ve bu tamamen zevkten di.
Benim ona yaşattığım bir zevk. "Şşş, ben sana izin verdim mi" Kafasını iki yana salladı. Gözümün önünde, kıvranıyordu. Benim için. Bir tane daha şaplak attığım da eş zamanlı olarak "Adımla inle" Tekrardan vurduğumda "Ahh V-valerio lütfen, lütfen istiyorum" Yaşlı gözleri ile bana bakıyordu. Şuan kendini benim gözümden görseydi, kendine tapardı.
Benim istediğimde buydu ya. Ona tapmak.
Hiç bir şey yapmadım. Onu o şekilde tutmaya devam ettim. Ne ben dokundum. Ne de onun kendisine dokunmasına izin verdim. Kıvranmaya devam ediyorken bana istediğim şeyi verdi. Bende zaten bunu bekliyordum. "S-seni istiyorum, içimde istiyorum Valerio!" Bu cümle yetmişti, kendimi içine gömmem için. Ani bir şekilde içine girdiğimde, beli yukarı kıvrıldı. Şuan her ne kadar genişlese de, benim için hala dardı. Yanakları öylesine sarmıştı ki penisimi, bana hem zevk veriyor, hemde hareket etmemi zorlaştırıyordu. Şuan hareket edersem onu zorlardı ama bunu düşünecek kafam yoktu. Hızlıca hareket etmeye başladığım da inlemeleri arttı. Şuan sadece zevkten değil, aynı zamanda acıdan da inliyordu. Durmadan devam ettim. Odaya benim nefes alışlarım, onunsa iniltileri kaplıyordu. "Я съем тебя, как никто другой." (Seni başka kimsenin yiyemeyeceği şekilde yiyeceğim.)
"Настолько, что ты будешь стонать мое имя каждую ночь." (Öyle ki her gece benim adımı inleyeceksin.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
