on

226 47 19
                                    

"ölmek istiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"ölmek istiyorum."

bir gökkuşağında siyah ve beyazı görürsem anlarım.

beni sevmediğini, bana inanmadığını ve beni umursamadığını. görürsem kabullenirim beni terk ettiğini.

bağırabilsem seni; kayan yıldızlara, dipsiz kuyulara ve okyanusun en ıssız dalgasına.

sesim yankılansa, uçan kuşlar duysa yalnızlığımı. rüzgarın uğultusu dinmese, gürültü kesilmese bile duyarım seni.

 rüzgarın uğultusu dinmese, gürültü kesilmese bile duyarım seni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"heeseung –"

jay sözünü tamamlayamadan heeseung'ın kollarına yığılan bedenle herkes endişeyle öne atıldı.

"durun! onaylama şimdi gerçekleşecek," heeseung kucağındaki oğlanı sıkıca sarmaladı. bu çocuk minicikti, sandığının aksine çok daha hafifti.

"çembere girmeyin." kesin bir dille belirttiği şeyle kimse hamle yapmadı. heeseung ise bedeni yavaşça dizleri üstüne getirirken jake gözlerini açtı. tıpkı heeseung'ın dediği gibi, laneti onaylama gerçekleşiyordu. jake'in kırmızı gözleri belli bir yere bakmıyorken heeseung dikkatle gözleri inceledi.

şimdi jake'i yönlendirmesi gerekecekti. korkudan titreyen bedenin yanında olmalı, bu lanet işini kimse zarar görmeden halletmeliydi.


şaşkın bakışlarımı heeseung'a diktim. midem bulanıyordu, başım dönüyordu ve acilen gitmek istiyordum. her şey çok ani gelişiyordu, yaptığım şeylerde mana bulamıyordum.

"bir şey yok," heeseung sanki anlamış gibi beni sakinleştirmeye çalıştı. —belki de gerçekten anlamıştı.

saçımı düzeltti. gözlerimin içine baktı, ellerime bulaşan kanı peçeteyle temizledi ve bunları yaparken çok nazik davrandı. bense sadece onu izledim. her şey onun yüzünden başıma gelmişti, neden onun bu naif davranışları hoşuma gidiyordu? mesela şu an elime kan bulaşmasına sebep olan kişiyken temizlemesi beni duygulandırıyordu? derin bir nefes aldım. ne olduğunu anlayabilmiş değildim. ruhen gittiğim o garip yerden elimde bir kolyeyle çıkmıştım. bunun anlamı neydi? sormak için dudaklarımı aralamaya bile çok yorgundum. diğerleri ne zaman gitmişti bilmiyordum bile. oysa iki dakika önce arkamda olduklarına emindim. sahi, kaç dakikadır ormanın ortasında öylece oturuyorduk? zaman algımı yitirmeye başlıyordum. "jake sorun yok tamam mı–"

bite love, heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin