yirmi

228 37 28
                                    

"masum, günahsızın teki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"masum, günahsızın teki."

acı çekmek varoluşun mutlak koşuludur.

içimde fırtınalar kopar, denizler boğuşur.

bazen insan çektiği acıdan yaşamaya vakit kalır mı diye düşünür, o zaman hatırlar sevdiklerini. uyursa geçer sanar, büyürse unutur.

yalnız olduğu müddetçe değişmez.

her şeyle savaşamazsın ama sen benim için her daim çabalayansın.

her şeyle savaşamazsın ama sen benim için her daim çabalayansın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"hasiktir."

titreyen ellerimden düşen kağıtla jay'in omzuma tutunduğunu hissettim.

"o, değil mi?" kafamı salladım. "jake'in evine giren de oydu, vampir alfabesiyle lanet yazan." yüzümü ovaladım. "gitmem gerek jay, acilen," kafasını salladığında aceleyle aşağı indik. "bizimkilere haber vereyim."

"biz yola çıkalım, onlar bize yetişir." onayladığında evden aceleci adımlarla çıktım.

yol boyu düşündüğüm tek kişi jake'ti. geldiğimiz deponun önünde bakışlarımı jay'e çevirdim. kafasını salladığında hiç düşünmeden ittim kapıyı. sert bir şekilde açılırken duvara çarpmasıyla yankılandı ses.

leş depoyu gözlemlerken jake'i göremiyordum ve bu daha da geriyordu beni. ilerlediğimde karşılaştığım sandalyeyeyle duraksadım.

yerde kan vardı.

jake'e ait olduğuna emin olduğum kan miktarı oldukça fazlayken şu an burada olmaması daha da sinirlenmeme sebep oluyordu.

"buradalar mı?" gelen arkadaşlarıma döndüm. "gitmişler." bedenim deli gibi yanıyordu. onu öldürme isteğiyle yanıp tutuşuyordum. "not var." sunghoon'un elindeki kağıdı aldım.

bite love, heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin