on altı

203 41 30
                                    

"o beni bırakmayacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"o beni bırakmayacak."

aşk der demez kalbin hızlı çarpmalı.

rüzgar saçlarını dağıtmalı, güneş yüzüne vurmalı.

bunları hissettiğinde anlamalı insan, uğruna can verebileceği birinin olduğunu, sevdiğini ve herkesi karşısına alacak kadar değer verdiğini.

ben her bir zerremle hissediyorum, öyleyse sana aşığım.

ben her bir zerremle hissediyorum, öyleyse sana aşığım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"sonra ben de onunla kavgaya giriştim." sunghoon cümlesini bitirdiğinde herkes gülmeye başladı fakat benim gözüm birine takıldı.

heeseung başını geriye atıp kahkaha atarken o kadar güzel görünüyordu ki, elimi çeneme yaslayıp onu izlerken sunghoon'u dinleyememiştim bile. suratımda bir tebessüm vardı, heeseung bana dönüp onu izlediğimi fark ettiğinde kendime gelebilmiş ve bakışlarımı kaçırmıştım.

"biz biraz dışarı çıkıyoruz," niki mutfağa girmeden bize seslendiğinde ona döndük. sunoo'nun omzuna koluna attı ve sunoo el salladı. mutfaktan çıkıp odaya ilerledim onlara el salladıktan sonra. alışveriş günü sonrası oda çok güzel bir hal almıştı, yaşanılabilir düzeyde, konforlu ve huzurlu.

"naber?"

kocaman gülümseyerek gelen heeseung'a baktım. "iyi," diye mırıldandım. "şu sıralar beni izlemekten alıkoyamıyorsun kendini sanırım." aniden gülümsemem solarken yanaklarımın kızardığına emindim. "tatlısın jakey," yanıma oturdu. bana lakap takmıştı ve bu çok hoştu. "heeseung." ona döndüm yüzünü incelerken. "hm?" beni izliyordu. tepkilerimi, yüzümü, davranışlarımı. "çok yakışıklısın." hızlıca arkamı dönüp kafamı yastığa gömdüm. kendime hakim olamamıştım, kahkaha attı. "nereden çıktı birden?" kafamı yastıktan kaldırmadan, "öylesine." dedim. sesim boğuk çıkıyordu. "bembeyaz teninin kırmızıya dönen gözleriyle uyumu hoş." hâlâ ona bakamıyorken içimdeki birikmişlikleri itiraf ediyordum. "ben de çok güzel birini tanıyorum," hızlıca kafamı kaldırıp ona baktım. "kim?" tepkime gerçek anlamda güldü. "çok mu güzel?" dudaklarımı büzdüm. "hmhm," dedi bakışları dudaklarıma inerken. sinirlenmiştim, omzuna vurdum.

bite love, heejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin